featured
  1. Haberler
  2. RÖPORTAJ
  3. Sürmanşet’in Konuğu: Ayhan Aslan

Sürmanşet’in Konuğu: Ayhan Aslan

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hüseyin Karadeniz ile SÜRMANŞET’in Konuğu: Ayhan Aslan…

Türkiye her alanda değişim ve gelişim gösteriyor. Kalkınma önceliğinde, ağır sanayi ülkemiz için çok önem taşıyor. Ekonomiye kayda değer katkılar sağlayan kuruluşların, Kastamonuluların yönetiminde olması ise bizler için büyük gurur kaynağı. 1970 yılından bu yana inşaat çeliği ve alaşımlı çelik üreten İÇDAŞ, üretim kapasitesiyle Türkiye’nin 2. büyük çelik üreticisi olmasının yanında aldığı çevrecilik ödülleriyle de öncelikli sırada. Geçtiğimiz yıl “sürdürülebilir gelişim” konusunda dünya ikincisi olarak “altın kategori” de yer alması da çevre bilinciyle çalışmasının ürünü.

İstanbul Sanayi Odası (İSO), 2013 yılı belirlemelerine göre; Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında 9’uncu sırada yer alan, grup şirketleriyle birlikte 10.000’e yakın çalışanı bulunan İÇDAŞ’ın İcra Kurulu Başkanı Cideli Ayhan Aslan ile ofisinde siz değerli İstamonu okurları için bir araya geldik.

Mütevazı karakteri ile sorulan her soruya içtenlikle cevap veren Aslan, söz Kastamonu’ya geldiğinde yüreğini bir kez daha ortaya koyuyor. 2011 yılında başkan seçildiği KASİAD’ı ise “Memleket için göreve gelmemiz istendi. Bizde sanayicilerimizle birlikte hizmet etmek için kabul ettik.” diyerek özetliyor.

Bu haftaki SÜRMANŞET’in konuğu, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım A.Ş İcra Kurulu Başkanı ve Kastamonu Sanayici İşadamları Derneği (KASİAD) Genel Başkanı Ayhan Aslan…

Sektörünüzde, Türkiye’de değil dünyada da söz sahibisiniz. Muhakkak her olayın, her girişimin bir başlangıcı vardır. Ekonomik faaliyetleriniz gelişmesi nasıl başladı?

İhracata Handymax marka 2 gemiyle başladık. Şuanda ise 4’ü tanker, 8’i kuru yük gemisi olmak üzere toplamda 12 gemi ile ihracat yapıyoruz. Sadece demir-çelik faaliyetlerimizden yıllık 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken; enerji şirketleri, taşımacılıklar dâhil 5,5 milyar liralık yıllık ciroya sahibiz.

Türkiye’nin %7 elektriğini biz karşılıyoruz

İÇDAŞ’ın çalışma alanlarından bahseder misiniz?

Çanakkale Karabiga ilçesinde kendi öz sermayemizle 2014 yılının Mart-Nisan aylarında 600 megawatt’lık yeni santralimiz devreye girecek. Toplamda bin 600 megawatt’lık elektrik üretim santralimiz olacak. Türkiye’de mevcut elektrik tüketiminin %7’sini İÇDAŞ olarak biz karşılıyoruz. Bizim yaptığımız tarzda enerji santralleri Türkiye’de hiç yapılmadı. Başlangıcından, kuruluşuna kadar her şeye biz öncü olduk. Şirkete birçok ortaklık teklif almamıza rağmen hissemizi satmadık.

Enerji ve demir-çelik yatırımlarınızın yanı sıra turizm faaliyetleriniz de bulunuyor. Sektörünüz dışındaki bu alana sizi yönlendiren durum nedir?

İnsanlar başka işler yaparak ta kendini dinlendirir. Bu sebeple, Antalya’da 600 odalı turizm tesisimiz bulunuyor. Yatay büyüme yerine dikey büyümeyi tercih ettik.

İstanbul ve Antalya’daki otellerin işletmeciliği arasında nasıl bir fark var?

Turizmde hizmet çok önemli, Antalya’da hizmet olarak çok iyi noktalara eriştik. Her şey dahil sistem uygulanması, artı olarak dönüş sağladı. Turistlerin tesislerden memnun ayrılması ve sağladıkları katkı sonucu ülkemiz de gelir elde etti. Turist yoğunluğu bakımından İstanbul da yoğun bir il fakat bazı sistemler henüz yerleşmemiş. Konaklama ücretleri uygun olmasına rağmen hizmet açısından eksikler bulunuyor. Mesela; İstanbul’daki otellerde henüz her şey dahil sistem yok. İstanbul’un çehresi değişti, turizm yatırımları her geçen gün artıyor, zamanla daha iyi hizmet kalitesine erişilecektir.

