1. Haberler
  2. RÖPORTAJ
  3. Derin Diyalog’un Konuğu: Erhan Erol

Derin Diyalog’un Konuğu: Erhan Erol

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hüseyin Karadeniz ile Derin Diyaloğun Konuğu: Erhan Erol…

Erhan Erol: Kastamonu Ata diyarım…

Tarih: 10 Mayıs 2013 Cuma…

Yer: Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı…

Genel yayın yönetmenimiz Hüseyin Karadeniz ile birlikte İstanbul’un Kastamonulu yegâne Belediye Başkanı Dr. Erhan Erol ile röportaj için buradayız. Bir çay içimi beklediğimiz lobiden görevli arkadaşın peşinden makam odasına geçiyoruz. Başkan Erol, bilinen Kastamonu misafirperverliğiyle kapıda karşılıyor bizi…

Aldığımız ilk izlenim keyifli bir sohbet olacağı yönünde. ‘Ne içeriz’ diye soruyor Başkan Erol ve isteklerimiz doğrultusunda Karadeniz’e orta, bana şekerli, kendisine de sade kahve sipariş ediyor.

Gazetecilik içgüdüsüyle olsa gerek aynı masa etrafında toplanmış üç hemşerinin bile zevklerinin, damak tatlarının, beğeni algılarının ne kadar da farklı olabileceği çıkarımında bulunuyoruz. Söyleşi boyunca Başkan Erol’un dönemsel hayat kesitlerinin şaşırtıcı çıkarımlarıyla savrulacağımızın ilk işareti oluyor bu…

Buradan yola çıkarak, her yönüyle birçok il belediyesinden daha büyük bir ilçede en iyi hizmet gayreti ve vatandaş memnuniyeti odaklı çalışan Sayın Başkanın işinin ne denli zor olduğu kanaatine varıyoruz.

Kahvelerimizi yudumlarken, İstanbul’un karbon monoksit yüklü atmosferine alışmış metabolizmanın, Anadolu’nun temiz havasını solumasıyla çarpılmasına benzer bir durumla karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz. ‘Halktanmış gibi’ yapanların cirit attığı siyaset arenasında, gerçek bir ‘halk adamı’nı bulmuş olmanın derin hazzını yaşıyoruz.

Samimi, konuşkan, konusuna hakim bir profil çiziyor Başkan Erol. En belirgin karakteristik özelliği, hayatın her alanına dair sentezlere ulaşmış, kendince bir bakış açısı, bir duruş geliştirmiş olması. Jest ve mimiklerle desteklediği beden dilini iyi kullanıyor. Kararlı, liderlik vasıflarına haiz, dobra dobra oluşu ise Türk siyasi hayatında uzun yıllar var olacağının ipuçlarını veriyor.

Geçmişin hafıza arşivinde yerini almış yaşanmışlıkları arasında gezinirken, anlattıklarının satır aralarından bulup çıkarıyoruz; ‘vefa’ya bakış açısının İstanbul’da bir semt veya içecek türü olmadığını. Sohbet boyunca dilinden düşürmediği ‘samimiyet’ ise onun olmazsa olmazı.

Başkan Erol’u tanıyanlar, Yunus Emre hayranlığını bilir. Alçak gönüllülük ve tevazuu ise Yunus Emre’nin, adıyla özdeşleşmiş en önemli hasletlerindendir.

Spontane gelişen söyleşide, bir hayatın bilinmezlik dehlizlerine tuttuğumuz aynadan yansıyanlarla baş başa bırakıyoruz sizleri… Siz buna ister bir belediye başkanının hayatının izdüşümleri deyin, ister çağın Yunus Emre’sinin sevgi inşa etme gayretinin vesikası…

Derin Diyalog’un bu haftaki konuğu: Gaziosmanpaşa’nın Kastamonulu Belediye Başkanı Dr. Erhan Erol…

En çok merak edilen sorudan başlayalım isterseniz. İstanbul’daki tek Kastamonulu Belediye Başkanısınız ve görünen o ki bu size büyük bir sorumluluk yüklüyor. Siz her ne kadar bir Kastamonulu olarak duyarlı ve sorumlu davransanız da Kastamonuluların bir kısmı sizin Kastamonu camiasından kopuk olduğunuzu düşünüyor. Bu konuda genel bir değerlendirme yapar mısınız, nedir işin aslı?

