Murat Güven ile Derin Diyaloğun konuğu: Ekrem Acar…
Röportör: Murat GÜVEN
İstanbul’a mevsimin ilk karının yağdığı 20 Aralık Perşembe günü gerçekleştirdik aşağıda okuyacağınız bu röportajı.
Esenler Kültür Merkezi’ndeyiz… Burası 1000 kişilik yemekli toplantı salonu, nikah salonu, restoran, 3 ayrı bölümden oluşan cafe-nargile salonu, yaz aylarında etkinliklerin yapıldığı bahçe ve kamelyalardan oluşan devasa bir tesis ve bu tesisin işletmecisi bir Kastamonulu.
Ekip olarak, erken başladığımız günün yorgunluğunu üzerimizden atmamız için buradan daha uygun bir yer olamazdı her halde.
Tesisin restoran bölümünde yemeklerimiz yemiş, çaylarımızı söylemeye hazırlanırken Ekrem beyin ‘afiyet olsun’ sözüyle anlıyoruz ki röportaj vaktimiz gelmiş.
Bir yandan İstanbul’a erken yağmaya başlayan karın dinginliğinin huzurunu seyrederken pencereden, bir yandan röportaja başlıyoruz…
***
Murat Güven: Ekrem bey, Esenler önemli bir merkez nüfus açısından da konum itibariyle de.
Ayrıca Kastamonuluların nüfus yoğunluğu, gerekse konum itibarıyla da önemli bir merkez. Bizi yakından ilgilendiren kısmı ise Kastamonuluların bu ilçedeki yoğunluğu…
Siz Esenler’de yaşıyorsunuz. Burada büyük bir sosyal tesisin (EKM) işletmecisisiniz, hem de belediye meclis üyesisiniz. Bulunduğunuz konuma hangi aşamalardan geçerek geldiniz?
“23 yaşında Şeyhoğlu Köyü Derneği kurucu başkanıydım”
Ekrem Acar: Bozkurt Şeyhoğlu köyünde doğdum. 12 yaşında İstanbul’a geldim 6 sene Kapalıçarşı’da kuyumculuk yaptım. Sonra Esenlere geldik, 18 yaşında burada inşaat işine başladım. O arada yine Kapalıçarşı’da kuyumcu dükkanım vardı. Askerlik vazifemi yaptıktan sonra inşaat işine geri döndüm.
Dernekçilik çalışmalarınız da bu döneme mi rastlıyor?
Evet. Esenler’de Kastamonulular Derneği vardı. Daha sonra benim de içinde bulunduğum bir oluşumla bu derneği Kas-Der (Kastamonulular Dayanışma Derneği) Esenler şubesi haline dönüştürdük, bu derneğin yönetim kurulunda yer aldım.
Sonrasında 23 yaşındayken arkadaşlarımla birlikte kurduğumuz Bozkurt Şeyhoğlu Köyü Derneği’nin kurucu başkanı olarak görev aldım.
Başlangıçta 30 olan üye sayımızı kısa sürede 600’eçıkarttık. Kastamonu dernekçiliğinde sık rastlanmayan güzel işlere imza attık; Derneğimiz adına Devrekani’de 50 dönümlük tarla aldık, parselasyonunu yapıp, 144 kişiye tapularını verdik.
Derneğimize 2 katlı mülk edindirdik, şu anda derneğimizin 700-800 bin lira değerinde mülkü var.
Şaban Yüksel döneminde Kas-Der Genel Merkez’de görev aldım. Hem Şeyhoğlu Köyü Derneği başkanı, hem Esenler Kas-Der şubesi yönetim kurulu üyesi, hem de genel merkez yönetim kurulu üyesi olduğum o dönemlerde İstanbul genelindeki Kastamonuluları toparladığımıza, bir araya getirdiğimize inanıyorum. Bizden önceki dönemlerde yönetimde bulunan ağabeylerimiz elbette çalışmışlardı ama halka inememişlerdi. Biz bunu başarmıştık, İstanbul’da Kas-Der’in gücünü göstermiştik. Bize başvuran ilçe ve köy derneklerimizin, hemşerilerimizin sorunlarına çözümler üretmiştik, şubeleri canlandırmıştık.
Kastamonu dernekçiliğinin şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz, çözüm önerileriniz var mı?
Bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama dernekçilik anlamında içler acısı durumdayız. Çözüm tek çatıaltında toplanmak. Herkes fedakarlık yapacak, koltuk kimsenin anasını veya babasının koltuğu değil, herkes birleşecek, gelecek tek çatı altında olacak. Bunu yapmadığımız sürece hiçbir şey yapamayız, gelen yıpranır ve gider.