İÇDAŞ olarak toplu konut yapmayı düşünüyor musunuz?

Hayır, şu anda böyle bir projemiz yok. O işin profesyonel ekibi olması lazım. Sadece, kat karşılığı paylaşım şeklinde Güneşli ’deki mevcut olan arsamızı değerlendireceğiz.

Ülkemizde yaşanan olaylar sonrası turizm sektöründe geri adım atmayı düşündünüz mü?

Hayır, yatırımlar devam edebilir. Siyasinin çok olduğu yerde, ekonominin bozulduğu yerde, turizmin gelişmesi biraz zor olur ama bunlar düzelir. Son dönemde bazı istenmeyen olaylar cereyan etti. Bu tür olaylar ancak demokrasinin olduğu ülkelerde olabiliyor. Yaşanan olumsuzluklar kendimize çeki düzen vermemize neden olur. O açıdan iyi bir ivme sağlarız. Daha çok büyük işler yaparız.

Fiyatta değil, çevrecilikte rekabet olacak

Türkiye’nin ekonomik gidişatını nasıl buluyorsunuz?

Siyasal ve ekonomik istikrarla birlikte Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek yatırımların, yeni sanayi tesisleriyle birlikte daha da iyi olacağını düşünüyorum. Ülkemizde son zamanlarda çok büyük çalışmalar yapıldı. Gelecek planlamalarının da iyi yapılması gerekiyor. Mesela; demir yoluna çok önem verilmeli. Sadece demir-çelik, otomotiv, tekstil değil, daha büyük kimya sanayileri oluşturmalı. Dünya artık en iyisini, en ucuzunu yaparım düşüncesinden sıyrılıp, en kalitesini ve en temizini üretme peşinde olacak. Bir tesisin ekonomiye kazandıracağı güç, onun ileride nasıl çevreci olacağına da bağlı. Onun için gelecekte sadece fiyat acısından değil birde çevrecilik açısından rekabet edilecek.

Yaklaşık 2 yıldır aynı zamanda KASİAD genel başkanlığı görevinde bulunuyorsunuz. Bu süreç nasıl gelişti?

(Gülümseyerek) Bir gün ofiste oturuyordum konuyla ilgili telefon geldi, ilk başta çok ilgilenme fırsatı bulamadım. Daha sonra Yaşar Kızılkum, Cemal Şenol ve Erol Şahin ofisime gelerek beni ikna etmeyi başardılar. İnsanlar doğdukları yerleri yadırgamamalılar. Her ne kadar kazanımlarımızı İstanbul’da elde etsek te, Kastamonu’nun gelişmesi için de çaba göstermeliyiz. Bu görevi severek kabul ettim.

Memnun musunuz?

Kastamonulu sanayicilerle birlikte olmaktan çok memnunum. Ama işlerimiz var, ailelerimiz var, onları da göz ardı edemiyoruz. Hakikatten dernekçilik vakit alıyor. Babam bazen ‘Nerdesin seni evlatlıktan atacağım.’ diyor. Kastamonu’ya gittik, toplantılar yaptık, dernekçilik öyle kendini vermezsen olmuyor. Onun için Allah bize kolaylık versin diyorum.

KASİAD, Kastamonulu işadamları için ne ifade ediyor?

KASİAD Kastamonulu işadamları için aidiyet demektir. Kastamonulu işadamları olarak daha önce bir araya gelemiyorduk. Ayda yılda yapılan toplantılar etkili olmuyordu. Ben isterim ki; Kastamonulu sanayiciler mutlaka KASİAD’a üye olsun, güçlerimizi birleştirerek ortak akıl ve düşünceyle memleketimize hizmet etmeliyiz.

Derneğin işleyişiyle ilgili gelecek hedefleriniz nedir?

Sanayicilerimizin bilgi alabileceği alt yapı mekanizmasını oluşturarak ve onlarla ilgili proaktif çalışmalar yaparak sektörlerini en iyi şekilde piyasaya tanıtmak, hem Kastamonulu sanayicilerin gelişimini, hem de Kastamonu’nun gelişmesini sağlamak en büyük idealim.

Çok kez yemekli toplantılılar gerçekleştirerek birbirimizi daha yakından tanımak istedik. İyi de yol kat ettiğimizi düşünüyorum. Doneleri topladık. Meyvelerini de önümüzdeki günlerde alacağımızı ümit ediyorum. Kimse şov yapmak için burada değil, bunu çok iyi biliyorum. Herkesin elini taşın altına koyması lazım.

KASİAD’da görev almanızla birlikte Kastamonu algınızda ne gibi değişiklikler oldu?

