Koronavirüs salgını nedeniyle çalışamayan işçilere 3 ay süreyle kısa çalışma ödeneği aktarılmasını sağlayacak destek için, İŞKUR üzerinden müracaat kayıtları başladı.
Koronavirüs salgını nedeniyle çalışamayan işçilere 3 ay süreyle kısa çalışma ödeneği aktarılmasını sağlayacak destek için, İŞKUR üzerinden müracaat kayıtları başladı.
Destek başvuruları için işverenin işlem başlatması gerektiğini belirten Çatalzeytinli Mali Müşavir İsmet Çetinkaya, 30 Haziran 2020’ye kadar geçerli olacak kısa çalışma ödeneği ile çalışanlara, en son eline geçen aylık prime esas kazancının günlük brüt tutarının yüzde 60’ının ödendiğini kaydederek, “Korana virüsü salgını nedeniyle tanınan kısa çalışma ödeneğinde sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ı devlet tarafından karışlanacak. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği tutarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini geçemez. Bu kapsamda, işçilerin çalışmadıkları günler için ödeme yapılacak olup, tamamen faaliyetin durdurulması halinde bin 752 lira ile 4 bin 380 lira aralığında kısa çalışma ödeneği ödenecek.” dedi.
Başvuru talebinin uygun bulunması sonrası kısa çalışmaya tabi tutulan işçilerden kısa çalışma başlama tarihinden önceki 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son 3 yılda 450 gün süreyle prim ödemiş olanların faydalanabileceğini söyleyen Çetinkaya emekli olup bir işte çalışanların ise bu ödenekten faydalanamayacağını bildirdi.
İsmet Çetinkaya başvuru ve ödenek tutarı hakkında şunları söyledi: “Koronavirüsten olumsuz etkilendiği gerekçesiyle kısa çalışma talep eden işverenler, buna ilişkin kanıtlarla birlikte Kısa Çalışma Talep Formu ile Kısa Çalışma Uygulanacak İşçi Listesini www.iskur.gov.tr adresinde belirtilen bağlı olduğu İŞKUR biriminin e-posta adresine göndererek başvuruda bulunabilecek. Kısa çalışma ödeneği ile çalışanlara, en son eline geçen aylık prime esas kazancının günlük brüt tutarının yüzde 60’ı ödeniyor ve en yüksek ödenecek tutar aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini yani 4 bin 414 lirayı geçemiyor. Buna göre de çalışana damga vergisi düşüldükten sonra en düşük 1.752 lira ile en yüksek 4.380 lira arasında kısa çalışma ödeneği ödenecek.”
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işveren isterse devletin ödediğinin üzerini tamamlayabileceğini ifade eden İsmet Çetinkaya şöyle devam etti: “Kısa çalışma ödeneği ile çalışanın maaşının yüzde 60’ını devlet karşılarken, kalan yüzde 40’ını da işveren çalışana ödeyebilir.”
Kısa çalışma ödeneğinin bilinirliği arttı
Korana virüs tedbirleri kapsamında bilinirliği artan kısa çalışma ödeneğinin daha önce de uygulandığını ancak salgınla birlikte şartlarda revizeye gidildiğini belirten Mali Müşavir İsmet Çetinkaya, “Kısa çalışma ödeneğinin temel amacı istihdamın korunmasıdır. Kısa çalışma ile çalışılmayan sürelerde çalışana gelir desteği sağlanmaktır. Aynı zamanda istihdam korunarak, deneyimli personellerin işten çıkarılmasının önüne geçilmektedir. Kısa çalışma ödeneği Koranavirüs salgın hastalığı nedeniyle işveren ve çalışanlar tarafından bilinir hale gelmiş oldu. Bu ödenek daha önce de yasal bir düzenlemeyle işvereni ve çalışanı korumak amaçlı olarak uygulamadaydı. Daha önce son 3 yılda 600 gün ve son 120 gün kesintisiz hizmet akdiyle çalışma şartı vardı. Ancak koranavirüs salgın hastalığıyla tekrar gündeme geldi ve bu şartlar biraz daha tolere edilerek son 3 yıl 450 gün ve 60 gün hizmet akdiyle çalışma olarak değiştirildi. Kısa çalışma ödeneği, her ay prime esas kazanç üzerinden yani brüt ücret üzerinden kesilen yüzde 2 işveren payı ve yüzde 1 işçi payı olmak üzere toplamda yüzde 3’lük işsizlik sigortası fonundan karşılanmaktadır. Bu ödenekten korona virüsü tedbirleri kapsamında yayınladığı genelgede, geçici olarak faaliyetleri durdurulan yerlerin daha rahat bir şekilde yararlanabileceğini söyleyebilirim. Ancak genelge haricinde kalan kısmen ya da tamamen faaliyetlerini durduran işletmelerin, iş müfettişleri tarafından nasıl bir işleme tabi tutulacağı tam manasıyla bilinmemekte olup, işletmelerin ileride doğabilecek bir sıkıntıyla da daha fazla zarar görmesinden korkmaktayız ve mükelleflerimize başvuru noktasındaki kararı kendilerine bırakıyoruz.”
