Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Öztürk kurallara uyulmazsa uzun süreli sokağa çıkma kısıtlamasına geçilebileceğini kaydetti.
Yeni normal düzene geçilmesi sonrası tekrar pik yaşamamak için sosyal mesafe kuralına uyulması gerektiğine dikkat çeken Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Öztürk aksi takdirde uzun süreli sokağa çıkma kısıtlamasına geçilebileceğini kaydetti.
Prof. Dr. Mustafa Öztürk İstamonu TV’de Dr. Talha Uçar’ın Sağlıkla Kal programına konuk oldu. Prof. Dr. Mustafa Öztürk 1 Haziran’da başlayan yeni normalleşme sürecini değerlendirirken şu açıklamalarda bulundu:
Tehlike geçmedi
“Büyük oranda salgın bitti diyebiliriz ancak geçmedi. Maalesef hayat bizi akmaya zorladı. Özellikle sektörlerin baskılarının bu süreci biraz daha öne çektiğini düşünüyorum. Alınan önlemler ideale en yakınıydı. Yeni normalleşmeyle kendimizi riske ettik. Günlük vaka sayımızın 100’ün altına düştüğünde yeni düzene geçebilseydik daha kontrollü olabilirdik. Sosyal mesafe ve maske kuralına uymaya devam etmeliyiz. Günlük vaka sayıları 2 bine gelirse bir hafta ya da bir aylık sokağa çıkma kısıtlamalarına hazırlıklı olmalıyız. Tehlike geçmedi, aramızda dolaşıyor. Virüs ortamını bulursa çok kolay geçiyor. Sosyal mesafenin ihlal edildiği bir ortamı bulursa hemen insanı yakalayıveriyor. Kimsenin bir direnci yok. Gerekmedikçe dışarı çıkmamaya, kalabalık ortamlarda bulunmamaya gayret etmeliyiz. Sosyal mesafe, maske ve temizlik vazgeçilmezimiz olmalı.”
Nüfusun yüzde 95’i risk altında
“Tarama sıklığına göre vaka sayısı değişebilir. Gerçek vaka sayısını bilmiyoruz. Bu durum sadece Türkiye için değil tüm ülkeler için geçerli. Ülkemizde de tanısı koyulmadan vefat gerçekleştiği için ölüm sayıları daha fazla olabilir. Ancak bu mevcut ölüm sayısının yüzde 50’sinden fazla değildir. Türkiye nüfusunun yüzde 2,5’uğuna test yapıldı bu kadar daha kişinin hastalığı hafif ya da asemptomatik geçirdiği düşünülürse nüfusun yüzde 95’i hala risk altında.”
Hakkın teslim edilmesi lazım
“Salgının ülkemizde ortaya çıkmasının geç olması bir avantajdı. Yaşlı nüfusumuz Avrupa ve Amerika’ya göre biraz düşük onu da hatırlamakta fayda var. Ülkemizin ve Sağlık Bakanlığının çalışmalarını takdir etmek lazım. Tedaviye hızlı başlanması, etkin ilaçların erken kullanılması gibi bize özgü uygulamaların hakkının teslim edilmesi lazım. Yeni ve donanımlı hastanelerimizin olması, sağlık hizmetlerinin güçlü olması herkese bir şekilde ulaşımı sağlandı.”
Aşı herkesin umudu
“Kovid için mutasyon olumlu bekleniyor ama garanti değil. Mutasyonun aleyhimize gerçekleşmesi de olasılıklar dahilinde. Buna da hazırlıklı olmalıyız. Aşı herkesin umudu. Dünyanın her tarafının huzura ermesi için aşı çok önemli. Aşı bulunduğunda tüm ülkelerde aynı anda uygulanmalı. Aksi takdirde virüs yeni formlu bir mutasyonlar daha kötü dönebilir. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi soruna küresel bakıp, ticari kaygıları ve hırsı bir yere bırakıp, çözümü de tüm insanlığa ulaşacak şekilde destekleyerek, fon oluşturarak bir şeyler yapmalıyız.”
Yayını izlemek için tıklayın :
Kaynak: İSTAMONU I ÖZEL HABER