featured
  1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Başesgioğlu: Hükümet suç işliyor

Başesgioğlu: Hükümet suç işliyor

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, çözüm süreci kapsamında hükümetin suç işlediğini fakat şu an hakim olan sessizliğin zamanı gelince hesabının sorulacağını belirtti. Başesgioğlu, Türkiye’nin hızlı bir şekilde Ortadoğu bataklığına çekildiğini söyledi.

Eski Devlet Bakanı ve MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Kastamonu’daydı. Küre ve Çatalzeytin’de incelemelerde bulunan Başesgioğlu’na MHP Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Kastamonu il Başkanı Dursun Ergin eşlik etti. Başesgioğlu, Küre ziyareti sırasında rahatsızlanarak özel aracı ile Küre Devlet Hastanesi kaldırıldı. Tansiyonu düşen Başesgioğlu, hastanede bir müddet gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edildi.

Kastamonu ziyareti kapsamında basın mensuplarıyla toplantı düzenleyen Başesgioğlu’nun gündeme dair açıklamalarından satırbaşları şöyle:

· Barış süreci

“Sözde açılım süreci ülkenin birliği ve devletin bekası için son derece tehlikelidir. Milletimizde etnik ayrışma oluşturacak bu güne kadar kardeşlik hukukunda yaşamış insanları ayrıştırıp ötekileştirecek bir süreç olarak görüyoruz.

1983’de bölücü başı devlete isyan ederken 800 bin kişilik Türk ordusunu yenemeyeceğini biliyordu. Ama bugün karşılıklı masaya oturmak için mücadele yürüttü ve maalesef bugün gelinen noktada müzakere edilen muhatap alınan bir şahıs hürriyetine kavuştu.”

· Bölücü başı ile pazarlık

“Bu konuda atılan her adım ülkemiz için son derece tehlikelidir. Ayrıca, anayasa açısından yasalarımız açısından açıkçası suç teşkil etmektedir. Bölücü başının mektuplarının Avrupa’ya Kandil’e götürülmesi PKK ile görüşülmesi PKK militanlarının sınırlarımızdan elini kolunu sallayarak çıkması ve buna müsaade edilmesi mevcut yasaya göre suç teşkil etmektedir. Şu an bir sessizlik hakim. Günü geldiğinde işlenen bütün suçların cezası Türk yargısı önünde verilecektir.”

“Bu görüşmelerle anayasa birbirleriyle bağlantılıdır. Önümüzdeki günlerde haziran sonundan itibaren anayasa görüşmelerinde gelinen noktayı birlikte göreceğiz. Hükümetin vatandaşlara takdimi ‘bugüne kadar çok acılar çekildi, şehit cenazesi gelmesin analar ağlamasın’ bunların hepsi kabul. Ama bunlar neyin karşılığında bunları sağlayacak. Ne tür pazarlıklar yapıldı. Bunlar Türk milletine söylenmiyor.

· Suriye politikası

ABD ziyareti sonrası talepleri kabul edilmeyen Türkiye’nin Suriye politikasının iflas ettiğini açıklayan Başesgioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesela geçenlerde Hatay’da belki cumhuriyet tarihinin en büyük bombalı bir sabotajı masum vatandaşlara yöneltildi. 52 kişi şehit oldu. Bu tabi Suriye’deki çatışmanın Suriye’deki kamplaşmanın ve burada yapılan vekâlet savaşının Türkiye’ye yansımasıdır. Bu yüzden hükümetin dış politika anlamında Suriye politikasını tasvip etmiyoruz. Bu çok yanlıştır. Geleneksel dış politikalara uygun olmaktadır. Bizi ileride büyük mağduriyetlere muhatap kılacak bir politika tarzıdır.”

· Mezhep savaşları

Türkiye’nin menfaatine olanın hem Suriye’nin hem de Irak’ın siyasal bütünlüğünün sağlanması olduğunu ifade eden Başesgioğlu, “Bu ülkeler parçalanırsa bu ülkelerde yeni küçük devletler çıkarsa bu Türkiye’nin menfaatine değil aynı zamanda oradaki yaşanan mezhep savaşını da tetikler. Onun için bizim bu ülkelerin bütünlüğünü korumak yönünde politikalar geliştirmemiz gerekir. Hükümetin bu dış politikadaki konseptini de süratle değiştirmesi ve angajmanları da hızlı bir şekilde test etmesi gerekiyor. Yoksa hızlı bir şekilde bizleri Ortadoğu bataklığına çekiyorlar. Yoksa burada mezhep savaşı çıkar. Buda Türkiye’nin sürekli eksen kaymasına yol açar. Umarım hükümet, bu yoldan da çok kısa zamanda döner” dedi.

· Ülke ekonomisi

Başesgioğlu, Türk ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2,2 büyüdüğünü hatırlatarak şöyle konuştu: “Bu son yılların en düşük büyüme oranıdır. Türkiye’nin sadece işsizlik sorununu yenebilmesi için her yıl yüzde 7 nispetinde büyümesi gerekiyor. Yüzde 7’nin altında bir büyüme Türkiye’de işsizlik başta olmak üzere bütün ekonomi parametrelerinin alt üst edebilecek bir eksilmedir. Mutlaka Türkiye bu düzeye tutturulması lazım. Ama maalesef büyüme yüzde 2.2 olarak gerçekleşti. Buna bağlı olarak işsizlik son derece arttı. Binlerce genç kardeşimiz işsiz. Her gün iş umuduyla kapıları aşındırmaktadır. Müracaat edebilecek en ufak kapıya yüzlerce binlerce gencimiz müracaat etmektedir. Özellikle yüksek tahsil yapan gençler arasında işsizlik had safhadadır.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!