featured
  1. Haberler
  2. SPOR
  3. Okçuluğun “Genç Şahin’i”

Okçuluğun “Genç Şahin’i”

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ortaokul 8. sınıf öğrencisi Dadaylı Yavuz Ali Şahin(13), okçulukta göz dolduruyor.

Minikler kategorisinde İstanbul şampiyonluğu ve Türkiye 3’üncülüğü bulunan Yavuz Ali Şahin, dünya şampiyonu olabilmek için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Gaziosmanpaşa Havuzbaşı İlköğretim Okulu son sınıf öğrencisi Yavuz Ali Şahin, 3 sene önce beden eğitimi öğretmeninin ve aynı okulda öğretmen olan babasının teşvikiyle başladığı okçuluk sporunda gelecek vaat ediyor.

Okçuluk sporunda, minikler kategorisinde İstanbul şampiyonluğunun yanı sıra Ankara’da yapılan müsabakalarda da Türkiye 3’üncülüğü bulunan Şahin, Nisan ayında Antalya’da yapılacak uluslararası seçmelerde dünya şampiyonu olmak istediğini söyledi.

Okçuluk sporuna başladığında 10 yaşında olduğunu anlatan Şahin, “Ufacıktım, kendimden büyükleri yendiğimi hatırlıyorum. Türkiye şampiyonasında yendiklerim yaşça 2 kat fazlaydı.”dedi.

Gençlerin ata sporu olan ok atıcılığını benimsemesi gerektiğini vurgulayan Şahin, okçuluğun zor bir spor olmadığını ifade ederek, “İlk başlarında çok zevk vermiyor ama 2 hafta sonra bırakmak isteseniz de bırakamıyorsunuz. Keyifli ve bir o kadar eğlenceli bir spor, gençlerimiz mutlaka bu spora yönelmeli.” şeklinde konuştu.

Hikmet Şahin: “Okçuluk ata sporumuz, geleneksel yapımızdır”

Öğretmen baba Hikmet Şahin ise oğlunun disiplinli çalışmaları sonucunda müsabakalarda başarı elde ettiğine dikkat çekerek, aile bireyleri olarak her zaman destek olduklarını dile getirdi.

Okçuluğun doğaya dönük bir spor olduğunu belirten Hikmet Şahin, “Bu bizim ata sporumuz, geleneksel yapımız.” diyerek ailelerin çocuklarını okçuluk sporuna yöneltmelerini de tavsiye etti.

Şahin, spor aletlerinin Türkiye’de üretilmediği için sıkıntı yaşandığını ifade ederek “Yarışmalarda kullanılan antrenman yayları, kulüpler tarafından karşılanıyor. Uluslararası yarışmalara geldiğinde özellikle makaralı yayların bir tanesinin 4 bin 500 Euro olduğunu belirtmekte fayda var. Bu sadece yayın kendisi, diğer malzemeler4-5 bölümden oluşuyor ve bunların maalesef Türkiye üretimi yok. Bu yüzden uluslararası müsabakalara birçok sporcu katılamıyor. Yavuz Ali’nin hedefi dünyaya açılmak ve biz bunun için elimizden geleni maddi manevi yapmaya çalışıyoruz. ” dedi.

 

Metin Gazoz: “Yavuz Ali sabırlı ve disiplinli”

Milli antrenör Metin Gazoz da Yavuz Ali Şahin’in dünya şampiyonu olabilecek kapasitede olduğunu ifade ederek “Yavuz Ali’nin beden eğitimi öğretmenliğini yaptım. Fiziksel yapısını biliyorum. Bu işi yapabilir. Yaşıtlarının üzerinde bir başarıya sahip, aynı zamanda sabırlı ve disiplinli. Okçulukta hırs ve azimde önemlidir. İnsanın yapabileceği sadece spor değildir. O özelliklerinden dolayı hedefimizi ona göre belirledik. Bu sene miniklerle yarışmasına rağmen Ankara’da Türkiye şampiyonasında büyüklerde ok atmaya hak kazandı. Ağustos’ta yapılacak müsabakalarda, yarışmaya devam edecek. 6 Nisan’da uluslararası yarışma var. 14 -15 ülkede kayıtlı gözüküyor, orada kulübümüzü ve ilimizi temsil edecek. Ondan sonra 19-20 Nisan’da milli takım seçmesi var. Lise ve üniversite çağında çocuklarda yarışacak. Orada milli takım seçmemiz var. Bu sene alt yapımız o olacak.” açıklamalarında bulundu.

Ancak dünya şampiyonu olduktan sonra devlet desteğinin alınacağını ifade eden antrenör Gazoz, “O dereceyi alması için Yavuz Ali’nin maddi olarak ta desteklenmesi lazım. Şu anda sponsorumuz yok. Birikmiş bilgimiz ve tecrübelerimizle gençlerimizi destekliyoruz” dedi.

“Bütün insanoğlunun ortak ata sporudur”

Milli antrenör Metin Gazoz, okçuluk sporuna başlamasının ardından 23 yıl geçtiğini belirterek spor hakkında şu bilgileri verdi: “Okçuluk sayılı bireysel sporlardandır. Birçok sporun felsefesi vardır ama okçuluk kendi özünde; etle, kasla, kemikle yapılan bir spor değildir. İnsanın kendi kişiliğiyle, ruhuyla yapılan bir spordur. Ok etle, kasla, kemikle atılmaz, Kişilikle atılır. Azimli, hırslı, kararlı, konsantrasyonu yüksek sporcuların yaptığı spor dalıdır. Bu yüzden eskiden Okmeydanı’nda rekor kıranları sadrazam yapıyorlarmış. Öncelikle okçuluk bütün insanoğlunun ata sporudur. Arkeolojik kazılar sonucunda bronz çağından kalma ok uçları bulundu. Mağaralarda duvarlara çizilmiş ok figürleri var. Atın üstünde her yere ok atan millet diye geçer. İşin özü de buradadır. O kadar eskidir kökeni. Durum böyle olunca İngilizlerin de, Türklerinde ata sporudur. Ama bu sporu dünyaya yayan Türklerdir.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!