Kastamonu’da turizm ve tarıma öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayan Adnan Dalgakıran sanayi talebinin stratejik bir hata olduğunu söyledi
Cideli hemşerimiz iş adamı Adnan Dalgakıran “Kastamonu’da turizm ve tarım önceliğinin aksine illa sanayide ısrar edilmesi Doğu ve Güneydoğu’da uygulanan 6. teşvik bölgesi ya da benzer bir uygulamanın olmadığı sürece stratejik bir hatadır. Kastamonu’nun buradaki sorunu da kendi lobisini ve diasporasını iyi kullanamamasından kaynaklıdır” dedi.
Cide Dernekler Federasyonu’nun Esenler Kültür Merkezi’nde düzenlediği programa katılan İstanbul Sanayi Odası Başkan Vekili, Orta Anadolu Makine İhracatçıları Birliği, Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu ve Dalgakıran A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Kastamonu’nun sanayi talebinden önce var olan orman ve turizm potansiyeline sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Kastamonu’nun lobisini ve diasporasını kullanamaması sebebiyle potansiyelini açığa çıkaramadığına dikkat çeken Adnan Dalgakıran, “21. yüzyılda derelere bent kurmayı tartışmayı çoktan geride bırakmamız gerekiyordu. İlin potansiyeli ciddi şekilde ele alınmalı. Bir orman kentini turizm ve tarım ili haline dönüştürecek proje bütün kurumlar bir araya gelerek, uzmanların ve bilinçli kişilerin ışığında kaynaklarını kullanarak hayata geçirebilir.” dedi.
Dalgakıran konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Başarı eksiklerinizi bilirseniz gelir
“Kastamonu’da sanayi oluşturmak oldukça zor. Bunun altını kocaman çizelim. Coğrafi olarak Türkiye’nin bulunduğu bölge ürünlerin nakledilmesi için ciddi bir problem oluşturuyor. Bu açıdan baktığımızda yol en önemli durum. Kolay ve hızlı ulaşımı olan bölgelere inanılmaz derecede stratejik olarak bakılıyor artık. Kastamonu’yu temsil edenlerin bu noktaya her şeyden önce odaklanmaları gerektiğini düşünüyorum. Nerelerde zayıf olduğumuzu bilirsek oralarda başarıları oluruz. Hamaset yaparsak ki Türk milleti olarak çok yaparız doğduğumuz toprağa sadece duygusal anlamda katkının dışına çıkamayız.”
Bir ilin lobisi büyük güçtür
“Kastamonu dışında yaşayan diasporası bu memleketin en büyük gücüdür. Bu güç gerçekleştireceği çalışmalarda ilin doğal güzelliklerini anlatarak yapacağı kazanımla; tatil, dinlenme ya da zaman dilimlerini yönetebilirse Kastamonu sanayiden çok daha başarılı biçimde kazanç sağlar. Kastamonu’yu İsviçre gibi doğal güzellikleriyle yaşatır ve anlatırsak iyi olur. Çünkü doğallık olarak onlardan eksik yanımız yok. Pasif yollara razı olmayalım. Kastamonu Türkiye’de daha bambaşka işaret edilebilecek bir il olur.”
Doğup büyümediğim Kastamonu’yu seviyorum
“Kastamonu’da doğup büyümedim ancak annemin babamın her zaman gittikleri bu şehre bende çocukluğumdan beri fırsat buldukça gitmeye çalışıyorum, severim de. Sahil köylerini çok iyi hatırlıyorum, küçük yaştan beri aklımda kalmış; yol yoktu motorlarla gidilirdi, yine o dönemlerde elektrik yoktu. 40 yıldır dünya da Türkiye de çok değişti mutlaka buralarda değişim ve ilerleme oldu. Ancak, Kastamonu diasporası başta olmak üzere Kastamonu’yu çok iyi analiz etmek lazım. İl dışında yaşan bir milyonu aşkın nüfusla burada bir araya gelinir, yetenekler ve kabiliyetler birleşirse başarı o zaman gelir. Cide Federasyonunun bu toplantısında da bunu işaret kılalım anlamlandıralım yeterli.”