Yanlış bir algı bu… Öncelikle ben Gaziosmanpaşa Belediye Başkanıyım. Partim beni doğduğum büyüdüğüm ilçenin belediye başkanlığına aday gösterdi. Gaziosmanpaşa halkı da Gaziosmanpaşa’ya hizmet etmem için seçti.

Tabii ki ata diyarım olan Kastamonu’ya karşı vicdani ve hissi bağlarım var. Hassasiyetlerim var.

Ben Gaziosmanpaşa’da Kastamonulularla ilgili her hangi bir taleple ilgili bir eksiğimin olduğunu düşünmüyorum. Ama takdir edersiniz ki Kastamonu halkı Kastamonu’nun problemlerini çözmek için Kastamonu merkezde ve ilçelerde Belediye Başkanları seçti, Milletvekilleri seçti. Hizmet öncelikle onlardan beklenmeli.

Bu demek değildir ki ben memleketim için bir şey yapmadım, yapmam. Her zaman yaptım, yine de yaparım ancak hizmeti ilk olarak kimlerden beklememiz gerektiği konusunda bilinçlenmemiz lazım.

GOP’ta nüfusun %6’sı Kastamonulu

Neler yaptınız Kastamonu için?

İddia ediyorum, bu zamana kadar Kastamonu’ya en fazla katkı sağlayan insanlardan biriyimdir. Şimdiye kadar Kastamonu’ya çeşitli vesilelerle yaklaşık 7-8 milyon lira katkı sağladım. Kardeş belediyelere greyderinden, otobüsüne, kamyonuna kadar birçok araç verdim. Kastamonulu olup İstanbul’da eğitim gören tıp öğrencilerine yıllardır burs veriyorum. Kastamonu’da yapılan sosyal ve kültürel etkinliklerde, Taşköprü ve birçok festivalde sponsor oldum. Bir zamanlar Kastamonu’ya kültür gezileri için o kadar çok araç gönderiyordum ki, bir gün bana Kudret Kayran anlatmıştı, bir benzin istasyonunda Kastamonu trafik polisleriyle karşılaşmış. Polisler Kayran’a “Gaziosmanpaşa belediye otobüslerine ceza kessek köşeyi döneriz” demişler. Hala da gönderiyorum. Ben Kastamonu’da bir etkinlik olduğunda ne yapar, eder gönderirim onu bırakın ilçe dışındakilere de gönderirim. Bunların olabilecek sınırları vardır.

O zaman sorun yapılan hizmetlerin anlatılamamasından mı kaynaklanıyor?

Ben gidip de bunların reklamını yapacak değilim. Reklam yapmam, reklamı sevmem her halde tek suçumda bu olsa gerek. İnebolu’daki Atatürk heykelinden tutun birçok eserim var Kastamonu’da… Ama reklamı seven bir insan değilim. Hatta heykelin açılışına katılamadım. Orada bulunamadığımdan dolayı birçok kişi o heykeli benim yaptırdığımı bilmez. Beni ziyarete gelen hemşerilerime bir vesileyle Kastamonu için yaptıklarımı anlattıkça ‘Başkanım bunları bilmiyorduk’ cevabını alıyorum. Ama benim teker teker insanlara bunları anlatma gibi bir lüksüm de alışkanlığım da yok. İlçemde (Gaziosmanpaşa) yaklaşık olarak 30 bin Kastamonulu var. Bu toplam nüfusun yüzde 6’sı demek… Ben geri kalan yüzde 94’ün de belediye başkanıyım.

Ama İstanbul’da 1 milyon Kastamonulu var. Yani takdir edersiniz ki bunların talep ve beklentilerini tek başıma karşılamam mümkün değil.

GOP Belediyesinde kaç Kastamonulu çalışan var?

Gaziosmanpaşa Belediyesinde iki tane Kastamonulu belediye başkan yardımcısı var. Birçok Kastamonulu müdür var. Yine personel bazında baktığınız da en fazla Kastamonulunun çalıştığı Belediye Gaziosmanpaşa Belediyesidir. Gaziosmanpaşa’da nüfus olarak Siirtliler birinci Kastamonulular ikincidir. Şartlar böyleyken bunu yapıyoruz, düşünün.

Pozitif ayrımcılık yapıyorsunuz ama yine de…

Elimizden geldiğince yasal ve ahlaki sınırlar içerisinde yapıyoruz. Aslına bakarsanız Belediyemde çalışan hemşerilerimin bir kısmı burada olabilecek beceriye, kariyere sahip değiller.