“Önümüzdeki aylarda büyük bir toplantı düzenleyeceğiz”
Sizin bu birleşme için bir çalışmanız var mı?
Önümüzdeki aylarda, Şubat, Mart gibi, 1000-1500 kişilik geniş kapsamlı bir yemekli toplantı düzenleyeceğiz. Tüm Kastamonuluları burada (Esenler Kültür Merkezi) bir araya getireceğiz.
Siyaset, bürokrasi, iş dünyası ve STK’nın önde gelen isimlerinin yer alacağı bu toplantı için hemşerimiz; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Numan Kurtulmuş’a götürdüğümüz teklif olumlu karşılandı. Geçenlerde Numan bey ile bir yemekte bir araya geldik. Kendisi de bizimle aynı fikirde; ‘Kastamonulular İstanbul’da çok dağınık, siz tarihi belirleyin, ne zaman isterseniz ben hazırım’ dedi.
Sizin siyasi yönünüz de var. Son yerel seçimlerde AK Parti’den Esenler Belediyesi Meclis Üyeliğine seçildiniz. Nasıl gelişti bu süreç?
2000’li yılların başında ANAP (Anavatan Partisi)’ın güçlü dönemlerinde Esenler ilçe başkan yardımcılığı görevinde bulundum. Sonra siyasetten bir süre uzak kaldım.
AK Parti Esenler ilçe teşkilatından daha önce teklif almıştım, eski ilçe başkanı ilçe yönetiminde, meclis üyeliğinde yer almam için teklifte bulunmuştu. Bir süre siyasette yer almayı düşünmediğim için gerçekleşmemişti.
2009’daki son yerel yönetim seçimleri öncesi şimdiki AK Parti Esenler ilçe başkanı, hemşerimiz Av. Umut Özkan’ın teklifiyle karşılaştım. Umut başkana, zaten her anlamda, her zaman yanlarında olacağımı ve bizden bir meclis üyesinin zaten var olduğunu (Latif Sakız) söyledim. Latif bey’in “Ben aday değilim” demesinden sonra meclis üyeliğine aday oldum ve seçildim.
“Belediye Başkanımız Tevfik Göksu, makul hiçbir talebimizi geri çevirmedi”
Esenler Belediye Meclisi üyesi olmanızın hemşerilerinize hizmet götürmede katkısı nedir?
Öncelikle Başkanımız M. Tevfik Göksu’nun Kastamonulularla zaten var olan iletişimini pekiştirdik. Önce çok geniş katılımlı, büyük bir toplantıyla başkanımızla hemşerilerimizi buluşturduk. Tevfik Göksu başkanımız 3 dönemdir Kastamonu’ya gider. Bu ziyaretleri birlikte gerçekleştiririz. Buradaki başka illerin temsilcileriyle bizim davetimiz çakıştığı zaman başkanımız bizi tercih etmiştir. Bunun sebebi samimiyettir, orada bizim ve hemşerilerimiz tarafından sıcak karşılanması ve ağırlanmasıdır.
Başkanımız sağ olsun bugüne kadar hemşerilerimiz adına bulunduğumuz makul hiçbir talebimizi geri çevirmedi. Esenler Belediyesi olarak Devrekani’ye, 200 bin lira değerinde konak yaptık, altı kafe-restoran, üstü toplantı salonu olarak kullanılacak. Abana’ya çocuk parkı ve oyun alanları yaptık, 40 bin liralık kaldırım taşı gönderdik, toplam 80 bin liralık yardım gitmiş oldu. Bozkurt’a 30-40 adet konteyner gönderdik. Bunları benim ve arkadaşlarımın gayretleriyle, başkanımızla olan sıcak ilişkilerimizle yaptık. Başka projelerimiz de var.
Bizim hemşeriler sürekli ‘bizden bir şey olmaz’ derler, sizce bizden bir şey olur mu?
Ben bu söze katılmıyorum. Bizden her şey olur; siyasetçi de olur, bürokrat ta olur, hatta herşeyin en iyisi olur. Bence bunu söyleyenler kendi başarısızlıklarına kılıf arıyor; ‘benden bir şey olmaz’ demek istiyorlar.
