Hüseyin Karadeniz ile SÜRMANŞET’in Konuğu: Hüseyin Tolga İnce…
Yazar ne güzel söylemiş: “Şehir, kıymet bilen yazarları varsa şehirdir” diye. 68 sayıdır memleket yazıyor memleket soluyoruz. Bilgiye, kültüre, insana ve yaşama dair önemli olan ne varsa onlar yazıldı bu sayfalarda ve yazılmaya da devam edecek inşallah.
Geçtiğimiz hafta cuma günü İstanbul’da bulunan Hüseyin Tolga İnce, beni arayarak namaz sonrası ziyaret etmek istediğini söyleyince sevinçle “Buyrun!” dedim. Adres tarif etme teklifimi ‘Ben bulurum’ diyerek geri çeviren İnce, saat 14.00’de Kağıthane’deki ofisimizi eliyle koymuş gibi buldu. Anlaşılan navigasyon bizi ele vermişti…
Doğrusu memleketinizi ne kadar çok özlediğinizi daha iyi anlıyorsunuz bu tür ziyaretlerde. Çünkü sohbetiniz memleket, sohbette sözü edilen her şey memleketten oluyor…
Hüseyin Tolga İnce, Çatalzeytin’le hemhal olmuş biri. Sorun ve sorumluklarını bilen biriyle sohbete koyulunca ve konu Çatalzeytin olunca kılı kırk yarıyor adeta. İmkânlar ne kadar kısıtlı olsada Çatalzeytin için yapılabilecek çok şey olduğunu düşünüyor ve söylüyor olması takdire şayan geliyor bize.
Yazar, “Şehir, kıymet bilen yazarları varsa şehirdir” demiş ama biz “Şehir, kıymet bilen insanları olursa daha güzel şehirdir” diye düşünüyoruz. Düşünmekle kalmadık! Sohbet koyulaşırken bunların kayda alınması gerektiğini söylüyor ve dinleme cihazımızın record düğmesine basıyoruz.
Yaşadığı şehrin kıymetini bilen, enerjisini ve dinamizmini şehrin kalkınması için kullanmaya hazır biri. Kastamonu İl Özel İdaresi’nin ‘karar alma’ mekanizmasında söz sahibi ve en genç üyesi. Bu haftaki SÜRMANŞET’in konuğu Çatalzeytin İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin Tolga İnce…
Doğma büyüme Çatalzeytinlisiniz. Aynı zamanda Çatalzeytin’e siyasi, ekonomik ve sosyal anlamda da katkılarınız var. Çatalzeytin, sizin için ne ifade ediyor?
Çatalzeytin her şeyden önce benim yaşama amacım ve sevincim, hayatta olma gayem. Ailem ve bütün yatırımlarım orada. Benim için önemli olan Çatalzeytin’in ayakta olması, büyümesi, gelişmesidir. Çünkü yaşadığınız yer gelişirse sizde gelişirsiniz.
Çatalzeytin’in gelişmesi ile ilgili neler yapılmalı? Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Çatalzeytin, özellikle 1980 itibariyle dışarıya çok ciddi göç vermiş. Gidenlere “Neden gittiniz?” diye sorduğumuzda “Ekonomik sebeplerden gittik” diyorlar. İlçe şuan 41 köyüyle ne yazık ki 6500 nüfusa sahip, bugün büyük şehirlerdeki mahalle nüfuslarından bile az.
Biz ilçeye bir şeyler kazandıralım istiyoruz. Bu konuda valimizin de katkıları var. Önceliğimizi vatandaşın ihtiyacına verdik. Çatalzeytin’de emekli nüfus çok fazla. İnsanlar, kışın kar yağdığı zaman yolum açık olsun, elektriğim suyum olsun, telefonum çalışsın, hastaneye gittiğim zaman dilimden anlayacak bir doktor olsun istiyor. Biz vaat vermek yerine eksik olan neyse onu yapıyoruz. Hükümetimizin de yapmış olduğu çok güzel projeler var; örneğin evde hasta bakım hizmeti… Bugün dağın tepesindeki köye bile ambulans gönderebiliyoruz. Biz insana yönelik yatırım içerisindeyiz.
Çatalzeytin’de özel bir alan, bir doğa parkı ya da yürüyüş parkı yapılabilir mi?