Peki, adalet duygunuzu rencide etmiyor mu bu durum?

Ne yalan söyleyeyim ilk başlarda bu konularda biraz ayarsızlığım oldu. Şimdi ise dersimi aldım. Ancak eşit şartlarda tercihimi hemşerimden yana yaparım. Zamanında işe aldığım birçok adamı bugün niye aldım diye düşünmüyor değilim. Gaza geldim yani. Zarar da vermiyor değil hani bu görüntü. Sokaktaki insan bunu görüyor. Sözünü ettiklerim masa başı çalışan insanlar, ellerine kazma kürek vermemişiz. 2-3 bin lira maaş alıyorlar. Ben bir ara Kastamonululuktan o kadar çok dikkat çektim ki, etrafta rahatsızlık uyandırdı. Diğer taraftan bu durum sizi siyasi olarak da sıkıntıya sokuyor.

İstanbul’daki Kastamonuluların sesi neden yeterince çıkmıyor?

Kastamonuluların İstanbul’da siyasette veya kamu yönetiminde çok fazla olmaması ve Kastamonuluların havas (elit) tabakasının Kastamonu avamından uzak durması, İstanbul’daki Kastamonuluların biraz mağdur olmasına neden oldu. Bunun sebebi, olanların yetersizliğinden daha çok var olanların azlığıdır. Bir diğer konu da maalesef Kastamonuluların entelektüel ve iktisadisi olan kesiminin siyasetten ve kamudan uzak durmasıdır.

Bazı kesimlerce Kastamonulularla yeterince bir araya gelmediğiniz dillendiriliyor. Neler söylersiniz?

GOP bölünmeden, yeni ilçeler oluşmadan önce ilçe sınırlarında faaliyet gösteren 80’i Kastamonu derneği olmak üzere toplam 890 STK vardı. Tatil günleri dâhil her gün bir derneği ziyaret etmeye kalksanız bile bir yılda bitiremezsiniz. Ayrıca kimse alınmasın ama Kastamonululuk adına önde yürüyen insanların büyük bir çoğunluğunun Kastamonuluları çok iyi temsil ettiğini düşünmüyorum. Eğer öyle olsaydı bugün Kastamonuluların siyaseten ve sosyal-kültürel olarak konumları burada olmazdı. Kastamonuluları temsil ettiğini düşünen ve içlerinde çok iyi yapanlar vardır ayrı. Öyle insanlarımız var ki kendi çıkar ve beklentilerinden dolayı bu işlerin içindedir. Ev alacağım diye gece yapan dernek yöneticileri gördüm. Bu işler gönül işleridir ve bu işleri yapacak olan insanların kendi iktisadi problemleri olmaması lazım. Yani bu şuna benzer: aç bir insanı lokantada hizmet ettirerek çalıştırırsanız ilk olarak kendi karnını doyurur. Bu çok doğaldır.

Sizin STK geçmişiniz de var öyle değil mi?

Kas- Der Gaziosmanpaşa şubesinin kurucu başkanıyım. Biz seçimlerde Kas-Der’i Sudi Bey’den (Topal) alan grubuz. Bizim o dönemde ceplerimizden paralar giderdi. Ben, Hayri Aygün, Kudret Kayran… Hep harcamışızdır. Ama bizden sonra gördük ki birileri siyasi kaygı ve maddi beklentileri için Kastamonululardan istifade etmeye çalışıyor. Kastamonulular bunu yemez! Piknik yapmakla dernekçilik olmaz. Dernekleri lokal havasından çıkartmadığınız, kitlesel gücünüzü gösteremediğiniz sürece, işte böyle kazara bir tane belediye başkanınız olur.

Hazır yeri gelmişken; Kas-Der ’in bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçen yıl yapılan olağan genel kurulda genel başkanlığa Latif Çilingiroğlu seçildi. Latif ağabey sevdiğim, değer verdiğim, Kastamonululara faydalı olmuş bir bürokrattır. Seçildiği zaman kendisine işinin çok zor olduğunu söylemiştim. Allah yardımcısı olsun.

İstamonu dolu dolu bir gazete

Hemşerileriniz arasında, yükselişinizi engellemek isteyenler oldu mu?

Olmaz olur mu! Bürokratlığım döneminde başka partiden Kastamonulu bir milletvekili beni bitirmek için çok uğraştı. Yıllar sonra ben belediye başkanı o milletvekili, ‘başkanım, başkanım’ diye bana şirinlikler yaptı. Bir de tam tersi

örnek var: CHP Kastamonu milletvekili Mehmet Yıldırım, o dönemde bir Kastamonulular programında ‘ben CHP’liyim ama oyunuzu Erhan Erol’a verin’ diyebilmiştir.