Ailemin Cide’den göç etmesiyle, 1964 yılında İstanbul’da doğdum. Lise eğitimimin ardından İngilizce dil eğitimi almak için Amerika Birleşik Devletleri’ne gittim ama Kastamonu’ya her zaman gönülden bağlıydım. KASİAD’la birlikte değişik sektörlerde faaliyet gösteren yeni yüzlerle tanışma fırsatım olduğu gibi birçok işadamını da ziyaret ederek, bir arada olma fırsatı yakaladım.

Vali Bektaş yoğum mesai harcıyor

Kastamonu’ya hangi sıklıkta gidiyorsunuz?

Son zamanlarda dernek faaliyetleri olması sebebiyle eskiye oranla daha sık ziyaret ediyorum. Hemşerilerimle ilgili kötü anılarım bulunmuyor. 1980 yılının Ramazan ayında kumanya dağıtmak için Cide’ye gitmiştim. Oradaki insanlar hakikaten çok saf ve temiz kalplilerdi, halende öyleler. O manzara beni çok etkilemişti. Ondan sonra bir süre gidemedim. Malum, iş güç… Babama Cide’ye bir okul yapmamız gerektiğini iletmiştim sağ olsun memleketimize yakışır bir okulu yaptırdık.

Kastamonu’da son zamanlarda yapılan yatırımları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Düşündüğünüz zaman havalimanının ulaşıma açılması, Ilgaz Tüneli’ne başlanması, İnebolu yolunun yapılması, 4 yıldızlı otelin faaliyete girmesi, kanyon turizminin gelişmesi ve alt yapı yatırımlarının artması bunlar ümit verici gelişmeler. Bu yatırımlarda Vali Erdoğan Bektaş da oldukça yoğun mesai harcıyor…

Bir gününüz nasıl geçer?

Sabah 7’de kalkarım, raporları, gazeteleri okurum. Türkiye ve dünya gündemini takip ederim. Sabah sporu olarak yaz aylarında 1 saat yürüyüş, kış aylarında ise ağırlık çalışması yapıyorum. Saat 9’dan sonra başlayan mesaim, gün boyu süren toplantılarla 6’da sonlanır. Cumartesi ve pazar günleri ise diğer şirketlere giderim.

Çocuklarınızın sizinle aynı şirkette çalışmasını ister misiniz?

2 çocuk babasıyım. 19 yaşında bir oğlum ve 9 yaşında da bir kızım var.

Oğlum, İÇDAŞ’ da çalışmak istiyor. Şu anda benim yaptığım işten memnun. Gelecekteki planları arasında bizim gibi iyi bir iş sahibi olmak var.

Duygusal mısınız?

Duygusalımdır, ağladığım da olmuştur. Dünyadaki olan olaylardan da etkilendiğim olur. Şöyle ki insan önce kendisine faydalı olacak, sonra ailesine ve topluma faydalı olmalı. İnsan kendi yaptıklarıyla değerlendirilir. Onun için akşam olduğunda gün içinde ne yaptığımı düşünürüm, faydalı bir şey yaptıysam bugünü kazandım derim, eğer yapmadıysam ertesi gün kendimi sorumlu hissederim.

Pişmanlıklarınız, keşkeleriniz var mı?

Zaman zaman olmuştur tabii ki, Hz. Muhammed’e Kur’an-ı Kerim tebliğ edilirken olaylar vesile olmuştur. Yaşanan olayların bir işaret olduğunu düşünürüm hep. Elhamdülillah der, kadere ve kazaya iman ederim. Bu yüzden çok hayıflanmam,

‘Ben bunu yaparım’ dedikten sonra, kararınızda değişimler olur mu?

Eğer kararımın ya da işin doğruluğuna yüzde yüz inanmışsam, arkama dahi bakmam, uygulamaya geçerim

Aile şirketi yönetmekle, diğer şirketleri yönetmek arasında nasıl bir fark var?

Bireysel yürütülen işlerde başarıyı yakalama örneği çok azdır. Ortakların iyi seçilmesi sonucu, birlikten kuvvet doğar. Aile şirketleri de bu birliğin en önemli göstergesi.

Son olarak Kastamonulu işadamlarına mesajınız var mı?

Doğru yoldan ayrılmak hiçbir zaman fayda sağlamaz. İşadamlarımız gün sonunda bugün ne yaptım diye düşünürlerse herşey daha iyi olur. Hiç bir iş küçümsenmemeli. Şu an icra kurulu başkanı olduğum İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım AŞ’de 1982 yılında iş hayatına başladım, yıllarca çeşitli kademelerde görev aldım. Mesela; İÇDAŞ’ da ilk işe başladığımda ordino (emir mektubu) kesiyordum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!