Kastamonu’da programa alınan çok sayıda yatırım 12 Eylül 1980 Darbesiyle rafa kalkarken, şehrin gelişmesine de engeller koyuldu.
Kastamonu’nun gelişimine set vurulan en dikkat çekici rapor ise Cide’de kurulması planlanan Türkiye’nin sekizinci kağıt fabrikası için oldu. Türkiye’nin orman varlığı açısından ikinci, verimlilik sırlamasında ise birinci olan Kastamonu için darbe sonrası yazılan raporda “Kastamonu’da orman olmadığından, kağıt fabrikasına yer yoktur.” yazıldığı açığa çıktı. Öte yandan raporu imzalamayan dönemin Kastamonu Orman Baş Müdürü görevden alınarak yerine onay verecek kişinin atamasının gerçekleştirildiği öğrenildi.
16. ve 20. Dönem Kastamonu Milletvekili Fethi Acar, 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası Kastamonu’da yatırım planında olan birçok projenin askıya alındığını bildirdi.
“Araç Çimento Fabrikası, İnebolu Kibrit Fabrikası, Kastamonu Merkez, Araç Çatalzeytin ilçelerini kapsayan Orman Entegre Tesisi, Azdavay Türkiye Kömür İşetmesi Tesisi ve demiryolu projesi, Daday Cürümören Barajı programdan çıkartıldığını; ulaşım, eğitim ve sağlık projelerinin sekteye uğratıldığını kaydeden Fethi Acar, ormancılık ve SEKA yatırımlarının ise ‘Kastamonu’da orman yoktur’ raporu hazırlanarak engellenmeye çalışıldığını kaydetti.”
Bürokrasiyi Zorladılar
Hammadde temininde Karadeniz’in en doğusundan Trakya’ya kadar deniz yoluyla ulaşımın hedeflendiği Cide’de kağıt fabrikası kurulması yönünde fizibilite çalışmalarının yapıldığını anımsatan Acar, yatırımların durdurulması için bürokrasinin zorlandığını ifade ederek şunları söyledi: “Cide ilçemize yapılması hedeflenen ülkemizin sekizinci kağıt fabrikası fizibilite dosyasında Kastamonu ve civarındaki ormanlar esas alınarak planlanan fabrikanın deniz kıyısında liman olması nedeniyle, Artvin’den İstanbul ve Trakya’nın İğne Adalarından bile ham madde temini öngörülmekteydi.12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra ORMAN ve SEKA Kağıt Fabrikaları yönetimleri mahaldekiler dahil baştan itibaren değiştirilerek, ‘Kastamonu’da orman yoktur’ raporu verdirecek kadar bürokrasiyi zorladılar.”
Acar, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ve Sinop Milletvekilliği yapan dönemin Orman Genel Müdürü Ömer Özen’in bölgeyi yakından tanımasına rağmen ‘Kastamonu’da Orman Yoktur’ raporunu kabul etmesi üzerine aralarında geçen diyaloğu ise şöyle aktardı: “Bu acı gerçeği ihtilalin göreve getirdiği orman genel müdürü ile çok eskiden tanıdığım olduğu için sıkça görüştüğümde dile getirdim. ‘Ömer ağabey, daha önce ham maddenin mevcut olduğuna dair rapora rağmen şimdi nasıl olur da Kastamonu’da orman yoktur yazabiliyorsunuz.’ dediğimde, ‘Bizi buraya tayin edenler öyle istiyorlar, bunu yüreğimin kanayan yarası olarak söylüyorum. Mevcut Kastamonu Orman Başmüdürü böyle bir rapor yazmadığı için başmüdürü görevden alıp yerine orman yoktur raporu yazacak başmüdür atadır. Ben bu günaha ortak oldum.’ demişti.”
Cide’nin yanı sıra diğer ilçelerde başlanan ve planlanan yatırımların rafa kaldırıldığını söyleyen Fethi Acar şöyle devam etti: “Yine aynı yıllarda Kastamonu kamuoyunun çok iyi hatırlayacağı üzere, daha önceki yıllarda programa aldırdığımız ve yapımına başlanan Kastamonu Şeker Fabrikasının yıllık kapasite artırımı ile ilgili malzeme, alet ve edevatı başka yerlere nakledilmişti. 1976’da inşaatına başlanan, milyarlar sarf edilen Araç Çimento Fabrikası inşaatı durdurulmuştu. 1980’de programa alınan ve tamamen ihracata yönelik, yıllık kapasitesi bir milyon ton olan İnebolu Çimento Fabrikası programdan çıkarılmıştı. Tekel Genel Müdürlüğü’nün İnebolu civarında kurulması planlanan Kibrit Fabrikası askıya alınmıştı.
Kastamonu Merkez, Araç, Azdavay ve Çatalzeytin’de planlanan Orman Entegre Tesis yapımı inşaatları durdurulmuştu. 90 milyon ton rezervi bulunan ve yılda bir milyon ton üretim planlanarak Azdavay’a kurulması Türkiye Kömür İşletmelerince düşünülen tesis yapımı ve bunun için düşünülen demiryolu yapımı fikri ortadan kaldırılmıştı. Daday’da Cürümören Barajı olarak planlanan Kastamonu ve civarının istikbali ile yakın ilgili olan enerji, sulama ve taşkın koruma amaçlı proje programdan çıkarılmıştı. Yine TBMM’ye kanun teklifi olarak sunduğumuz Kastamonu Batı Kara Deniz Üniversitesi gündemden çıkarılmıştı. Kastamonu Organize Sanayi yanında anayol ulaşım projeleri ve köy yolları yapımı, elektrik, su ve okul hizmetlerinin hızının nasıl kesildiğini vatandaşlarımız çok iyi hatırlayacaklardır. 1980 yılı YSE programına bakılırsa yılda en az on köprü yapımı ön görülürken on yılda hiçbir köprünün yapılmadığı yine vatandaşlarımızın hafızasındadır. İle yapılması düşünülen bu alt yapıların yanında bilhassa İstanbul’da bulunan Kastamonulu iş adamları potansiyelinin yıllara kadar uzanan bu yerine getirilmeyen hizmetler yüzünden ilimizi en çok göç veren ve süratle nüfus erozyonuna uğrayan iller arasında görmemiz yüreğimizi sızlatan husus olmaya devam etmektedir. Vatanımızın kurtulmasında görev ifa ederek devletimizin kurulmasında da emeği olan bölgemizin ve insanlarının devletinden alacağı olduğuna tarih şahittir. Şu hâlde, devletimiz bu borcun idraki içinde olmalıdır. Ulaşım dahil daha çok hizmete ihtiyaç olduğu gerçektir.”