“Yatırımcılar kuzunun kalbine, filin hafızasına ve
Bir ceylanın bacaklarına sahiptirler”
Dornbusch & Wender (1994)
Asya’nın Kâğıt Kaplanları
Eğer bir ülkenin dış borçları, bu borçların reel borçların reel borçlanma maliyetinden daha hızlı artıyorsa, o ülkenin bunu sürdürmesi imkânsızdır.
Şu an Türkiye ekonomisinde özel sektörün dış borçları her yıl yüzde 30 büyüyor. Bunun sürdürülmesi imkânsızdır. Bu nedenle, önlem alınmadığı takdirde orta vadede bir kriz kaçınılmazdır. Paranın bu kadar bol ve şimdilik ucuz olması, bu borçlanma sürecini hızlandıracaktır. Ama hepimiz biliyoruz ki döviz kurları eninde sonunda olması gereken seviyede dengeye gelir. Bu süreç genellikle anidir ve kurlar hızla artar. İşte o zaman, bütün krizlerde gördüğümüz gibi iç talep sert bir şekilde düştüğü için, özel sektörün nakit akışı bozulabilir. Bu durumda borçların geri ödenmesi mümkün olmayabilir. Asya krizi önemli bir ders olmalıdır.
Borçla büyümek kolay ve hızlı olur. Yapılacak en büyük hata; finansmanın kesilmeyeceğini varsaymaktır.
Bir ekonomide sağlıklı büyüme, emek ve sermayenin verimlilik artışı kadar olan büyümedir. Emek ve sermayenin verimliliği her yıl yüzde 1 – 2 artarken sizin ekonomimizin yüze 8 – 10 seviyelerinde büyüyorsa, bu hormonlu büyümedir ve kriz kaçınılmazdır. Zamanlama yapmak imkânsızdır ama sonuç bellidir.
Ekonomik bağımsızlığını kazanmamış hiç bir ülke, gerçekten bağımsız olamaz.