Belediye Başkanımız Musa İhsan Uğuz’un da katkılarıyla ilçenin belli kesimlerine sahilden başlanarak kamelyalar yerleştirildi. Bu kamelyalar estetik duruyor ve insanların da ilgi odağı oldu. Çatalzeytin’de yaşayan vatandaşlarımız ya da ilçemizi ziyaret eden hemşerilerimiz orada kahvaltılarını yapıyorlar, yemek yiyorlar, sohbetlerini ediyorlar.
Biz “Yürüyüş yolu yapabilir miyiz?” diye düşündük. Ancak Çatalzeytin’de bizim yaşadığımız en büyük sıkıntı yazın yaşanan yoğunlukta araç parkı. Yürüyüş yolu için bir şeridi de kapatırsak kendimize daha çok sıkıntı yaşatırız. İlçe dar, arkamızda ve iki yanımızda çay var. Çok fazla yayılamıyoruz. İlçedeki birçok arazide şahıs arazisi, bu durumda devlette bir şey yapamıyor.
Eğitim ile ilgili yapılan çalışmalar nelerdir?
İlkokula giden 660 öğrencimiz var. Son 3 yıldır da bir hayırsever işadamımız, öğrenciler arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm kırtasiye masraflarını karşılıyor. Ayrıca Çatalzeytin MYO kurulma aşamasında ve aynı zamanda Polis Eğitim Merkezi ’de üniversiteye dâhil oldu.
İl Özel İdare, Kastamonu için neler yapıyor?
İl Özel İdare kendi bütçesinden; milli eğitime, AFAD’a, tarım, sağlık ve emniyet kuruluşlarına bütçe ayırmak zorunda. Öyle ki; Kastamonu’da okulların küçük onarım ödenekleri ve diğer kuruluşların personel ödenekleri hariç tüm masraflar, İl Özel İdare tarafından karşılanıyor. Türkiye’de hiçbir il özel idarenin yapmadığını, Kastamonu İl Özel İdare yaptı. Örneğin; Kastamonu Havaalanı’na çok ciddi yatırımlar yaptık. Onun haricinde İnebolu – Devrekani arasında duble yol çalışmalarımız oldu. Şuanda da turizm kaynaklı çalışmalarımız var. Yurduntepe’ye 2.bir kayak tesisi yapılması planlanıyor,projesi de tamamlandı. Bunlar, İl Özel İdare’nin bütçesinden karşılanacak.
Kastamonu’da ne gibi değişiklikler var?
Geçte olsa havalimanımız açıldı. Ilgaz Tüneli çalışmaları devam ediyor. İnebolu – Kastamonu arasında tüplü geçiş proje ihalesi yapıldı. Biliyorsunuz ki Çatalzeytin’de mermer yatakları var. Bu konu için ben Maden Tetkik ve Arama (MTA) ile görüştüm. Ancak mermer rezervinin yeterli olmadığını söylediler. Bunun yanı sıra ulaşım da eksikti. Yol ve limanlar tamamlandığı zaman tekrar MTA’nın kapısını çalacağız.
Kastamonu Havalimanı için ne düşünüyorsunuz?
Havalimanı her şeyden önce dışarıdan gelen yatırımcının Kastamonu’ya daha farklı bakmasını sağlayacaktır. Bu havalimanı ile Kastamonu hem sanayi, hem turizm hem de sosyo – ekonomik yönden gelişim sağlayacaktır.
Hep Çatalzeytin’den konuştuk, biraz da sizden konuşalım…
1978 İstanbul doğumluyum. Liseyi İzmir’de okudum. Ardından, Afyon Kocatepe Üniversitesi Dericilik Bölümü’ne başladım. Ancak 1 hafta sonra okulu bıraktım, ‘Ticaret yapacağım’ dedim ve Kastamonu’ya döndüm. Eşim Yeliz’le 10 sene önce evlendik İpek Su ve Nisa Naz adında iki kızım var. Kızımın okula başlamasıyla ben de 3 yıldır okul aile birliğindeyim.
Ailenize yeterince vakit ayırabildiğinizi düşünüyor musunuz?
