İŞSİZLİK
İşgücü talebindeki azalma işsizliğin 2007 – 2009 döneminde İspanya’da %8,4’ten %18,6’ya, ABD’de %4,4’ten %9,5’e, Fransa’da %8,2’den %10,1’e, İngiltere’de %5,2’den %7,8’e çıkmasına yol açmıştır.
2009 yılında %4,8 küçülen Türkiye, 2010 yılında %9,2, 2011 yılında ise %8,5 büyüyerek, dünyada Çin’den sonra en fazla büyüme gösteren ülke olmuştur. İşsizlik 2008 yılında %11,0, 2009 yılında %14,0 olarak gerçekleşmesine rağmen, 2009 yılının ikinci yarısından itibaren düşme eğilimine girmiştir. 2010 yılı işsizlik oranı %11,9, 2011 yılı işsizlik oranı ise %9,8 olarak gerçekleşmiştir.
SONUÇ
Türkiye’nin işsizlik sorunu sadece konjonktürel bir yapı arz etmemektedir. Uzun vadede işsizlik oranının genel seyir olan %10’lardan %5 düzeyine indirilebilmesi, gerek işgücü piyasasına ilişkin reformların hayata geçirilmesi gerekse büyümeyi artırıcı nitelikteki politika ve yapısal reformlarla mümkün olabilecektir.
KÜRESEL İŞ KRİZİ VE TÜRKİYE
2008 yılında başlayan küresel ekonomik kriz… 1929 buhranından sonra yaşanan en ağır kriz…
“Ulusal Gençlik İstihdam Stratejisi” geliştirilmelidir.
- Gençlerimizin istihdam edilebilirliğinin artırılabilmesi için, her şeyden önce işgücü piyasasının gerekliliklerine uygun niteliklere kavuşmaları sağlanmalıdır.
- Eğitim-istihdam ilişkisi, ekonominin işgücü talebi göz önüne alınarak yeniden biçimlendirilmeli, eğitim sistemi, bilgi ekonomisinin ihtiyaçlarına odaklanmalı, gençlerin üretken istihdam için gerekli yüksek becerilerle donatılmaları sağlanmalıdır.
- Genç girişimciler eğitim, vergi, kredi, finansman, teknoloji, işletme ve pazarlama konularında desteklenmeli ve gelişmeleri sağlanmalıdır.
- Ülke genelinde kadınların işgücüne katılımını ve istihdamda kalış sürelerini artırmak amacıyla okul öncesi eğitim yaygınlaştırılmalı, okul öncesi eğitimde okullaşma oranı artırılmalıdır. Ayrıca kadınların mesleki eğitimlere katılımlarını artırabilmek amacıyla, çocuk ve yaşlıların bakımı hizmetlerine ilişkin olanaklar geliştirilmelidir.
- Odalar, meslek kuruluşları ile işçi ve işveren kuruluşlarının mesleki teknik eğitime daha fazla öncelik vermeleri sağlanarak, eğitimlerin işçi ve işveren kuruluşları ile eğitim kurumları işbirliğinde verilmesi sağlanmalıdır.
- Staj imkânları geliştirilerek, gençlerin çalışma hayatı ile tanışması sağlanmalıdır. Staj imkânları süre, nitelik ve nicelik olarak artırılmalı, staj sözleşmesi ve şartları geliştirilmelidir.
- Vergi ve prim oranları, genç istihdamını teşvik edecek şekilde, etki ölçüm analizleri yapılarak ve OECD ortalaması gözetilerek belirlenmelidir.
Kaynak: İktisat ve Toplum Dergisi
