Murat Güven ile Derin Diyaloğun Konuğu: Atilla Aydıner…
Röportaj: Murat Güven
Geçtiğimiz hafta randevu saatinden 15 dakika önce ulaştığımız Bayrampaşa Belediyesi, insan sirkülâsyonuyla bir belediyeden ziyade çok şirketli bir holding merkezini andırıyor.
Özel kalem müdürünün odasındayız… İçeriye açılan kapının ardında Başkanın makam odası var… Çaylarımızı içerken etrafta olanlara göz atıyor, konuşulanlara kulak kabartıyoruz. Gelenlerin ortak özelliği illaki başkanla bizzat görüşme isteği. Oysa kurumsallaşmış bir belediye görüntüsü veren burada tüm görevliler çözüm üretme odaklı bir anlayışın temsilcileri.
Buna rağmen bizzat başkanla görüşmek istemelerini Başkan Aydıner’e duyulan güven ve sevgiden kaynaklandığına kanaat getiriyoruz. İçeriye girenin akraba ziyareti samimiyetindeki görüşmeden bir türlü ayrılamaması bu kanaatimizi güçlendiriyor. Bu rötarlar zamanımızdan çalsa da bir yandan, diğer yandan nasıl bir ortamın bizi beklediği konusunda sevindirici bir ipucuna dönüşüyor.
Sıramız gelip makam odasına girdiğimizde yanılmadığımızı anlıyoruz. Bize gösterilen yere oturunca tuhaf bir hisse kaplıyoruz:
“Halktanmış” gibi yapan siyasetçilere alışınca insan, gerçek anlamda halktan olanla karşılaşınca adaptasyon sorunu meydana geliyor haliyle…
İstanbul’un karbonmonoksit yüklü atmosferine alışmış metabolizmanın Anadolu’nun temiz havasını solumasıyla çarpılmasına benzetebiliriz bu durumu…
***
Bayrampaşa, Kastamonuluların yoğun olarak yaşadığı bir ilçe… Kastamonulularla ilişkileriniz nasıl?
Kastamonu insanı, Anadolu’muzun zarif, efendi, saygılı, hürmetkâr ve kötülük yapmayan, hep iyiliğe doğru koşan; arkadaş ve dost canlısı bir ilimizin güzel insanlarıdır.
Onlarla çok yakın diyaloğumuz, samimiyetimiz var, ben sürekli içlerindeyim. Kas-Der Bayrampaşa şubesinin hemen tüm toplantı ve etkinliklerine katılıyorum, bizden talep edilenleri elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışıyoruz.
Zaten benim dünürüm de Kastamonulu. (Gülümseyerek)Gelinimden çok memnun olduğumu da bu vesileyle söylemek isterim. Kastamonu’da dostlarımız var, akrabalarımız var. Önümüzdeki yaz festivaller kapsamında veya Ramazan ayında iftar organizasyonu için Kastamonu’ya gideceğim.
“Hedefimde Genel Siyaset Yok”
Bayrampaşa da nüfus yoğunluğu olarak Kastamonulular kaçıncı sırada?
İlçemizde Balkan göçmenleri ve Trakyalılar ilk sırada. Ardından Giresun, Kastamonu ve Ordulu vatandaşlarımız geliyor.
Siyasete hangi yılda başladınız?
Siyasete başlamam çok eski… 1973 yılında Sayın Başbakanla birlikte Kasımpaşa’da başladım siyasete. 1994 yılından beri de eski belediye başkanımız Hüseyin Bürge Bey ile Bayrampaşa’da devam ettik. Kendisinin milletvekili olmasından sonra ise belediye meclisi kararıyla belediye başkanı seçildim. Tabii ondan önce 10 yıl belediye meclis üyeliğim ve başkan yardımcılığım oldu.
Bayrampaşa belediye başkanlığı sizin için siyaseten gelinebilecek nihai nokta mıdır, gelecek günlerde sizi TBMM’de görebilir miyiz?
Öncelikli hedefim başladığım projeleri bitirmek, açılışlarını yapmak…
Göreve geldiğim günden beri arkadaşlarımla birlikte güzel projeler ürettik. Önümüzdeki eğitim-öğretim döneminde İmam Hatip Lise’mizi açıyoruz. Açılışını yapacağımız okullar, hastaneler, pazar yerleri var. Genel siyasete girmek gibi bir hedefim yok.
Bayrampaşa’yı nasıl tarif edersiniz?
Bayrampaşa İstanbul’un merkezi noktalarından biri… 11 mahallemiz var. Yerleşik nüfus olarak 300 bin’e yaklaştık ancak gün içindeki insan kalabalığı bu rakamın çok üzerinde. Bayrampaşa gecekondusu olmayan, terör olaylarının yaşanmadığı, sakin, iyi bir halk kitlesinin yaşadığı güzel bir ilçe… Bu güzel ilçede hizmetlerin en güzelini yapmanın mücadelesini veriyoruz.
