featured
  1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Bu terazi bu sıkleti tartmaz…

Bu terazi bu sıkleti tartmaz…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İstanbul’a 88 milletvekili çok fazla… Kamu binalarından, sosyal yardımlara kadar birçok hizmetin ve yatırımın yerel yönetimler tarafından yapıldığı İstanbul’da bölge milletvekillerinin çalışma alanlarının ne olduğu, nüfusun hangi özelliklerine göre belirlendiği akıllarda soru işareti yaratıyor

Kamu binalarından, sosyal yardımlara kadar birçok hizmetin ve yatırımın yerel yönetimler tarafından yapıldığı İstanbul’da bölge milletvekillerinin çalışma alanlarının ne olduğu, nüfusun hangi özelliklerine göre belirlendiği akıllarda soru işareti yaratıyor.

7 Haziran genel seçimlerinden sonra meclise 88 sayısı ile en fazla milletvekili gönderecek İstanbul’da, nüfusu 400 binin üzerinde bulunan Kastamonu, Sivas Ordu, Giresun, Tokat ve Samsun nüfuslarına oranla yeterince temsil edilmiyor, edilemiyor. Bu durumda özellikle İstanbul’da “ Bölge milletvekili” mevcut durumuyla anlam ifade etmezken, sistem değişmediği takdirde İstanbul’a 88 milletvekili fazla geliyor.

Öte yandan Anadolu’daki milletvekilleriyle ilgili temel problem, göç verilen illerdeki yoğun hemşeri potansiyeli ile bir araya gelememek olurken, büyükşehirlerde milletvekillerinin halk tarafından tanınmaması olarak karşımıza çıkıyor.

İstanbul yerine Sivas ve Kastamonu

Her yıl ortalama 400 binin üzerinde göç alan İstanbul, hızla artan nüfusu ile milletvekili sayısını da arttırırken, göç veren illerde demokratik temsil; üretim ve yatırım alanlarında sorunlar yaşanıyor.

Kastamonu ve Sivas’ın il nüfuslarından fazlası İstanbul’da yaşıyor. Sivas’ın toplam nüfusu 623 bin 116 kişi, Kastamonu’nun ise 368 bin 984 kişiyken, nüfusa göre milletvekili sayısının arttığı İstanbul’da; Sivaslı 700 binin, Kastamonulu ise 500 bin üzerinde seçmen bulunuyor. Durum böyle olunca matematiksel olarak bölge milletvekili adı altında seçilen vekillerin çoğunun bu illerin temsilcileri olarak seçilmesi gerekiyor.

Talep edilmeli

I. Dünya Savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir yere sahip olan Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan Sivas ve Kurtuluş Savaşı’nda cumhuriyete büyük kazanımlar sağlayan Kastamonu seçmeninin, milletvekilliği noktasında beklentilerini yüksek tutması gerekiyor. Anadolu’nun sorunlarına gerçek çözümler üretilmesi için İstanbul’un vekil sayısının azaltılması ve yoğun nüfus kaybı yaşayan illere bu sayının aktarılması gerekiyor. Bu, teknik bir sorun olarak durmakta ise de tartışılmalıdır.

Milletin vekili kim?

İstanbul başta olmak üzere birçok büyük şehirde ilçe belediyeleri yaptıkları yatırımlarla devletin büyük yükünü alıyor. Şehrin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, hizmet vermek yerel yönetimlerin görev ve sorumluluk kapsamında yer alıyor. Milletvekili ise parti programları dışında seçildikleri bölgede yapılan yatırımların açılışlarına ve temel atma törenlerine ziyaretçi olarak katılıyorlar. Anayasada milletvekilinin seçildiği bölgeye bire bir hizmet etme görevinin olmadığı kesin bir dille ifade ediliyor. Milletvekilliği, bütçesi olan bir makam olmadığı gibi yatırım yapma yetkisine de sahip değil. Yatırımlar belediye, valilik, işadamlarını temsil eden kurumlar, siyasi parti il başkanlıklarıyla birlikte milletvekillerinin içinde bulunduğu lobiler tarafından hayata geçiriliyor. Ancak özellikle seçim dönemlerinde kamuoyu, milletvekilliği konusunda büyük bir yanılgıya sürükleniyor.

Anadolu’nun hakkı gasp ediliyor

Anadolu’nun göç sorunuyla ilgili bir stratejik planın hazırlanması, yol haritasının ortaya çıkarılması gerekiyor. Aksi takdirde Türkiye’de göç ve nüfus hareketinin sağlıksız şekilde ilerlemesi bölgesel gelişmişlik dengesini bozacak ve daha büyük sorunlara tanıklık edeceğiz. Mevcut uyguladığımız politikaların yetersiz kalmasının sebebi ise meclisteki tutarsız temsil oranı olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunlara rağmen İstanbul, 7 Haziran’da yapılacak seçimler sonrasında 88 milletvekili tarafından temsil edilecek. Nüfusunun fazlalığına bakılarak yapılan bu belirleme İstanbul’un yanı sıra Anadolu’nun birçok ilinin hakkının gasp edilmesine neden oluyor. İstanbul’da seçilen vekillerin çoğu halk tarafından tanınmıyor. Mecliste büyükşehrin sorunları yeterince dile getirilmiyor. Bunun yerine İstanbul vekil sayısının ideal bir sayıya indirilmesi ve halk tarafından takip edilir bir sistemin oluşturulması gerekiyor. Vekillerin İstanbul nüfusunda yoğun olan illere göre belirlenmesi de büyük önem taşıyor. Sivas ve Kastamonu başta olmak üzere İstanbul’a 400 binin üzerinde nüfus kaptıran Tokat, Ordu ve Giresun’un da bu vekil sayısında hakkı bulunuyor.

İstanbul’dan bihaberler

Kastamonu’nun da dâhil olduğu il nüfusunun fazlasını büyükşehirlere kaptıran Anadolu’daki seçilmiş milletvekilleri ise yoğun hemşeri potansiyeliyle bir araya gelmekten çekiniyor. Bu tespitin en önemli göstergesi ise Kastamonu milletvekillerinin tavrı olarak işaret ediliyor. Kastamonu milletvekilleri ilin en fazla göç verdiği İstanbul dâhil olmak üzere hemşerilerinin yoğun olarak yaşadığı hiçbir bölgede danışma, tanışma toplantısı düzenlemiyor. Düzenlenen çalıştaylara katılma gereği duymuyor.

Sonuç olarak şunu söylemeye çalışıyoruz:

Gereğinden fazla kozmopolit olmuş büyük kentlerde demokratik temsil anlamında yeni bir tartışmanın başlatılması gerekmektedir. Çünkü hala, İstanbul’a göçmüş de olsa Kastamonulu, Kastamonulu olarak anılmakta ve yaşamakta; Sivaslı öyle, Tokatlı, Ordulu ve Giresunlu öyle.

Soruna bir de şu açıdan bakmak gerekiyor: İstanbul’daki Kastamonulu, Sivaslı, Tokatlı, Ordulu, Giresunlu henüz tam olarak İstanbullulaşamamışken, kendisine çok da yakın durmayan milletvekillerini içine ne kadar sindirebilmekte, benimseyebilmektedir? Eğer, böyle bir sorun gerçekten var ise ki bize göre var görünüyor, o zaman kuru nüfus üzerinden belirlenen milletvekillerinin çoğu işlevsiz duruma geliyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!