CHP Bakırköy Belediye Meclis Üyemiz Emel Tığlı ‘Bir’e Çeyrek Kala’programı kapsamında düzenlenen açık oturumda Kadınların ve Gençlerin Siyasete İlgisizliği hakkında görüşlerini bildirdi.
Kastamonulu CHP Bakırköy Belediye Meclis Üyemiz Emel Tığlı ‘Bir’e Çeyrek Kala’programı kapsamında siyasette farkındalığı arttırmak ve İstanbul siyaset arenasında Kastamonulular konulu açık oturumunda Kadınların ve Gençlerin Siyasete İlgisizliği konulu başlık hakkında görüşlerini bildirdi.
Emel Tığlı: “Geçmişten devraldığımız dayanışma ve yardımlaşma hareketini büyük yerlere taşıma ihtiyacını her gün hissetmekteyiz. Kastamonuluların özellikle şehirleşmeyle beraber göç ettikleri İstanbul’da, birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri Kastamonu sivil toplum hareketi; sözümüzü, benliğimizi hatırlamamız ve çocuklarımıza bu özü aktarabilmemiz açısından ciddi bir öneme sahiptir. Kastamonu sivil toplum hareketi en önemli ayağı olan kadın ve gençlerin dinamizmi olmadığından giderek silikleşmiş ve unutulmaya yüz tutmuştur. Benim sivil toplum açısından gördüğüm bu tehlike, kadına ve gence ait alanın darlığı siyasi yaşamımızın sivil topluma olan baskısıdır. Üzerinde yaşadığımız toprakların geleneklerinde kadınların evinin ve çocuklarının annesi olması kâfi değildir. Bu yetmez. Çünkü bizim evimiz Kastamonu’dur. Bizim evimiz bu topraklardır. Yani her zaman, her yerde kadın söz hakkına sahiptir. Kastamonu sivil toplumu bütün Türkiye’ye örnek olabilecek kadın örgütlenmesinin ve kadın eylemselliğinin öncüsü olmalıdır.
Kadınların öldürülmesine, kadınların erkeklerden daha ucuza çalıştırılmasına Kastamonu harekâtı karşı çıktığı gün, Türk siyaset hayatındaki en iyi farkını yaratacaktır. Çünkü kadınlarımızın sırtında taşıdıkları mermilerle toplarla da ülke kuruldu ve kurtarıldı. Bunu Şerife Bacımız yapmadı mı? Türk hamurunda ve mayasında kadının emeği vardır. Kadın özgürleştiği gün kanın ve gözyaşının diyeti ödenecek. Siyasetin maço unsurla erkek egemen alanından kurtulması ve siyasetin cinsiyetsizleşmesi gerekmektedir. Türkiye’nin bunu başaracağına inancım tamdır. Ancak ben bunu başaracak olanın da Kastamonulular olacağına yürekten inanıyorum. Eğer kadının özgürleşmesine, siyasette söz hakkına sahip olmasına eşit temelde katkı verirsek, hayatımız boyunca bunun kıvancını duyarız. İşte o gün siz çocuklarınızın gözlerine gururla bakabileceksiniz. Onlarda vali, kaymakam, bakan, milletvekili olabilecekler.
Kastamonu sivil toplum hareketi, kadının siyasallaşması, potansiyelini içinde barındırır ve ancak bu potansiyelle büyüyebilir. Bu tür yerlerde gençlerin azlığı beni üzdüğü kadar, söz söylemedeki çekingenlikleri de son derece üzücü. Bunu ancak onlara daha fazla sorumluluk alanı oluşturarak ve taleplerini siyaset zemini oluşturabilecekleri bir mekanizma yaratarak sağlayabiliriz” dedi.
Biz hayatın iki önemli unsurunu; kadını ve genci örgütlenmemizin merkezine koyamazsak modern dünyanın, devletin ve toplumların düzeninin gerisinde kalırız. Bu taleplerimizin karşısında aşılmaz bir engel olur” dedi.