Siz İstanbul’daki tek Kastamonulu belediye başkanısınız, biz de haftalık ilk ve tek Kastamonu gazetesiyiz. İstamonu’yu nasıl buluyorsunuz?

İsminden başlayarak her şeyiyle kaliteli, güzel bir çalışma. Görünen köy yakındır. Görünen o ki beklentilere cevap verebilecek dolu dolu bir gazete ortaya koymuşusunuz. İstanbul’daki hemşerilerimizin buna ihtiyacı var. Uzun soluklu olmanızı dilerim. Bir Kastamonulu olarak elimden gelen desteği vermek isterim.

Tek kelimeyle…

Kastamonu? Memleketim.

Hizmet? Görev

İktidar? Güç

Geçmiş? Hatıra

Gelecek? Beklenti

Demokrasi? Şart

Gaziosmanpaşa? Sevgi

Yarın-Yarınlar? Umut

Aşk? Sadakat

Türkiye, geleceğin parlayan yıldızıdır” (2)

Bir sonraki sayıya sarkan ender röportajlardan biri bu… Bir belediye başkanı düşünün ki; mesleki sorumluluğu ve toplumun öncelikli ihtiyaçlarını, hassasiyetlerini kendine dert edinmiş olsun… Ve söyleştiğiniz kişinin, gerek teoride, gerekse pratikte söylenecek sözü, uygulanacak projeleri varsa, tek sayıya sığdırmak mümkün olmuyor haliyle röportajı.

Dr. Erhan Erol’u; halk doktoru, toplum mühendisi, yaşam mimarı, hizmet savaşçısı, çözüm üreticisi gibi birkaç başlık altında tanımlayabiliriz. Söylediği her sözün satır aralarında gizlenmiş derin anlamlar içeren entelektüel yönü ise günümüzde sıkça rastlamadığımız bir başka özelliği.

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Dr. Erhan Erol ile Derin Diyalog’a kaldığımız yerden devam ediyoruz…

Hemşerilerinizin gözünde ihtiyaç halinde kapısı ilk çalınacak isimler arasındasınız. Kastamonu dernekleri tarafından kapınız sıkça aşındırılıyor mu?

Yok, öyle demeyelim. Hemşerilerim mütevazı insanlar. Girdikleri her ortamda bu özellikleri öne çıkar. Tarih boyunca Ülkelerine verdiklerinin yüzde 1’ini bile istememiş insanlar. Bazı bölge insanının isteme cüretinin 10’da biri yoktur onlarda. Nezaketsizlikleri yok, beklentileri yok. Allah var, şahsıma karşı bir nezaketsizliklerini görmedim.

Mümkün olduğunca her talebi karşılamaya, her yere yetişmeye çalışmak sizin hem işinizi, hem de özel hayatınızı aksatmıyor mu?

Elbette aksatıyor. Bazen dostlarımız kırılıyor hatta bize. Geçenlerde Hayri Aygün kırıldı mesela bana. (Röportajın burasında, Başkan Erol’a, birkaç sayı önce yaptığımız söyleşide Hayri Aygün’ün kendisinden sitayişle söz ettiğini aktarıyoruz.)

Hayri Aygün, Kudret Kayran gibi insanlar Kastamonu sevdası insanlardır. Bunlar Kastamonu’ya çok büyük bir para harcadılar.

Ben iyi bilirim; Kudret Kayran’ın kendi şahsi hesabından Kastamonu’ya trilyonlarını kaptırdığını.

Harcamak değil, bakın kaptırdı diyorum. Sırf Kastamonulu olduğu için, kendisine gelen yatırım taleplerini onlara güvenerek yaptığı için, çoğu zaman kandırılmıştır.

Kudret Kayran’ın kendi hemşerilerine karşı böyle bir düşkünlüğü vardır.

‘Kudret ağabey, bu işlere girme, batarsın’ dediğimde, ‘ne yapayım, onlar benim hemşerilerim, memleketim için yapıyorum’ diyebilecek kadar mütevazı, iyi niyetlidir.

Hemşerilerinizden destek görmüyor musunuz?