Devlet teşviklerine ve banka düzenlemelerine ihtiyaç var
Uzun vadede devlet teşviklerinin yanı sıra bankaların da düzenlemeye gitmesine ihtiyaç duyulacağına işaret eden İsmet Çetinkaya, “Bu süreçte her kurum ve her birey ekonomik olarak hasar alacaktır buna hazırlıklı olmamızda fayda var. Uzun vadede ekonomik olarak bu hasarı en aza indirgemek için, en büyük görev devletimize ve bankalara düşüyor. Eğer bankalar esnafa ve vatandaşa faiz baskısını azaltmazsa, ödeme planlarının yenilenmesi ve kolay ödeme koşulları sunmazsa bunun sıkıntısını kısa zamanda hissedebiliriz. Daha bazı ekonomik sebeplerle borcunu ödeyemeyen kişiler, halen kara listede. Kara listeye giren kişiler, hiçbir kredi imkanlarından faydalanamıyor. Acilen bir sicil affı ve vergi affı gelmelidir. Ayrıca en azından bu dönemde kredi kullanacak ve devletten hak edişi olan firmalardan vergi ve SGK borcunun olup olmadığı aranmamalı, devlette alacağı olan firmaların ödemeleri bir an önce firmalara ödenmeli ki, firmalarda ödemelerini yaparak piyasada bir hareketlilik oluşturulsun.” şeklinde konuştu.
Muhasebe ofislerinde hayat hızlanarak devam ediyor
Sürecin mali müşavirler ve muhasebecilerin iş yükünü artırdığına dikkat çeken İsmet Çetinkaya şunları söyledi: “Mali Müşavirler olarak hali hazırda çok yoğun çalışan meslek gruplarının en başlarında geliyoruz. Her gün değişen kanunları takip ederek sürekli kendimizi yenilememiz gerekiyor. Her ne kadar teknolojik ve dijital gelişmelerin yanında elektronik uygulamalar iş yükümüzü hafifletse de hafiflettiği orandan daha fazlasıyla da iş yükümüzü artırıyor. Bu süreçte ise bazı vergisel yükümlülüklerin ertelenmesi iş yükümüzü hafifletmemiş aksine bir karmaşaya mahal verdi. Çünkü mükelleflerinin tamamının yükümlülükleri ertelenmemiş aksine bir kısım mükelleflerin bir kısım yükümlülükleri ertelenmiştir. Mali Müşavirler ve ofis çalışanlarımız mükelleflerine istediği anda anlık mali verilerini rapor etmek, yorumlamak ve analiz etmektedir. Bu süreçte ise normal zamanlarda zaten yapmakla sorumlu olduğumuz işlerimizin yanında kısa çalışma ödeneği ile mesai yaparak mükelleflerimize yardımcı oluyoruz. Şu an koranavirüs nedeniyle hayat evde devam ediyor ama muhasebe ofislerinde hayat daha da hızlanarak devam etmektedir. “