Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiyenin üyeliğinin AByi küresel bir güç haline getireceğini söyledi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin üyeliğinin AB’yi küresel bir güç haline getireceğini söyledi. Avrupalı liderlerin esasında Türkiye’nin bu rolünün farkında olduğunu vurgulayan Faruk Kaymakcı, ülkemizin AB üyelik sürecinde ilerlemek zorunda olduğuna dikkat çekti.
Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin AB’ye üyeliği gerçekleştiğinde birliğe en fazla katkıda bulunacak ülke olacağını ifade ederek “Türkiye’nin üyeliği, AB’yi ciddi oranda etkileyecek, yönlendirecek bir üyelik. Keza başka ülkelerin AB’ye üye olduklarında sağlayamadıkları birçok şeyi, Türkiye sağlayacaktır. Enerji, dış politika, güvenlik ve savunmada AB’nin küresel bir aktör olmasına en fazla katkıyı sağlayacak olan ülke Türkiye’dir” dedi.
Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin şu ana kadar gerçekleşmiş ve gerçekleşecek üyeliklerle karşılaştırıldığında en zor, en karmaşık ve en sancılısı olduğunu kaydeden Kaymakcı, birliğin 2004-2007 yılları arasında üye olan ülkelerin göç, güvenlik ve Brexit gibi sorunları da beraberinde getirmesiyle özellikle 2014’ten bu yana genişleme sürecini yavaşlattığını bildirdi.
AB’nin şu andaki tavrının teşvik edici olmasa da Türkiye’nin üzerine düşeni yapıp, AB üyelik sürecinde ilerlemek zorunda olduğunu dile getiren Kaymakcı, “Türkiye, Avrupa kıtasının ekonomik, ticari, siyasi ve kültürel olarak zaten bir parçasıdır. AB içinde, Türkiye’nin yer almaması düşünülemez. Aksi takdirde Türkiye, Avrupa kıtasının AB tarafından yönetildiği bir ortamda, çıkarlarını koruyamaz. Türkiye’nin yüksek çıkarları, AB merkezinde olmasından geçmektedir. Bu konuda da top Türkiye’nin sahasındadır. Türkiye’nin, tekrar 2000’li yılların başında olduğu gibi gerçekleştireceği reformlarla, Avrupa’nın merkezinde ve AB reform sürecinde olduğunu gösterdiği zaman üyelik sürecine de yakınlaşacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Türkiye hem kendi sınırlarını hem de NATO’nun sınırlarını koruyor”
AB’nin, Türkiye’ye vize serbestisi için terörle mücadele yasasının yumuşatılması gibi birtakım şartlar öne sürmesi ile ilgili olarak Kaymakcı, Türkiye’nin terör ve güvenlik konusunda diğer üye ülkelerden daha farklı bir konumu olduğuna dikkat çekti.
Faruk Kaymakcı, Türkiye ile AB’nin birlikte çalıştıkları zaman aşılamayacak bir sorun olmadığını belirterek, Türkiye’nin, Suriye ve Irak’ı DEAŞ teröründen koruduğu veya Suriye’nin kuzeyinde bir harekat yaptığı zaman sadece kendi sınırlarının güvenliğini değil, NATO ve Avrupa’nın da sınırlarını koruduğunu söyledi.
Avrupalı liderlerin esasında Türkiye’nin bu rolünün farkında olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı Kaymakcı, şunları kaydetti: “Kısa dönemde bazı güçlükler olduğu doğrudur. Türkiye üç tane belalı terör örgütüyle aynı anda mücadele etmek zorunda kalmıştır. Şu anki terör mevzuatımız, bunun bir soncudur. Ancak Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimini geride bırakmıştır. Olağanüstü hal kalkmıştır. Türkiye artık normalleşme, AB üyelik sürecine dönme adımlarını atmaya başlamıştır. Nitekim ağustos ve aralık aylarında yapılan iki reform eylem toplantılarında bu yönde atılacak adımlar hızlandırılmıştır. Türkiye’nin kendisinin de yer aldığı Avrupa kıtasında merkezde olma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu yönde adımlar devam edecektir.”
Türkiye 1987’de AB üyeliği için başvuruda bulundu ve 2005’te katılım müzakereleri başladı. Ancak, Kıbrıs Rum yönetiminin bölünmüş Kıbrıs adasındaki itirazları ve Almanya ve Fransa’nın itirazları nedeniyle 2007’de müzakereler durdu