Kastamonu sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek ilk kez kutladığı Çanakkale Deniz Zaferinin yıl dönümü yoğun katılımla gerçekleşti.
Kastamonu sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek ilk kez kutladığı Çanakkale Deniz Zaferinin yıl dönümü yoğun katılımla gerçekleşti. Çanakkale Deniz Zaferinin100. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 16 Mart Pazartesi akşamı ‘Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı’ adında düzenlenen program içeriğiyle de büyük beğeni topladı.
Kas-Der Sultangazi, Kas-Der Gaziosmanpaşa, Kas-Der Kâğıthane ve Çatalzeytinliler Yardımlaşma Derneği tarafından düzenlenen Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı Programı, Fulya İmam Hatibi Hasan Osmancıoğlu’nun okuduğu Kur’an-ı Kerim ve dua ile başladı. Programda Tarihçi-yazar Yazar Yavuz Bahadıroğlu’nun konferansı gerçekleştirilirken, Fatih Belediyesi Mehteran Takımı ve sanatçı Recep Bal sahne aldı.
Sultangazi Belediye Nikâh Salonu’nda gerçekleşen programa Fatih Belediyesi Meclis Üyesi Şenol Özdemir, Sultangazi Belediyesi Meclis Üyesi İzzet Açıkgöz, Kâğıthane Belediye Meclis Üyesi Ali Güler, Abana Belediyesi Meclis Üyesi Adnan Yorgancı, Çatalzeytin Belediyesi Meclis Üyesi İsmet Çetinkaya, AK Parti İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Tahsin Kılıç, Kudret Kayran, Bahattin Üründü, Mehmet Ön, Murat Kabaoğlu’nun aralarında bulunduğu çok sayıda işadamı, STK ve siyasi parti temsilcisi ile Kastamonulu katıldı.
Çanakkale Zaferi Birlik beraberlik sembolüdür
Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı programında, Çanakkale’deki birlik ruhunun konu alındığı konferansa konuşmacı olarak katılan tarihçi – yazar Yavuz Bahadıroğlu, şunları söyledi:
“Etrafında ihtilafsız ittifak edebileceğimiz ortak değerleri öne çıkarmamızı gerektiren günler yaşıyoruz. Özellikle Çanakkale Zaferi, yakın tarih içindeki yeri bakımından, son derece anlamlıdır. Çünkü ‘Osmanlı bitti, bir daha dirilemeyecek şekilde yere serildi’ denilen bir zamanda kazanılmıştır. Mahiyeti itibariyle bir diriliş cehdi, aynı zamanda da birlik-beraberlik sembolüdür. Bu itibarla Çanakkale mücadelesini kazanan ruhu keşfetmeye ve kavramaya muhtacız.”
Çanakkale ve 3 kelime
Bahadıroğlu şöyle devam etti: “ En tükenmiş zamanımızda geldiler, ama öyle bir ders aldılar ki, sonsuza kadar unutamıyor, o korkunun etkisiyle Türkiye’yi ve komşularını her vesileyle rahatsız etmeye çalışıyorlar. Çanakkale savaşlarının yüzüncü yıl dönümündeyiz. Ama ben size savaşı değil, imkânsızlıklar içinde o savaşı kazanan insanı birkaç örnekle anlatmaya çalışacağım. Çünkü insan, hayatın olduğu gibi, savaşın da ana unsurudur”.
Öncelikle şunu belirteyim ki; Çanakkale’yi canla, başla, imanla savunanların dilinden düşürmediği üç kelime var; Allah, Bismillah ve Kardeş.
Çanakkale’de ırk, dil, memleket farkı unutulmuş, bütün savunmacılar ‘kardeş’ kelimesinde ittifak etmiştir.
Türk Kürd’ün, Kürt Laz’ın, Laz Çerkez’in, Abaza’nın, Arnavut’un, Roman’ın sadece kardeşidir. Karşılarındaki saldırganlar ise İngiliz-Fransız, Anzak olarak değil, sadece ‘düşman’ olarak tanımlanmaktadır.
Zaten Mehmed Âkif de, ‘Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ’ diyerek tek mısrada düşmanı özetlemiştir. Kısacası saldıranlar düşman, savunanlar kardeştir, o kadar!
Osmanlı parasız savaştı
Önemli bir nokta daha var, o insanlar gökten zembille inmedi, yetiştirildi. İhtiyacınız olduğunda ihtiyaç duyduğunuz imanlı, kararlı, sabırlı, yürekli, gayyur, fedakâr, cefakâr, dayanıklı, vatansever insanı bulabilmek için, önceden yetiştirmiş olmak gerekiyor. Osmanlı yıllarca emek vererek o insanı yetiştirmiş, o insan da imkânsızlıklardan imkân çıkararak Çanakkale Zaferi’ni kazanmıştır.
Birliğiniz daim olsun
Programın sonunda Kastamonu’ya çok kez gittiğini ve güzel anıları olduğunu belirten Yazar Bahadıroğlu, “Bu toplantılar her açıdan çok önemlidir. Tarih açısından, ecdat açısından, bir araya gelme açısından ve kaç kişi olduğumuzu görme açısından çok önemli. İnşallah bir araya gelir, görüşür, konuşur hem geçmişe hem geleceğe sahip çıkarsınız.” dedi.