Tabi ki hayır… Teker teker adam topluyorum. Ortada kimse yok. Bu durumdayım yani. Belediyemde çalışan hemşerilerim, çoğunlukla burada olabilecek beceriye, kariyere sahip değiller. Siz şunu beklemez misiniz; zor gününde yanınıza aldığınız insanlar siz sahaya çıktığınızda yanınızda olsun istemez misiniz?

“Başbakanımız takdir ettiğim insandır”

Tıp doktoruyken siyasete girme fikri nasıl doğdu?

Hayatımda hiçbir yere talip olmadım. Bir gün beni Tayyip Erdoğan evine çağırdı, gittim. ‘Gaziosmanpaşa’da bu yapıyı sana emanet etmek istiyorum, benimle olur musun’ dedi. Sayın Başbakan, benim insan olarak, adam olarak her zaman takdir ettiğim bir insandır; ‘olurum’ dedim. 9 senedir belediye başkanıyım ve memnunum. Partimden bugüne kadar vicdanımı rahatsız edecek hiçbir talep gelmedi.

Allah’ıma şükürler olsun Tayyip Erdoğan gibi biriyle siyaset yaptığım için. Kendisine duygusal bir bağlılığım vardır. Genel başkanımın, Başbakanımın gözü dolarsa ben ağlarım. Bunu yürekten ve net söylüyorum. Şunu da belirteyim; Sayın Başbakan haricinde kimseyle siyaset yapmam.

O zaman bu demektir ki sizin başbakana biraz daha yakın olmanız gerekiyor. Bunun yolu da Ankara’ya gitmekten geçiyor… Gelecekte sizi milletvekili ve bakan olarak görebilir miyiz?

Kısmet… Başarabileceğim bir teklif gelirse kabul ederim. Başaramayacağım bir iş gelirse onu da söylerim.

İddialı ve hedefleri olan bir yapınız var… Geçmişte de böyle miydi?

Ben her dönem yönetici pozisyonundaydım. Çocukluk yıllarımda çok iyi futbol oynamadığım halde takımı ben kurar, ben yönetirdim. Bilyelerimi iyi oynayan arkadaşıma vererek, bilyeler benden, oynaması senden, ortağız derdim. Üniversitede öğrenci başkanlığı yaptım. Biz üniversitede ilk iftar yapan öğrenci gurubuyuz. Benim olduğum gruptaki arkadaşlar, çok iyi yerlerdedir.

Yani hep bir liderlik ruhuna sahiptiniz…

Öyle söylerler. Söyleyenlerin takdiri ve teveccühüdür. Ben devlet memurluğu yaparken hep idari projelerde çalıştım, sağlık bakanlığı eğitim eğitimcisiydim.

Mesleki hayatımda tıptan fazla idari yönetimle ilgili kitaplar okumuşumdur. Gaziosmanpaşa da Kaymakam vekilliği yaptım. Hatta Gaziosmanpaşa’da bazı siyasi parti ilçe başkanlarını Erhan Erol belirler derlerdi. Evet, doğruydu bu…

GOP Belediye Başkanlığı için DYP-DSP- MHP bana ‘seni ortak aday olarak Recep Koral’ın karşısına çıkaralım’ teklifinde bulunmuşlardı, kabul etmedim.

‘Gaziosmanpaşa’ya Sağlık Grup Başkanı olacağım’ dedim ve oldum. Oradan ‘Gaziosmanpaşa’ya Belediye Başkanı olacağım’ dedim ve oldum. Bu inanç ve hedef koymadır.

Yarım asra yakın geçmişe sahip Kastamonuspor, kurulduğundan beri yer aldığı 3. lig’den amatör kümeye düştü. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu çok küçük katkılarla düşmesini engelleyebilecek insanların vicdanına sormak lazım. Düşürmek kolaydır da çıkarmak zordur aslında.

Yoğun iş temponuzdan fırsat bulup kendinize ve ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?

Öncelikle şunu söyleyeyim ben kayak yapmasını bilen bir insanım en son yeni çıkan kayaklardan bir tane aldım, zaman bulup bir kere bile kayak yapamadım.

Hazır yeri gelmişken; başka sportif faaliyetleriniz oluyor mu?

Aslında öğrencilik hayatımdan itibaren yapmadığım spor dalı yoktur. Ama şuanda sadece evde kitap okurken yürüme bandında koşabiliyorum.

Sanatsal bir faaliyetiniz var mı?

