30 Ağustos, 26 ağustos 1922’de Afyon Kocatepe’den başlatılan Büyük Taarruz’un galibiyetle sonuçlandığı askeri zaferi simgeler.
Birinci Dünya Savaşı’nda galip gelen İtilaf Devletleri ile yenik düşen İttifak Devletleri’nden olan Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanan 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması ve 1920 Sevr Antlaşması koşullarına göre Osmanlı orduları feshedilmiş, vatanın birçok bölgesi Fransız, İngiliz ve Yunan güçlerince işgal edilmişti.
Türk milletinin bağımsızlığını ve özgürlüğünü korunması iradesiyle milli kurtuluş mücadelesi başlatılmıştır.
Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olması karşısında, Mustafa Kemal’in önderliğinde ilk adımı 19 Mayıs 1919’da Samsun’da atılan bağımsızlık mücadelesi Anadolu’da örgütlenmeyle devam etmiştir.
22 Haziran 1919’da Amasya Kongresinde yayınlanan genelgede “milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diye vurgulanarak, Kurtuluş Savaşı’nın yol haritası çizilmiştir.
23 Temmuz Erzurum Kongresi’nde “İstanbul Hükümetinin vatanı koruma gücünü gösteremediği takdirde milletin bağımsızlığı için geçici bir hükümet kurulmasına ve Kuva-yı Milliye’nin tek kuvvet olarak tanınarak bir Milli Meclis toplanmasına” karar verilmiştir.
4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nde bir araya gelen Müdafa-i Hukuk delegeleri “Anadolu ve Rumeli’de kurulmuş olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin genel bir teşkilat haline getirilmesine; alınan kararları yürütmek için bir Temsill Heyeti kurulmasına, heyetin liderliğine Mustafa Kemal’in getirilmesine ve Ankara’da bir milli meclis kurulmasına” karar vermişlerdir. Bu kararların uygulanmasında tam bağımsızlık ve milli egemenlik ilkelerinin esas alınması kabul edilmiştir.
23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da Büyük Millet Meclisi kurulmuştur.
23 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşması imzalanarak Türkiye dünyaca tanınmıştır.
29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal egemenlik temelinde kurulması önemli bir siyasi kazanımdır.