“Burası bizim değil bütün Kastamonuluların yeri”
İçinde bulunduğumuz ve işletmecisi olduğunuz Esenler Kültür Merkezi’nden söz edelim isterseniz biraz da…
İlçe başkanımız Umut Özkan’ın desteği ve Esenler Belediye Başkanımız Sayın Tevfik Göksu’nun teveccühüyle burayı hayata geçirdik. İlk başlarda para kazanmadığımız, zaman zaman zarar ettiğimiz oldu, bırakmayı bile düşündük. Ama Kastamonuluların böyle bir yeri olmalı düşüncesiyle sabrettik, mücadele ettik, çok şükür bugün iyi durumdayız.
Burada yaz sezonunda 50-55, kış sezonunda 40-50 kişiyi istihdam ediyoruz, bunların % 90’ı Kastamonuludur. Yani bir bakıma Esenler Belediyesi’ne bu sayıda kişiyi işe aldırmış oluyoruz.
Biz hemşerilerimizin dernek ve benzeri toplantılarında onlara destek amacıyla kolaylık sağlıyoruz, onlar da bizi tercih ederek hemşeri dayanışmasına katkı sağlıyorlar.
Memleket sevgisi paradan önce gelir mi diyorsunuz?
Kastamonu dediğiniz zaman benim için her şey durur, yapabileceğimiz bir şey varsa yaparız. Bizi arayıp sıkıntısını dile getiren hemşerilerimiz oluyor, onların sıkıntılarını gideriyoruz, yardımcı oluyoruz. Benim için en büyük mutluluk budur.
Belediye meclisinde biri Saadet Partisi’nden olmak üzere 4 kişiyiz. İlçe başkanımız, Kaymakamımız, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz, başkan danışmanımız Kastamonulu. Bu önemli bir şanstır.
Bizim burada Kastamonulular olarak elde ettiğimiz gücü İstanbul’un bütün ilçelerine yaymamız lazım, Esenler iyi bir model, iyi bir örnektir.
Siyasi anlamda bir beklentiniz var mı, önümüzdeki seçimlerde tekrar meclis üyeliği düşünüyor musunuz?
Benim şahsi olarak hiçbir beklentim yok, amacım hizmet etmek. Meclis üyeliğiyle ilgili konuşmak için erken. Siyasette her şey olabilir, zaman zemin meselesi.
Bence hiç bir şey için hesap yapmamak lazım. Yarının hesabını yaparsan o yarını göremeyebilirsin, hayalini yaşarsın, hayal kırıklığına uğrarsın. Sen bir şeyler yapıyorsan, birileri senin yaptığını görür, takdir eder.
“Gazetenizi başarılı buluyorum”
Kaç yaşındasınız, kaç çocuğunuz var?
39 yaşındayım, ikisi kız, ikisi erkek dört çocuğum var. Çocuklarımın üçü tahsil hayatına devam ediyor. Büyük oğlum çok uğraşmamıza rağmen okumadı, burada yanımda çalışıyor.
Gazetemizin abonesisiniz, yakından takip ettiğinizi de biliyoruz. Nasıl buluyorsunuz İSTAMONU’yu?
Gazetenizi gerek içerik, gerekse tasarım olarak başarılı buluyorum. Sizden önce de bazı hemşerilerimiz bu çabanın içine girdi ama başarılı olamadı. Doğrusunu söylemek gerekirse ilk başladığınız zamanlar sizin de aynı akıbeti yaşayacağınızı düşünmüştüm, ama beni yanılttınız. Evet, başarılı buluyorum gazetenin basımı kadar dağıtımı da önemli. Gittiğim her yerde GAZETE İSTAMONU’yu görüyorum, çokta mutlu oluyorum. Sizin gazeteyi ulaştırdığınız yerlerde bir hemşerimizin bile bu gazeteyi görünce ne kadar mutlu olacaktır.
Söyleşi için çok teşekkür ediyoruz. Son bir mesajınız olacak mı?
Benim bütün mesajlarım birlik-beraberlik adına; Kastamonulular olarak bir araya gelelim, gücümüzün farkına varalım. Ben de sizin şahsınızda gazetenize teşekkür ediyorum. Okurlarınıza, hemşerilerime selam ve sevgilerimi sunuyor, yeni bir yıla girerken, geçmişimize üzülmediğimiz, gelecek için gayret sarf ettiğimiz nice sağlıklı, mutlu, hayırlı yıllar diliyorum.
Bu yazı içeriğinin tüm hakları www.istamonu.com ve GAZETE İSTAMONU’ya aittir. İzinsiz yayınlayanlar hakkında hukuki işlem başlatılacaktır.