KASİAD Başkanı Ayhan Aslan üye işadamlarıyla birlikte İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ı ziyaret ettiler
KASİAD Başkanı Ayhan Aslan üye işadamlarıyla birlikte İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ı ziyaret ettiler.
Bahçıvan: “Kastamonu’ya gideceğiz”
Ziyaretten bir hayli memnun olduğu gözlenen İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Önümüzdeki yıl Mart ya da Nisan ayında kalabalık bir heyetle Kastamonu’yu ziyaret edecek olmak bize ayrı bir gurur vesilesi olacak” dedi. Bahçıvan, “Havaalanın açılmış olmasıyla birlikte Kastamonu bilinenin aksine daha çok adından söz ettirir hale gelecek. Bizlerde Kastamonu’ya havayoluyla ve kalabalık bir heyetle giderek orada gerekli çalışmaların ve beklentilerin ne olduğunu daha yakından görme fırsatı bulacağız” şeklinde konuştu. Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş’ı Muş Valisi iken tanıdığını da sözlerine ekleyen Bahçıvan, “Gözü kara ve çalışkan oluşu Kastamonu için önemli bir artıdır” ifadesini kullandı.
29 Mayıs 2013’te göreve geldiğini hatırlatan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, listesinde yer alan 3 Kastamonulu olduğunu belirterek, “Asil listede Adnan Dalgakıran, yedek listede ise Aydın Aslandağ ve Erol Çetin arkadaşlarımla birlikte çalışmaktan çok mutluyum. Aynı zamanda Sanayi Odası’nda Kastamonulu 9 meclis üyesi var” açıklamasında bulundu.
“Kalkınmada önde gelen şehirlerdensiniz”
Kastamonu markasının oluşmasında en büyük etken kendi içerisinde oluşmuş olan fırsatlar ve güzelliklerdir diyen Bahçıvan, “ Kastamonuluların birlikteliği kurumsallık görüntüsü ortaya çıkarıyor. Bu başarı o görüntüyü her tarafta gösteriyor. Siyasette de, sivil toplum örgütlerinde de etkili oluyorsunuz, Sanayi Odası’nda 9 meclis üyesiyle temsil edilir hale gelebiliyorsunuz. Birlikte hareketin neler doğuracağının en güzel göstergesi Kastamonululardır diyebilirim.” ifadelerini kullandı.
“800 bini anca mutlu edebiliyoruz”
Bahçıvan, Kastamonuluların İstanbul’daki 800 bine yakın nüfusuna atıfta bulunarak şunları söyledi: “İstanbul’un artık yeni bir 800 bini kabul etme lüksü yok. 800 bin değil 80 bin bile olmaması lazım. Bizim Kastamonuluları kendi yörelerinde, kendi memleketlerinde tutabilmemiz lazım. Ve onları elimizden geldiğince mutlu etmemiz gerekir.
800 bini anca mutlu edebiliyoruz. Kastamonu’ya gittikleri zaman mutsuzluk, huzursuzluk, rahatsızlık vermememiz lazım. Göç, ne yazık ki ülke olarak temel bir sorunumuz bu devirde. Hem İstanbul’un nüfusunu çoğaltıyoruz, hem de köy yerlerini boş bırakıyoruz. Göçün önünde geçebilecek her türlü hareket de bizler için vicdani bir sorumluluktur. O nedenle bizim göçü önleyecek şekilde, köy yerlerinde iş imkânlarını artıracak ve istihdamı oluşturacak projeler gerçekleştirmemiz gerek. Bu şekilde de o insanların mutluluğunu sağlamış oluruz. Göçü önlemekte devlet politikalarının önemi kadar bizlerin katkısı da olmalı ve buna görev gözüyle bakılmalıdır.
Kastamonu’yu beton yığınına dönüştürmeden
Geriye göç sağlanırken yapılan binaların şehrin mimarisine zarar vermemesi gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, “İstanbul veya Bodrum gibi yerlerden ders alarak özenerek işlerimizi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Nüfusu Kastamonu’ya çekeceğiz diye Kastamonu’yu beton yığınına dönüştürüp şehrin kendine has kimyasını ve doğal güzelliklerini de yozlaştırmamamız gerekiyor. Ondan dolayı imar planları Kastamonu’nun özel dokusuna zarar vermeyecek ve ona uygun olacak şekilde yapılmalı.” dedi.
Yılmaz ve Reis’e teşekkür
Kastamonu’ya yapılan yatırımları yakından takip ettiğini belirten Bahçıvan, “Yılmaz Redüktör tarafından Abana’da yaptırılan ve 4 Milyon 500 bin TL’ye mal olan MYO için, Sayın Ender Yılmaz’a ve Yılmaz ailesine teşekkür ediyorum. Bu tür faaliyetler ilçede iş imkânı ve istihdam olanağını arttırıyor. İlk önce o yöreleri yeşertmek ve yeniden canlandırmak lazım. Ondan sonra da İstanbul’u ele almak lazım diye düşünüyorum. Ender Bey’in açmış olduğu okullar sayesinde İstanbul’un sanayi ve ticaret hayatı gelişecek, Türkiye’nin iş gücü ve işçi kalitesi yükselecek.” dedi.
“Taşköprü ve İnebolu ilçelerine yaptığı yatırımlarla Kastamonu’ya ayrıcalık tanıyan ve doğduğu topraklara önemli hizmetleri geçen Sayın Mehmet Reis’e ayrıca teşekkür etmek istiyorum” diyen Bahçıvan konuşmasını şu şekilde tamamladı; “Taşköprü’de 50 dönüm arazi üzerinde pilot bir çalışmayla, 2014 yılı Şubat ayında iyi tarım uygulamaları ile Taşköprü yerli sarımsak tohumu ekiminin yapılacak olması, yeni yatırımlarla coğrafi işarete sahip yerli sarımsağını iç pazarın yanı sıra, dünya ülkelerine ihraç etmeye başlanacak olmasını o yöre halkı içinde bir şans olarak görüyorum.”