Türkiye’nin sizin iktidarınız döneminde kat ettiği mesafeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçmişte çok sıkıntılar çekti bu millet. Yokluklar, kuyruklar, batık bankalar vardı. Bir gecede yüzde 7 bin beş yüz faizlerin olduğu bir ülkede yaşadık. Altyapımız yoktu.
Avrupa’ya gittiğimizde adam yerine koyulmayan bir ülke konumundaydık.
Geçmiş hükümetler, koalisyonlar bu ülkeye 23 tane batık banka doğurdular ve toplamda 60 milyar dolarlık bir rakamı cebimizden uçurdular.
Terörle ilgili 350 milyon dolar civarında bir para yine bu milletin cebinden çıktı. 40 bine yakın evladımız şehit oldu.
Terör demişken, son günlerde yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de çok güzel şeyler oluyor. Topluma çektikleri sıkıntıları yavaş yavaş unutturacak olan bir siyası iktidarımız var. Özellikle milli birlik ve kardeşlik projesinde çok cesur çıkışlar yapan Sayın Başbakanımızın bu projenin sonuna kadar gitme ve projeyi sonuçlandırmak üzere yaptığı başarılı çalışmaları bizi mutlu ediyor. Çünkü orada akan kan bizim evladımızın kanıdır. İnşallah bunların durdurulması bu proje ile mümkün olacaktır. İnşallah silahları bırakacaklar, ülkenin dışına çıkacaklar ve böylece biz ülkemizde mutlu hayatımızı devam ettireceğiz. Dünya lideri Başbakanımız bunu başaracak.
“Siyasetçinin özel hayatı olmaz”
Yoğun bir çalışma temponuz var… Bir gününüz nasıl geçiyor?
Bugünü örnek vermek gerekirse: Güne sabah 8’de kahvaltıyla başladım. Müftü Bey ile beraber Cami dernek başkanlarını topladık, onların sorunları ile ilgili toplantı yaptık. Sonra makamıma geldim. Burada benimle görüşmek isteyen vatandaşlarımız beni bekliyorlardı, çeşitli görüşmelerimiz oldu. Şimdi sizinle röportaj yapıyoruz. Sizden sonra görüşmem gereken onlarca vatandaşımız dışarıda sırasını bekliyor. Akşam parti çalışmalarımız, dernek toplantılarımız var. Dün abartısız dernekler, kulüpler ve ferdi olarak gelen 140 kişiyle görüşme yapmış, sorunlarını dinlemişim. Siyasetçinin kendine ayıracak zamanı yoktur.
Aslında vatandaşın sizin yardımcılarınız, birim müdürlerinizin tarafından çözebilecek konuları bile sizinle birebir görüşmek istemesi size duyulan güvenden kaynaklanıyor olmalı…
Evet. Çok şükür halkımız bize güveniyor. Bu güven duygusu ve sorunları çözebilmek tüm yorgunluğumuzu alıyor.
Ailenize nasıl zaman ayırıyorsunuz?
Ayıramıyorum ki…
(Gülümseyerek) Bazen zamandan çalıyorum, hanıma ve çocuklara bu Pazar kahvaltıyı beraber yapacağız dediğimde çok mutlu oluyorlar. Geçen gün küçük oğlumu aldım gezmeye götürdüm, nasıl mutlu oldu anlatamam. Yani bu da bir nevi ibadet… Aksi halde, araya mesafe koyduğunuzda zamanla çocuk sizden uzaklaşıyor.
Benim çocuklarım beni görmeden büyüdü desem yeridir.
Kaç çocuğunuz var?
2’si evli, biri lise 1’de okuyan 3 çocuğum var. Dünya tatlısı 2 de torunum var.
Sizin bir de sanatçı yönünüz var… Anlatır mısınız?
Lise yıllarında Sefiller adında bir müzik grubumuz vardı. Adını Victor Hugo’nun o yıllarda çok satan romanından (Sefiller) esinlenerek koymuştuk. Grupta ben bateri çalardım. 1968 yılında Hürriyet’in Altın Mikrofon şarkı yarışmasına katıldık, yüzlerce grup arasından 11. olduk.
Hala çalar mısınız?
Bazen bateri gördüğüm zaman oturur nostalji yaparım.
Kişilere hep başkaları için sorulur ama biz sizi, size sormak istiyoruz: Tüm yaşanmışlıklar bütününde kendinizden memnun musunuz?
Güzel ve sıra dışı bir soru oldu bu…
Allaha hep dua ediyorum; Yarabbi bize sağlıklı uzun ömür nasip et, insanlara daha çok hizmet edelim. İnsana hizmet etmenin ibadet olduğunu düşünüyorum. Onlar bize oy veriyorlar, oylarını alarak sorumluluk da almış oluyoruz. Bu sorumluluğu omuzlarımda hissediyorum.
