ABD Merkez Bankasının (Fed) 2015 yılının son çeyreğinden itibaren başlamak üzere aşamalı olarak sınırlı da olsa faiz artırımına gitmesi beklenmektedir. AB ekonomisinde işsizlik ve kamu borcu sorunları gündemdeki yerlerini korumaktadır. Bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımlarının yavaşlayacağı yönündeki beklentileri güçlendirmektedir.
Türkiye’de ise iç siyasi gelişmeler ve yakın coğrafyada artan jeopolitik ve ekonomik riskler belirsizliği artırmakta ve ekonomik aktiviteyi yavaşlatmaktadır.
OVP’nin temel amacı; makroekonomik istikrarın korunduğu cari açığın ve enflasyonun aşamalı olarak düşürüldüğü bir ortamda yapısal reformlar yoluyla büyümeyi artırmak ve daha kapsayıcı hale getirmektir.
I.DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE GELİŞMELER
A. DÜNYA EKONOMİSİ
Ekim ayında yüzde 3,1’e indirilen dünya büyümesinin 2016 yılında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerle beklenen ivmelenme sonucunda yüzde 3,6 olması beklenmektedir.
Gelişmiş ekonomiler, 2015 yılında ılımlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Gelişmiş ekonomilerde; finansman maliyetlerinin düşük seyretmesi, istihdamda gözlemlenen iyileşmeler, ABD ekonomisinde artan piyasaya güveni neticesinde yatırımların artmaya başlaması ve uluslar arası piyasalarda petrol fiyatlarının düşük seyretmesi büyüme sürecini desteklemektedir. Avro Bölgesinde de artan iç talep büyümeye katkı vermektedir. Ancak bazı Avro Bölgesi ülkelerinde yaşanan olumlu gelişmelere rağmen Yunanistan kaynaklı finansal risklerin devam etmesi nedeniyle Avro Bölgesi genelinde istikrarlı bir toparlanmanın sağlanamaması, gelişmiş ekonomilerdeki canlanmayı sınırlandırmaktadır. Gelişmiş ekonomilerin 2015 yılı büyüme tahmini yüzde 2,4’ten yüzde 2,0’ye, 2016 yılı büyümesi ise yüzde 2,4’ten yüzde 2,2’ye indirilmiştir.
ABD ekonomisinde, 2015 yılı büyüme tahmini yüzde 3,1’den yüzde 2,6’ya indirilmiştir.ABD ekonomisinin 2016 yılında yüzde 2,8 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir.
2008 küresel krizinin bankacılık ve kamu borç krizine dönüştüğü Avro Bölgesinde düşük büyüme, düşük istihdam, düşük talep, deflasyon riski, artan kamu borçları, işsizlik ve finansal kırılganlık başlıca sorun alanları olmaya devam etmektedir. Avro Bölgesinde büyüme kırılgan ve ülkelerarası heterojen bir yapı sergilemekle birlikte, ekonomik toparlanma devam etmektedir.
Sorunlu Avro Bölgesi ülkelerinden İspanya ve Portekiz’in de toparlanmaya devam etmesi, Avro Bölgesine yönelik ılımlı büyüme beklentilerini artırmıştır. Avro Bölgesinin 2015 yılında yüzde 1,5 oranında, 2016 yılında yüzde 1,6 oranında büyüyeceği öngörülmektedir.
Küresel büyümeye uzun süredir önemli katkı veren Çin’de büyümenin 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla yüzde 6,8 ve yüzde 6,3’e gerileyeceği tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler çerçevesinde gelişmekte olan ekonomilerin büyüme tahminleri IMF tarafından 2015 yılı için yüzde 4,3’den yüzde 4’e, 2016 yılı için ise yüzde 4,7’den yüzde 4,5’e revize edilmiştir.
Küresel ekonomi 2008 krizinden bu yana toparlanma eğilimindedir. Ancak bu toparlanma ülkeler arasında farklılaşmakta, ılımlı ve dengesiz bir yapıda devam etmektedir.