GELİŞME DEĞİL, KALKINMA (1)

2012 yılında uygulamaya konulan ve ekonomik açıdan geri kalmış illere pozitif ayrımcılık içeren teşvik sisteminin 11 yıllık uygulamasında 6’ncı bölge illerinde (Doğu ve Güneydoğu’da) emek-yoğun yatırımları canlandırarak rekor düzeyde istihdam artışına yol açtığı görülüyor. Bizde de arkası kesilmeyen göç, alt yapı yetersizliği, işsizlik, geri kalmışlık, devasa bir yalnızlık.

Bence Kastamonu’da tek bir alanda kalkınma arayışına girmek, kalkınmaya gönlü olmamakla eş değerdir. Topyekün bir kalkınma arayışı doğru olanıdır. Turizm yatırımları sanayi yatırımlarına engel değildir. Turizm ve sanayi yatırımları da kurumsal yatırımlara engel değildir. Sonuçta elinizde bu üç alanı konsolide edebilecek kaynaklarınız var. Eksik olan ne? Görünüyor ki eksik olan niyet.

Sorun belli aslında gelişme değil, kalkınma. Yol, köprü, bina, AVM vs… Bunlar gelişmenin göstergesi ve adımlarıdır. Ancak kalkınma başka bir şeydir. Kalkınma, bir ekonomide halkın değer yargıları, dünya görüşü ile üretim, tüketim ve davranış kalıplarındaki değişmeleri içeren toplumsal ve kuramsal yapıda dönüşümlere yol açan büyümeyi içerir.

Bu sürecin gerçekleşmesi için belirli koşullar gerekir. İlki, kalkınmaya önderlik edecek zenginleştirilmiş bir akıl kutusudur. Bu akıl kutusu bencil, küçük çıkarlar peşinde koşan ve günlük yaşamayı alışkanlık haline getirmiş bir akıl kutusu yerine planlamayı esas alan, tüm değerlerin (yer altı, yer üstü ve insan) bir sayımı dökümü yapılmalıdır. Proje çılgınlığından vaz geçip uzun vadeli planlamaya yönelinmelidir. Ardından organizasyon, kooordinasyon ve sonunda denetim.

Her şeyden önce Kastamonu’yu monopol (tek kaynağa dayalı) bir kent olarak görme yanlışımız var. Oysa birden çok kaynağı bünyesinde barındıran renkli ve değerlendirildiğinde verimli bir coğrafya. Bir yanı ne kadar Karadeniz ise bir yanı da o kadar Orta Anadolu. Bir yanı ne kadar orman ise bir başka yanı o kadar ova. Bir yanı ne kadar tarih ise bir başka yanı o kadar bugün. Böylesi bir zenginliğin yoksulluğa dönüşmesi ve dönüştürülmesi gerçekten büyük beceri ister. Maşaallah biz de bu konuda hayli başarılıyız.

Devamı gelecek…