Kastamonu’da 5-8 Eylül tarihleri arasında 3’üncüsü gerçekleştirilecek olan Ahşap Fuarı MASKO’da tanıtıldı
Kastamonu’da 5-8 Eylül tarihleri arasında 3’üncüsü gerçekleştirilecek olan Ahşap Fuarı MASKO’da tanıtıldı. İstanbul’da yayın hayatını sürdüren İstamonu Gazetesi ‘nin düzenlediği “Ahşabın Gölgesinde Yeşeren Umutlar” sempozyumuna Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş’ın yanı sıra TOBB, MÜSİAD, İTO, İSO ve mobilya sektörünün temsilcileri katıldı.
MASKO Konferans Salonu’nda 21 Ağustos Çarşamba günü gerçekleşen, sunuculuğunu ve moderatörlüğünü gazetenin haber müdürü Murat Güven ‘in yaptığı sempozyuma Vali Bektaş’ın yanı sıra; Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Güleç, TOBB Orman Ürünleri Meclisi Başkan Vekili Sabri Avcı, Kastamonu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ayhan Aslan, MASKO Mobilyacılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karcı, Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği Başkanı Engin Küçük, İstanbul Sanayi Odası 39. Mobilya Komite Başkanı Aydın Aslandağ, İstanbul Sanayi Odası 4. Komite Meclis Üyesi Mehmet Umur, MÜSİAD adına Adnan Bostan, Mustafa Aktaş, TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal, Kaskon Başkanı Selami Çelebioğlu, Kas-Der Başkanı Latif Çilingiroğlu ve 60’ın üzerinde işadamı katıldı. Sempozyum öncesi katılımcılara kokteyl verildi
Sempozyumun açış konuşmasını yapan İstamonu genel yayın yönetmeni Hüseyin Karadeniz,
“Ahşabın Gölgesinde yeşeren umutlar sempozyumu sadece Kastamonu ekonomisi değil, Türkiye ahşap sanayisinin dünyada daha etkin ve söz sahibi olabilmesi adına yeni umutların yeşertilmesini amaçlayan, mobilya sektörüne ham madde ihtiyacını oluşturabilecek potansiyele sahip Kastamonu özneli bir sempozyumdur. Kastamonu, Sayın valimizle birlikte kabuğunu kırıyor. Kastamonu’da Ahşap Fuarı, İnebolu limanı, havaalanı, Bakır madenlerinin gün yüzüne çıkarılması gibi gözle görülür bir değişim söz konusudur” dedi. Karadeniz şöyle devam etti:
“Kastamonu ve Kastamonuluların bu vatan için önemi tarihin altın sayfalarında mevcuttur. Ancak yüzde 10 orman varlığına sahip Kayseri, imalat boyutunda zirvedeyken, yüzde 60’ı ormanlarla kaplı, kişi başına 21 dekar orman düşen Kastamonu’nun bu avantajını kullanamaması düşündürücüdür. Kastamonu ahşabının yabancı misyon şeflerinin de içinde olduğu uluslararası platforma taşınmasının gerekliliğine inanıyorum. Örneğin: Her yıl 100 binin üzerinde katılımcıyı buluşturan ve 2014 yılı 28 Ocak -02 Şubat tarihlerinde yapılacak olan ve 10. İstanbul Mobilya Fuarı’nda Kastamonu 4. Ahşap Fuarı’nın tanıtımı için stant oluşturulması ve Türkçe, İngilizce, Arapça ve Rusça olmak üzere 4 dilde hazırlanmış bülten-broşürlerin uluslararası platforma entegrasyonu kolaylaştıracağını düşünüyorum. Bu konu da MOSDER Başkanım Sayın Ahmet Güleç ve MOBSAD Başkanım Sayın Engin Küçük ’ün Katkılarını ve düşüncelerini önemsiyorum. Bilindiği gibi artık çoğu ülkede sektörler kendi ormanlarını üretir hale geldiler. 8 yılda büyüt, kes, sat… Karşılığında kendi ürettikleri ormanları da profesyonelce parayla dönüştürüyorlar. Türkiye Mobilya sektörünün %10 İhracatını gerçekleştiren MASKO’nun Önümüzdeki günlerde oluşturmaya çalışacağı orman projesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Kastamonu valiliğiyle yapılacak protokolle en uygun ilin Kastamonu olacağı alternatifler arasında yer alması uygun kriterler de el verdiği sürece değerlendirilmesi düşüncesindeyim. Hem nakit, hem zaman tasarrufu açısından bu konuyu önemsiyorum. Bu konu için Sayın Başkanımız Hasan Karcı’nın ve yönetiminin katkılarını bekliyoruz. Katılımlarıyla bizleri onurlandıran Kastamonu Valimiz Sayın Erdoğan Bektaş ve sektör temsilcilerine teşekkürlerimi sunuyor, Kastamonu 3. Ahşap Fuarı’nda siz değerli sektör temsilcilerini Kastamonu da görmekten onur duyacağımızı yineliyorum.
Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş:
“Kastamonu’da var olan ahşap varlığını görünür kılmak istediklerini ve bu çerçevede de bir miktar yatırım girişimi peşinde olduklarını belirten Bektaş, Gazete İstamonu genel yayın yönetmeni Hüseyin Karadeniz’in çabaları neticesinde fuar öncesi Kastamonu’nun ahşap ürünlerini İstanbul’da tanıtmak için mobilyacıların merkezi olan MASKO’dayız. Bizim talebimiz olmaksızın bu organizasyonu gerçekleştiren Karadeniz ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi.
Slayt eşliğinde yaptığı sunumda ahşap konusunda Anadolu’nun çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Vali Bektaş, “İstanbul biraz Anadolu’ya dönerse çok güzel olur. Çünkü işin kaynağı Anadolu… Anadolu’nun ahşaplarını mobilya bazında da İstanbul’da ve piyasalarda görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kastamonu’nun ahşap bazında çok büyük bir konuma sahip olduğunu söyleyen Vali Bektaş, “Kastamonu’da var olan ahşap varlığını, ustalığını biraz daha göz önüne taşımak ve görünür kılmak istiyoruz. Bu çerçevede de bir miktar yatırım girişimi peşindeyiz. Bu yüzden piyasada Kastamonu’nun bir yer bulmasını istiyoruz. 5-8 Eylül tarihlerinde 3’üncüsünü gerçekleştireceğimiz ahşap fuarımıza burada bulunan tüm katılımcıları davet ediyorum” dedi.
MASKO Mobilyacılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karcı:
“Hüseyin Karadeniz’in dediği gibi Kastamonu bir orman kenti. Biz Kastamonu için ne yapabiliriz ya da MASKO olarak bu sektöre nasıl destek veririz bunu söylemeliyiz. Türkiye’de zanaatkâra sahip çıkılmadı. Bu yüzden de el sanatlarında gelişme zayıfladı. Fabrikasyon mobilyalar 5 yıl öncesine
kadar Türkiye’deki üretim kapasitesi 5-15 civarında idi, bugün 5- 40’ın üzerlerine çıktı. Bunlar el sanatlarını yavaşlatıyor ve ağaca dayalı mobilyaların üretimini etkiliyor. Bir gün gelecek ağaçlarımızın ve zanaatkârlarımızı olmadığı zaman bu mobilyaları çok pahalı fiyatlara kullanacağız. Kastamonu’da Türkiye’nin en büyük entegre tesislerinden biri var; Kastamonu entegre sunta ve MDF fabrikası… Bizler nasıl yardımda bulunabiliriz Kastamonu’ya? Bu fuarı desteklemeliyiz. Biz mobilyacıyız. Mobilya ile ilgili olan her şeyi desteklememiz lazım. Bize Hüseyin Karadeniz geldi ve MASKO’nun imkânlarından kullanmak istediğini söyledi. Seve seve kabul ettik. Sayın Valimin Kaymakam iken İnegöl’de devasa bir projeye imza atması sektörümüz adına beni de etkiledi. Bu işlerde bir şehrin mülki amiri çok önemlidir.
MÜSİAD Mobilya Sektörü Kurul Başkanı Mustafa Aktaş: “Kastamonuluları iyi tanıyan, seven sayan bir kardeşinizim. Kastamonu, Türkiye’nin mobilya şehirlerinin birçoğundan daha avantajlı. Kastamonu, ağaç şehri, mobilya sanatkarının yoğun olduğu bir şehir. Böyle toplantılar, ülkemizin gelişimine sebep olacaktır.
