MÜSİAD Üst Kurulu ve DEİK Ekvator Ginesi İş Konseyi Başkanı Adnan Bostan
Mobilya sektöründe dünya söz sahibi olmanın kilo fiyatındaki artışla yaşanabileceğini belirten Adnan Bostan, Türkiye’nin jeopolitik konum itibarıyla önem taşıdığını vurgularken tasarım odaklı ihracata geçilmesinin şart olduğunun altını çizdi.
Kilo fiyatının üretilen ürünün cinsinin ve muhteviyatının değiştirilerek tasarıma ağırlık verilmesiyle yukarı çekilebileceğini bildiren Adnan Bostan, “Ancak bu mantıkla dünya pazarında yer bulabiliriz. Türk tipi diye nitelendirilen ve özellikle çevre coğrafyalara verdiğimiz ürünlerin dışında Amerika kıtasının talep edeceği çizgileri tasarlayarak hem orada hem de Afrika pazarında payımızı arttırmalıyız.” dedi.
Bostan, Türkiye’nin kalifiye eleman ve genç nüfus avantajından istifade edebildiğinde sektörün lideri olacağını kaydederek, “Dünyadaki rakiplerimize göre sayısal anlamda geride olabiliriz ama çok büyük avantajlarımız var. Bu coğrafyanın her bir köşesinde mobilyacılarımız ve marangozlarımız yer alıyor. Genç ve dinamik bir üretim kapasitemiz bulunuyor. . Üretebilen ve tasarlayabilen birçok işletmemiz var. Yapmamız gereken sadece bu avantajlarımızın daha çok bilincinde olmak ve eğilimimizi artırmak. Böylece Türkiye sektörde dünyada söz sahibi olur.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle ürün teslim süresinde de dikkat çektiğini belirten Bostan, “Biz dünyanın her bir tarafına hizmet verebiliyoruz. Bunun en iyi örneğini müteahhitlerimiz gösterdi. Dünyanın dört bir tarafına inşaat yaptılar. Türkiye’den getirdikleri malzeme ile inşaatlarını tamamladılar. Onların bitirdiği inşaatların devamında Türk mobilyacıları devreye giriyor. Aynı şekilde dünyadaki rekabet ortamına karşı Türk mobilyası lojistik anlamda çabasını sürdürüyor ve geliştiriyor. Adrese teslim ürün götürüyor, montajını yapıyor. Dünya genelinde 8 aya varan termin söz konusuyken Türk mobilyacıları 4 aylık terminler veriyor. Böylece diğer ülkelere oranlara Türkiye kişilere daha hızlı ürünü ulaştırmış oluyor.” ifadelerini kullandı.
Ar- Ge için diploma şart değil
Adnan Bostan sektördeki üstatların tecrübesinden istifade edilmesinin önemini vurgulayarak şunları söyledi: “Ar-Ge ile beraber tasarımın gücünün farkına varılması gerekiyor. Önce üründe tasarımın ne kadar önemli olduğunu ve tasarımın gücü ile fiyatı hangi doğrultuda değiştirdiğinin farkına varmamız lazım. Bu bilinci insanlara aşılarsak yatırım yapmaya başlarlar. Makine parkuruna, ileri teknolojilere çok yatırım yapmak daha iyi kazanılacak anlamına gelmiyor. Ancak çok iyi tasarımınız varsa çok daha iyi paralar kazanabilirsiniz. Dünya sizden söz eder ve dünyaya mal satarsınız. Bu kapsamda sektörde tecrübeli ustalarımızın birikimleri göz ardı edilmemeli. Model ve tasarım konusunda çok bilgili üstatlarımız var. Bu insanları da sadece ar-ge uzmanı olarak nitelendirmemiz gerekiyor. Sektörde ar-ge yapan kişi diplomalı olmak zorunda değil. Sektöre emek vermiş ustalarımızın bu alana ehemmiyet vermesini sağlayarak model ve tasarım oluşturmasını sağlamamız gerekiyor. Öte yandan hem ustalar ile gençlerin iletişimini güçlü kılmalıyız. Endüstri meslek liseleri sektörün en öncelikli adımı. Okuldaki endüstriyel ürün tasarımcısının özellikle mobilya bölümünde ihtisaslaşmış olması gerekiyor.”
Afrika kıtasında Atlantik Okyanusu kıyısında bulunan Ekvator Ginesi’ne yapılacak yatırımının avantajlarından bahseden Adnan Bostan şöyle devam etti: “İkili ilişkiler ile başlayan ticari diplomasi gün geçtikçe gelişiyor. Üst düzeydeki yatırımla başlayan ilişki, en alt kademede yer alan toptancılığa kadar olumlu ve sürdürülebilir etki sunan bir süreç. Misal bir ülkede ticari faaliyetleri artırabilmek için Türk firmalarının yaptığı inşaatlar lokomotif olabiliyor. Betondan, dış cepheye, mobilyadan ev tekstiline kadar birçok sektörü peşinde taşıyabiliyor. Bu kapsamda DEİK ile MÜSİAD ülkeler arası ticareti büyütmek için yoğun çaba gösteriyor. Ekvator Gine’si önemli ülkelerden bir tanesi. Çünkü başkenti bir ada. Petrol ve enerjinin hız kazandığı ülkelerden bir tanesi. Önemli konulardan biri de borcunun olmaması. Yüksek borçlanmanın olmadığı Afrika Gine’si oluşturulan fonlarla beraber yeni yatırımlarla örnek bir ülke olmaya aday. Bu anlamda ülkenin özellikle Türk yatırımcıları tarafından cazibe noktası olduğunu düşünüyoruz. Türkiye ve Afrika Gine’si arasındaki ilişkileri geliştirerek daha farklı yatırım imkanlarını oluşturmak istiyoruz. Oradaki yatırımcıyı da Türkiye’ye çekerek karşılıklı iş birliklerine imza atmayı hedefliyoruz.”
Kaynak: İSTAMONU I ÖZEL HABER