Seydiler OSB’de 2005’ten beri faaliyet gösteren A.C.S., yıllık 30 milyon metre üretimi ile ülkemizin tıbbı tekstil ürünleri ihtiyacının yüzde 40’ını tek başına karşılıyor.
Seydiler OSB’de 2005’ten beri faaliyet gösteren A.C.S., yıllık 30 milyon metre üretimi ile ülkemizin tıbbı tekstil ürünleri ihtiyacının yüzde 40’ını tek başına karşılıyor. Kastamonu’da 135 kişi ile en çok istihdam sağlayan ilk 15 şirket arasında yer aldıklarını kaydedenA.C.S. Tıbbı Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Yüksel, OSB’deki alt yapı ve lojistik sorunları sebebiyle kapasite artırma hedeflerini uzun vadede ertelediklerini ifade ederken, yatırımcıyı şehir idarecilerinin sahiplenmesi gerektiğini bildiriyor.
Sağlık sektörüne 1990 yılında adım attıklarını söyleyen Taşköprülü iş adamı Abdullah Yüksel firmanın geçmişini ve yerel idarecilerden beklentilerini şöyle anlattı:
“ Dede mesleği olan helva ve şekerleme üzerine faaliyetlerimizi 1990 yılında sağlık sektörüne giriş yaparak sonlandırdık. Uşak’ta fason imal ettirdiğimiz tıbbı tekstil ürünlerini kendimiz üretmeye karar verdik ve 1994 yılında ilk tesisimizi Taşköprü’de kurduk. Ancak dönemin yerel idarecilerinin olumsuz tutumu bizi farklı bir yer arayışına yönlendirdi. 2005 yılında Seydiler Organize Sanayi Bölgesinde 10 bin metrekare alan içerisinde yer alan mevcut fabrikamızı kurduk.Şuanda 135 kişi istihdam kapasitemizle yılda 30 milyon metre sargı bezi üretiyoruz. Bu alanda Türkiye’nin yüzde 40 ihtiyacını tek başımıza karşılıyoruz. Kastamonu’da vergi alanında ilk 10, istihdam alanında ise ilk 15’te bulunuyoruz.”
5 milyon dolarlık yatırımdan vazgeçildi
Seydiler OSB’deki alt yapı ve lojistik sorunları sebebiyle 5 milyon dolarlık yatırımdan vazgeçtiklerini belirten Yüksel, şu açıklamalarda bulundu:
“ Mevcut OSB’de şartlar yatırıma elverişli değil. 500 bin lira verip ürün alabiliyoruz ama nakliye firması aracının zarar göreceği düşüncesiyle bizimle çalışmak istemiyor. Müşterilerimizi çevrenin ve alt yapının yetersizliği sebebiyle fabrikamıza davet edemiyoruz. Bölgemizin halkı maalesef iş ve çalışma ortamı varken sosyal yardım almayı daha uygun buluyor. Yerel yöneticilerin de sanayiciyi sahiplendiğini söyleyemeyiz. İlçeye doğalgazın gelmesinin nedeni organize sanayi bölgesi, ancak bizden bunun için ek maliyet isteniyor. Kastamonu Sanayi ve Ticaret Odasında bir temsilcimizin bulunmaması da bizim sorunlarımızın yeteri kadar gün yüzüne çıkmamasına sebep oluyor. Maalesef yatırımcı ve yerel idareceler bütünleşebilmiş durumda değil. Mevcut tesisimizin yanında 10 bin metrekare alanda hammadde imalatı hedefimiz bulunuyordu,5 milyon dolar harcayarak kuracağımız tesiste 100 kişi daha istihdam edecektik. Ancak yaşadığımız bu olumsuzluklar bizi yatırım hedeflerimizden vazgeçirdi.”