Hüseyin Karadeniz ile SÜRMANŞET’in Konuğu: Ayhan Ünal…
Memleketinde geçinemeyen Kastamonu insanı mecburi göçe zorlanmıştır. Önce evin erkeklerinin gelip çalıştığı büyük şehirlerde tek gözlü odalarda kurulur yeni haneler. Sonrasında kırsaldaki evler kapatılıp tüm aile düşer yollara, çoluk çocuk bakmaksızın. Hayatta kalma mücadelesi İstanbul’a göçle daha da çetin bir hâl alır. Öyle ya; ekmek aslanın ağzında değil midesindedir. Kendi ekmeğini yapmaya mecbur kalır Kastamonulu. ‘Ün’ü de ‘Al’ır başını gider sonraları…
Sadece un, su, tuzla değil; memleket sevgisi ve özlemiyle yoğrulur hamurlar. Gelecekte hep bir umut vardır. Birilerinin yetişip söz sahibi olma hayaliyle açılır yufkalar. Kadayıfın tel tel oluşu yine aynı umudun ürünüdür. İlkbaharın yaşanmadığı, 3 mevsimin olduğu Ağlı’dan da bir hayat öyküsü düşer İstanbul’a. Ayhan Ünal, 10 yaşında geldiği büyük şehirde çıraklıktan başlar hamura şekil vermeye. Zamanla hem işletme sahibi olur hem de İstanbul Yufkacılar ve Kadayıfçılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nda başkan. Yıllar önce hep bir yürekten kurulan hayal gerçekleşir, emeğin karşılığı alınır böylece.
Bu sayfalara konu olan onlarca hemşerimizle yapılan röportajların ardından daha iyi anlıyoruz; yeni hayallerin kurulma vaktinin çoktan geldiğini. Ve bir keyifli röportajla daha sizi baş başa bırakıyoruz. Yufka, kadayıf derken ağzınızın tadı, midenizin iştahı olacağını umut ediyoruz…
Hüseyin Karadeniz ile Sürmanşet’ in bu haftaki konuğu; İstanbul Yufkacılar ve Kadayıfçılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nın Başkanı Ağlılı hemşerimiz Ayhan Ünal…
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
5 çocuklu bir ailenin oğlu olarak 1974 yılında Ağlı’da doğdum. 10 yaşında İstanbul’a geldim; çocukluğumdan itibaren sektörün içerisindeyim. Osmanlı mutfağından günümüze, damak lezzetimizin vazgeçilmezi olan; yufka, kadayıf, mantı gibi unlu mamullerin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda iki erkek kardeşim de sektörde kendi işletmelerinin sahibi.
Üretim tesisiniz nerede?
Kâğıthane Seyrantepe’de bulunan imalathanemizin yanı sıra, yine aynı bölgede imalat ve satış üzerine faaliyet gösteren iş yerimiz mevcut.
Yıllık üretim kapasiteniz nedir?
180 ton civarında.
İstanbul Yufkacılar ve Kadayıfçılar Esnaf Sanatkârlar Odası’nda güven tazeleyerek 2. dönem başkanlığa seçildiniz. Yufkacılar ve Kadayıfçılar Odası İstanbul’daki faaliyetlerine ne zaman başladı?
Odamız 1985 yılında İstanbul Yufkacılar ve Kadayıfçılar Esnaf Derneği adı altında Ahmet Dönmez tarafından kuruldu;1990’lı yıların sonunda meslek gruplarının oda olması yönünde çıkan 507 sayılı kanunla da oda statüsü kazandı. Böylece tüzükle değil yasayla yönetilir hale geldi. Ben de Ahmet Bey’in yönlendirmesiyle, 2002 yılında yapılan ilk oda seçimlerinde üye oldum. Bu vesileyle kendisine de teşekkür ediyorum. O günden itibaren odamızda çeşitli görevler üstlendim. 2010 yılında yapılan seçimlerde başkanlık görevine geldim. 2014’ün ilk aylarında yaptığımız genel kurulda ise üyelerimizin güvenoyunu alarak başkanlığa 2. kez seçildim.
Hijyen işimizde çok önemli
Odaya kayıtlı kaç üye bulunuyor?
Yaklaşık 2 bin 200 civarında.
Üyeleriniz genellikle hangi bölgeden?
Yüzde 90’ını Kastamonulu ya da Kastamonulu ustaların yanında yetişmiş kişiler. Hemşerilerimizin büyük bir bölümü İstanbul’a geldikleri ilk zamanlarda, çok sermayesi olmayan ama emeğe, sevgiye ve damak zevkine dayalı bu sektörde hayata atılmış ve önemli bir yer edinmişler.
Türkiye’nin tüm illerinde Yufkacılar ve Kadayıfçılar Odası mevcut mu?
Esnaf Sanatkârlar Odası’nda herhangi bir meslek grubunun oda olması için il genelinde sektöre mensup en az 500 kişi bulunması şartı var. Türkiye’de Yufkacılar ve Kadayıfçılar Odası sadece; İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa ve Gaziantep’te faaliyet gösteriyor.
Esnaf ve Sanatkârlar Odası’na kayıtlı olmanın üyeye sağladığı avantajlar nedir?