Artık daha çok dikkat ediyorum. Çocuklarımla yaşadığım bir diyalog kendime çeki düzen vermemi sağladı. Ben akşamdan takım elbisemi hazırladığımda kızlarım ertesi gün şehir dışına gideceğimi anlar. İlçede de bir program vardı ve takım elbisemi giydim. Kızımı da okula bırakacaktım. Okula geldik ve kızım bana “Baba, bize yine gel olur mu?” dedi. Ben de o an bir karar aldım ve kendime bir program yaptım. Benim cumartesi günlerim o günden itibaren kızlarıma aittir. Onlar evde oturalım derse evdeyiz, dışarı çıkalım derse dışardayız. Eşim konusunda daha hassas davranmam gerektiğini farkettim. Zira bu sene evlilik yıldönümümüzü unuttum eşim başta kızdı ama sağ olsun sonradan affetti. (gülerek)
Çocuklarınız için gelecek planınız var mı?
Onlar benim için çok önemli. Vatanına, milletine hayırlı bireyler olsunlar. Geleneklerine bağlı kalıp yaşatmasını bilsinler, tek isteğim bu. Ben onlar için her türlü maddi ve manevi desteğe hazırım çünkü ben de babamdan böyle gördüm.
Siyasetin içerisindesiniz. Çatalzeytin Genel Meclis üyesi adaylığı süreciniz nasıl başladı?
Ben siyasetle iç içe olan bir aileden geliyorum. Dedem, ilçenin kurucu belediye başkanı ve ilçeye çok büyük hizmetleri olmuş. Diğer dedem il genel meclis üyeliği yapmış. Bu ilçede yaşıyorsam bir şeylerin ucundan tutmalıyım, bir şeylere girişmek zorundayım diye düşündüm. ‘Dışarıda durup seyretmektense içine gireyim yapabileceğim bir şey varsa yapayım.’ dedim. Allah ilçeme hizmet etmeyi nasip etti ve 2009 yılından beri il genel meclis üyesiyim.45 kişilik genel meclisin en genç üyesi benim.
Seçim atmosferi başlamak üzere yeni dönemde ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Sayın başbakanımızın liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin üyesiyiz. Parti bizi nerede görmek ister, nerede görev verirse orada çalışırız.
Adrese dayalı nüfus sistemiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Ödeneklerimiz nüfus bazında geliyor. Bizim hizmet gücümüz ilçede kâğıt üzerinde yazılı 6500 kişi, ödeneğimiz bu kadar. Devlet emeklilere 2 yer gösterme hakkı tanımış. İlçemizde yaşayan emeklilerin ilk adreslerinin Çatalzeytin olmasını istiyoruz. Bu şekilde daha iyi hizmet alabiliriz.
Gazetemiz hakkında neler söylemek istersiniz?
İstamonu her şeyden önce bir ayağı İstanbul ‘da, bir ayağı Kastamonu’da olan bir gazete. Sabah İstanbul’daki yataklarınızdan kalkıp Kastamonu’ya geliyorsunuz ve aynı günün akşamı İstanbul’a geri dönüyorsunuz. Gurbetteki Kastamonulu ile Kastamonu arasında dirsek teması olmalı. Ben gazetenin bu mesafeyi daha da kısaltacağını düşünüyorum. Gazete sayesinde gurbette olan birçok hemşerimizi, birçok Kastamonulu sanayiciyi, iş adamını tanıdık. Bizim yapmamız gereken bir şey varsa elimizden geleni yaparız. Yolunuz açık olsun.
Buradan hemşerilerinize mesajınız var mı?
Onlar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar memleketleriyle bağlarını koparmasınlar. Her şekilde hizmetin içinde olsunlar. Yanlış bir şey varsa eleştirsinler, projeleri varsa anlatsınlar. Gurbette yaşayanın bakış açısı farklıdır, bizim göremediklerimizi görebilir. Amacımız Kastamonu için bir şeyler yapmaksa hep beraber yapalım. Ayrıca sizin aracılığınızla her çalışmamızda yanımızda olup destekleyen Valimiz Erdoğan Bektaş’a, Kaymakamımız Erol Korkmaz’a, Milletvekillerimiz Hakkı Köylü’ye ve Mustafa Gökhan Gülşen’e, beni genç yaşta bu göreve layık gören Çatalzeytin halkına teşekkür ediyorum.