MOBSAD Başkanı Engin Küçük: “Biz Kastamonu’yu ve bu fuarı nereden duyduk? Ham maddenin ve doğal güzelliklerin Kastamonu’da nasıl olduğunu biliyorduk. Ben dernek olarak şunu söyleyebiliriz. Mobsad olarak yapabileceğimiz ne varsa biz hazırız, biz ekmeğimizi buradan yiyoruz. Oturduğumuz sandalye masa bir mobilyadır. Mobilya, Türkiye’de cari açık vermeyen tek sektördür.”
İSO Mobilya 39. Komite Başkanı Aydın Aslandağ: “Kütük evlerimiz, betonarme çelik yapılarda kapı pencere ve dolaplarda, ev ve ofis mobilyaları, kaşık, oyuncak ve müzik aletlerimize kadar birçok alanda ahşap mobilya, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Beşikten mezara kadar ahşap tabirini kullansak yeri olur. Ahşabın Pazar büyüklüğü yaklaşık 180 milyar dolar ve biz bu pazardan sadece yüzde 1 civarında pay alıyoruz. Ülke imajı, marka değeri, inovasyon ve tasarımda yaşadığımız sorunları aşarsak, yaptığımız fabrika yatırımları, makine ve otomasyon sistemlerinin karşılığını alabilir ihracatta dünya sıralamasında ilk 5’e girebiliriz.
Ahmet Güleç
İstanbul’da yayımlanan haftalık Kastamonu gazetesi İstamonu’nun düzenlediği ve Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş’ın da katıldığı “Ahşabın Gölgesinde Yeşeren Umutlar” sempozyumuna katılan Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Ahmet Güleç, “ İstamonu Gazetesi ve onun genel yayın yönetmeni Hüseyin Karadeniz, bir şehrin bütün sivil toplum kuruluşlarını ve Türkiye’de o sektörle ilgili kuruluşlar Sayın Valimin önderliğinde bir araya getirerek, Türkiye’de pek aslında tanınmayan ama son 10 yıldır dünyada çok tanınan bir sektörü konuşuyorlar. Bu sektörü nasıl yapılandırabilirim bunu tartışıyorlar. Bizim yıllardır aradığımız da buydu” dedi.
Dünya ve Türkiye’deki mobilya sektörünü değerlendiren Güleç, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dünyada ciddi anlamda bir rekabet var ve bu rekabette verimli olmak zorundayız. Dünya krizi bize şunu gösterdi: imalata dayanmayan, bir şeyi üretmeyen bir ülkenin geleceği yok. Mobilya, Türkiye’nin yaklaşık 61 ilinde üretiliyor. Bu illerden birisi de Kastamonu. Türkiye’de 10 ilde mobilyacılık yoğunlaşmış. Bugün İnegöl’de Kayseri’de işsizlik sorunu yok. Eğer bir şehir işsizlik sorunu yaşamıyorsa bunu Türkiye’nin, hükümetin tüm kamu kuruluşlarının bunu önemsemesi lazım. Biz mobilya sektörü olarak Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu her yerde varız. Bizim bir tane hedefimiz var, o da Türk mobilyası. Son yıllarda yaptığımız ataklarla artık dünya, Türkiye’nin mobilya ülkesi olduğunu biliyor. Ahşabı var, ustası var, kültürü var. Dünya mobilya üretimi 2003 yılında 220 milyar dolar civarında idi. Bugün 450 milyar dolara dayandı. Mobilya sektörümüz son 10 yılda 6,5 kat büyüdü. 2000 yılında bizim 180 milyar dolar ihracatımız, 202 milyar dolar ithalatımız vardı. Şuan 1 milyar 850milyon ihracat yapıyoruz. 737 milyon dolar da ithalat yapıyoruz. Bizim ihracat yaptığımız bölgeler Irak, Libya, Almanya, Fransa, Azerbaycan gibi bölgelere gelecekte belki ihracat yapamayabiliriz. Türk mobilya sektörü gerçek pazarlara yürümesi lazım. Biz dernek olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Valimizin emrindeyiz. Kastamonu’da mobilya sektörünü ne kadar yapılandırabilirsek yaparız. Biz oraya yatırım yaparak, Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıyoruz. “