Bilindiği gibi Avrupa Birliği uyum yasası süreciyle birlikte, ülkemizde yılladır birçok reformlar gerçekleştirildi. Bilinçli ve organize toplumların meydana getirilmesi ve yasalarla düzenlemesi anlamında meslek odalarının üyeye katkı sağladığı bir gerçektir. Meslek odasına kayıtlı olan kişiler herhangi bir sorun yaşadığında, çözüme kolaylıkla ulaşabilir. İstanbul Yufkacılar ve Kadayıfçılar Odası olarak, üyelerimizle birlikte bize fayda sağlamayan bazı uygulamaları imzalar toplayarak kaldırdık. Mesela; sektörümüzde un girişinin KDV’si yüzde 1, çıkışı ise yüzde 18’di. İmza toplayarak bu kararın hakkaniyetli olmadığını savunduk. Şuanda un giriş ve çıkışının KDV’si yüzde 1. İş yerlerimizde mühendis bulundurma zorunluluğu getirilmişti. Bu uygulamanın yanlış olduğunu yine imza toplayarak belirttik ve haklı görüldük, bu uygulamada kaldırıldı. Bu uygulamaları bireysel çabalarımızla kaldırmamıza imkan yoktu. Diyeceğim şu ki; bilinçli ve organize şekilde olmak her zaman üyeye de topluma da katkı sağlar.
Hijyen eğitimi alanında çalışmalarınız var mı?
Hijyen bizim işimizde çok önemli bir unsur. Kalite ve hijyen standartlarını altyapısı ve donanımıyla güçlendirir olmak bizim asli görevimiz. Bu önemi vurgulamak için hem işverenlere hem çalışanlara yönelik seminerler, eğitimler düzenliyoruz. Kağıthane, Sarıyer, Beşiktaş, Şişli, Beyoğlu, Fatih, Bayrampaşa, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Sultangazi ve Arnavutköy’deki üyelerimize hijyen eğitim kursu verilmesini sağladık. Mesleğin düzenini, el emeğini bozmadan gelişmeye ve yenilenmeye her zaman açığız. Üyelerimizin tüm ürünlerini kendine, ailesine ve topluma olan saygısı gereği insan sağlığına uygun olarak hijyenik ortamlarda ürettiğine şahit olmak bizlerin gurur vesilesidir.
Peki, oda başkanına devlet tarafından hangi imkânlar veriliyor?
Günümüzde sağlanan imkânlar eskiye oranla daha kısıtlı. Mesela; Esnaf ve sanatkâr oda başkanları siyasette bir makama aday olup, seçilemediği takdirde yeniden görevine dönemiyor. Ama devlet memurları kazanamadığı zaman görevlerine devam edebiliyor.
Başkanın maaşı var mıdır?
Evet, üye sayısına göre başkan maaşı belirleniyor. Yönetim kurulu üyelerine ise başkan maaşı üzerinden ¼ oranın da huzur hakkı öngörülmektedir.
Mesleğinizi çok sevdiğinizi görüyoruz… Bunun sebebi nedir?
Günümüzde her şey değişiyor ve dönüşüyor. İstanbul gibi büyük bir metropolde şehrin kimliğine ve halkına hizmet sağlıyoruz. Tüm bunlar için çaba sarf ederken de yine bu şehirde kazanıyoruz. İşimizin en güzel tarafı manevi anlamda kazançlarımız çok büyük olması. Bir insanın mutluluğu benim için çok önemli.
Çocuklarınızın faaliyetlerinizi devam ettirmesini ister misiniz?
4 çocuk sahibiyim. Eğitimleri benim için çok önemli.18 yaşındaki en büyük oğlum şuanda imalathanenin başında duruyor, onun bayrağı teslim alma hevesi tatbikî beni mutlu ediyor.
STK’ lara üye misiniz?
Ağlı ilçesi Adalar-Tunuslar Müsellimler Kültür ve Dayanışma Derneği başkanlığını yürütmekteyim. Ağlı Derneği ve Kastamonu Dernekler Federasyonu üyeliğim de bulunuyor.
İstamonu yeni ve güçlü bir nefes
Derneklerimizin çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?
Camiamızda bu işlere gönüllük eden birçok kişi var. Gördüğüm kadarıyla eksiğimiz oldukça fazla. Maalesef, birbirimizi sevmiyoruz. Birçok STK başkanı, ‘Ben büyüğüm, benim dediğim olmalı’ söylemlerini çok sık kullanıyor. İyi ama büyüklük lafla olmaz, büyüklük icraatla olur. Sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinden bazıları bencil… Birliğimiz, bütünlüğümüz bu yüzden yok. Peygamber Efendimiz diyor ki; ‘Sizler, birbirinizi sevmediğiniz sürece, iman etmiş olmazsınız.’ Benim gördüğüm eksiklik; samimiyet ve sevgidir. Artık derneklerde devlet bünyesinde yer almalı. Tüzüklerle değil yasalarla yönetilmeli. Böylece tek ses olur, sorunlarımızı kolaylıkla çözüme kavuştururuz.
İstamonu gazetesi hakkındaki düşünceleriniz neler?
İSTAMONU adıyla ve içeriğiyle farklı bir kalite anlayışını benimsiyor. Birde çok önemsediğim bir yönü; ayrıştırmayan tarafsızlık ilkesine sahip.Bu bilinçle çok önemli bir misyonu olan gazetemiz. Günümüz şartlarına uygun, içeriğiyle dolu, yeni ve güçlü bir nefes. Emeği geçenlere teşekkürler ediyorum.
Son olarak Kastamonulu hemşerilerimize mesajınız var mı?
Özellikle İstanbul’da yaşayan hemşerilerimizden ricam; kendi kültürümüzü unutmamaları ve çalışmalara katılmaları. Eleştirmekten ziyade artık daha çok çalışmaları gerektiğini savunuyorum. Sivil toplum kuruluşlarına katılmalarını, gençleri de teşvik etmelerini naçizane öneriyorum. Tüm hemşerilerime sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.
6 soru 6 cevap
· Toprak?
Yaşamak.
· Kastamonu?
Memleket
· Küre?
Tarih
· Meslek?
Helal kazanç
· Emek?
Kutsal
· İstanbul?
Dünya