Şiir yazarım, resim yaparım. Bizim ailenin özelliği; babam hem resim yapardı, hem de heykel…

Ben üniversitedeyken çok karikatür çizerdim. Artık eve gittiğim anda, gündemle ilgili haber kanallarını izlerken uyuyorum zaten.

Evlisiniz… Kaç çocuğunuz var?

İki çocuğum var.

Çocuklarınızla ilgili gelecek kaygınız var mı?

Hayır. Yok.

Ülkenin geleceğiyle ilgili kaygınız var mı?

Hayır. Ben inanıyorum ki Türkiye’de özellikle bu Güneydoğu olayı çözüldükten sonra kişi başına düşen gayrı safi milli hâsıla 25bin doları geçer. Türkiye, orta öngörüde bana göre dünyanın sayılı büyüklerinden biri, geleceğin parlayan yıldızıdır.

“Kimsenin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz”

Başbakan tarafından “Yerinde Kentsel Dönüşüm”ün mimarı ilan edildiniz. Biraz da kentsel dönüşümden söz edelim mi?

Kentsel Dönüşüm’le ilgili çalışmalarımız yeni değil. Oluşturduğumuz ekibimizle göreve geldiğim günden beri bu konuda ciddi çalışmalar yaptık. Uzman arkadaşlarımız yurtdışına giderek dünyadaki örneklerini inceledi. Türkiye, özellikle İstanbul bir deprem bölgesi… Sadece Gaziosmanpaşa’da değil tüm İstanbul’da 2000 yılından evvel yapılan binaların % 70’i depreme karşı dayanıklı değil.

Gaziosmanpaşalılara hak ettikleri gibi parklarıyla, otoparklarıyla, okullarıyla yepyeni binalar yapacağız.Anlaşmalarda hassasiyetimiz var. Örneğin şu anda Haliç’i gören ev sahipleri, yeni yapılacak konutlarda da Haliç’i gören yerlerden kura çekecek, arka taraflara bakan evlerde yine aynı tarafa bakan evlerden kura çekecekler. Kimsenin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz. Vatandaşlarımızla oturup anlaşacağız ve bu işi birlikte çözeceğiz. İlçemizdeki dönüşüm, yerinde ve hakkaniyetli bir dönüşüm olacak.

Gaziosmanpaşa’da büyüdüm. Allah kısmet ederse, 4-5 sene sonra benim de çocukluğumun geçtiği ilçemiz yepyeni bir çehreye kavuşacak. Beş sene sonra Gaziosmanpaşalıyım denildiğinde insanlar bambaşka bir yer düşünecek, modern bir şehirde yaşayan Gaziosmanpaşalıları kıskanacak.

Sizi daha yakından tanımamızı ve tanıtmamızı sağlayan söyleşi için teşekkür ederiz.

Her fırsatta birlikte olmaktan keyif aldığım hemşerilerime bir kez daha ulaşmama vesile olduğunuz için ben teşekkür ederim. Sizin aracılığınızla, tüm hemşerilerime ve okurlarınıza sevgilerimi sunuyorum.

“Sadece görev alanı ile sınırlı kalmayan, halkı ihtiyaç duyduğu her an yanında olabilen başarılı bir belediye olmanın gayreti, işçisi, memuru, siz değerli vatandaşları, yöneticileri ve başkanıyla Gaziosmanpaşa’yı hep daha iyi yerlerde görme çabası içindeyiz.”

Dr. Erhan Erol kimdir?

Aslen Kastamonuludur. 1965 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1990 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1993 yılına kadar 1.Basamak sağlık kurumlarında yönetici hekimlik yaptı. 1993-1995 yılları arasında İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nde Sağlık Projesi İl Koordinatörlüğü’nde çalıştı. Dünya Sağlık Örgütü’nün Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttüğü “Gaziosmanpaşa Gecekondularda Sağlıklı Yaşam Projesi”nin sorumluluğunu yürüttü. 1995-2004 yılları arasında Gaziosmanpaşa’da Sağlık Grup Başkanı olarak görev yaptı.

Başkan Erol, 2004 yılında yapmış olduğu Gaziosmanpaşa Sağlık Grup Başkanlığı görevinden istifa ederek, 2004 Mahalli İdareler Seçimlerinde belediye başkan adayı olan Erol, AK Parti’den Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı seçildi. 29 Mart 2009 tarihli Mahalli İdareler Seçimleri’nde ikinci defa belediye başkanı seçildi. Halen bu görevini sürdüren Dr. Erhan Erol, evli ve 2 çocuk babasıdır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!