Bizim görevimizde farkında olmadan günahla sevabı birbirine karıştırma tehlikesi var, bu tehlikeden Allah’a sığınırım. Hz. Ömer adaletini uygulamaya çalışıyorum. Şimdiye kadar hak yolunda ilerlediğimi, çizgimden sapmadığımı düşünüyorum.
Kentsel Dönüşüm uygulayan belediyelerden birisiniz… Nedir Bayrampaşa’daki durum?
Evet, Kentsel Dönüşüm’e başladık, ilk uygulamayı Vatan Mahallesi’nden başlatıyoruz. Çok zor bir olgu bu… İnsanları ikna etmek maharet istiyor. Ama halkıma olan sevgim, onların hayatlarını güvence altına alma sorumluluğum beni bu zorlu işi yapmaya yöneltti.
Bayrampaşa’da toplam kaç bina var, bunların kaçı sağlam?
İlçemizde 22 bin’e yakın bina var. 1999 depreminden sonra bunların 3 bin 250’si yenilendi kalanı öylece duruyor. Allah korusun beklenen Marmara depreminin gerçekleşmesi halinde bunların tamamı yerle bir olur.
“Her türlü desteğe hazırım”
Kastamonululara bir mesajınız olacak mı?
Elbette. Ama öncesinde sizin şahsınızda gazetenizi tebrik etmek isterim. Öncelikle ismi çok hoş ve kucaklayıcı. Güzel bir iş çıkarmışsınız; beğendim. Gerek mizanpaj gerekse içerik ve sayfa sayısı olarak doyurucu bir gazete olduğunu söyleyebilirim.
Yerel gazeteler bence ulusal gazetelerden daha önemli bir işleve sahip. Yerel gazeteler demokrasinin vazgeçilmez unsurları, çakıl taşlarıdır. Ulusal gazetelerde yer bulmayan yerel haberleri ancak sizlerin vasıtasıyla takip edebiliyoruz. Geçenlerde çok sevdiğim bir tanıdığımın vefat haberini yerel gazetelerden birinden öğrendim, bu haberin ulusal gazetelerde yer bulma şansı yok.
Ama basın işi zordur, reklam olmadan ayakta durmak mümkün değildir. Belediyelerin sizlerin yaşaması için destek olması şart. Bayrampaşa Belediye Başkanı olarak elimden gelen desteği vermeye hazır olduğumu bilmenizi isterim.
Çok teşekkür ediyoruz. Sizin ve sizin gibi düşünenlerin duyarlı tutumları bu yolda daha güçlü adımlar atmamızı sağlayacaktır.
İlçemizde yaşayanlar başta olmak üzere Kastamonulu vatandaşlarımıza mesaja gelince: Öncelikle mübalağasız ben Kastamonuluları çok seviyorum. Şimdiye kadar elimden geldiğince maddi manevi destek vermeye çalıştım. Desteğim bundan sonra da sürecek. Bayrampaşa’daki Kastamonulu kardeşlerim bana emanettir. Bayrampaşa, Kastamonu’daki hemşerilerimin evidir, yuvasıdır. İstedikleri her zaman kapımız açıktır. Bir dertleri sorunları olduğu zaman oradan bana iletebilirler, talepleri imkanlarımız ölçüsünde mutlaka yanıt bulacaktır.
Kastamonulu hemşerilerime sizin aracılığınızla selam ve sevgilerimi arz ediyorum.
Aslen Rize’li olan Atila Aydıner, 1948 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Eczacılık Yüksek Okulu mezunu olan Aydıner İş hayatına 1980 yılında Bayrampaşa’da Eczacı olarak başladı. 1984 -1987 yılları arasında, İstanbul Eczacı Odası’nda genel sekreterlik görevini yürüttü. Bayrampaşa Tuna Spor Kulübü Başkanlığı ve bir süre İngilizce öğretmenliği yaptı.
Siyasi yaşamına Refah Partisi’nde başladı.
10 yıl belediye meclis üyeliği ve 1994-2004 yılları arasında Bayrampaşa Belediye Başkan yardımcılığı yaptı. Kurucu başkan olduğu Ak Parti Bayrampaşa İlçe Teşkilatı’nda 2001 yılından 2007 yılına kadar ilçe başkanlığı yaptı.
Hüseyin Bürge’nin milletvekilliği adaylığı nedeniyle Bayrampaşa Belediye Başkanlığı görevinden istifa etmesinin ardından, 16 Mart 2011’de olağanüstü toplanan Belediye Meclisi tarafından Bayrampaşa Belediye Başkanı seçildi. Evli ve üç çocuk babası olan Aydıner, iyi derecede İngilizce bilmektedir.
Bu yazı içeriğinin tüm hakları www.istamonu.com ve GAZETE İSTAMONU’ya aittir