1981 Kastamonu doğumlu olan Akademisyen-Yazar Beyazıt Akman’ın yeni kitabı “Son Sefarad” çıktı. İlk romanı “Dünyanın İlk Günü” ile dünya edebiyat tarihinde yerini alan Akman’ın son eseri 100 bin baskıyla okurlarıyla buluştu.
Türkiye ve Dünya edebiyatın da ilk
Her fırsatta gururla Kastamonulu olduğunu söyleyen Akademisyen-Yazar Beyazıt Akman’ın Fatih’i anlatan ilk romanı “Dünyanın İlk Günü” kitabı büyük beğeni toplamış, tarihi yapımlara ilham kaynağı olmuştu. Yazarın Epsilon Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan 2. kitabı “Son Sefarad” ise, 100 bin baskıyla okurlarıyla buluştu. Türkiye’nin yanı sıra birçok ülke de yayımlanacak olan “Son Sefarad” Türkiye ve Dünya edebiyatında bir ilk.
Parlak bir eğitim hayatı
1981 Kastamonu doğumlu olan Beyazıt Akman parlak bir eğitim geçmişine sahip. İngiliz Dili Eğitimi üzerine olan lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde bitiren Akman, Üniversite ikincisi olarak yüksek şerefle mezun oldu.
2004’te Fulbright Bursiyeri olarak Amerika’ya giden Kastamonulu yazar, 2006’da İngiliz edebiyatı master derecesini aldı ve Illinois State Üniversitesi’nde doktoraya başladı. Beyazıt Akman, aynı üniversitede halen İngiliz edebiyatı ve İslam üzerine ders veriyor.
Shakespeare ve Daniel Defoe’da Türk imgesi ve Osmanlılar hakkında uluslararası akademik dergilerde makaleleri bulunan yazar, Amerika’da pek çok konferansta bildiriler de sundu. Varlık, Kitaplık ve Adam Öykü gibi dergilerde öyküleri, Vatan, Radikal ve Sabah gazetelerinde yazıları yayınlanan Akman, 2003 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde Dikkate Değer Öykücü olarak değerlendirildi.
Genç yaşta tüm Türkiye’nin, özellikle de Kastamonuluların gururu olan Akman, İmparatorluk serisine ABD’de üniversite kütüphanelerindeki kaynaklarla birlikte yerli ve yabancı yüzü aşkın eseri inceleyerek, doktora çalışmalarıyla ilintili beş yıllık bir araştırmanın ardından başladı.
Yazar ayrıca, 2010 yılında Washington’daki dünyaca ünlü, kütüphaneler ve müzeler kompleksi olan Smithsonian Enstitüsü’ne “Batı’daki Türk ve İslam algısı” adlı araştırmasıyla özel araştırmacı olarak kabul edildi.
Romanın konusu
“Son Sefarad” Hem Endülüs’e yakılan bir ağıt, hem de 21. yüzyılda bile eksikliği hissedilen bir insanlık dersi sunuyor. Ezberleri yeniden bozacak ve Atlas Okyanusu’ndan Akdeniz’e uzanan film tadında, soluk soluğa bir macera daha başlıyor. Bayezid’in Savaşı- Beş Asırdır Anlatılmayı Bekleyen Hikâye; “Son Sefarad” 2 Kasım Cuma günü Epsilon yayınlarından çıktı.
Romanın konusu şöyle: 1492… Endülüs medeniyeti katlediliyor, tüm dünya seyirci kalıyor. Bir Osmanlı Sultanı hariç… Endülüs’teki Osmanlı ajanı Kara Davud, karısı Elif’in hasretiyle yanıp, kendi topraklarına dönmeyi beklerken hayatının en zorlu göreviyle karşı karşıya kalır…
Granada İslam İmparatorluğu’nun çökmesiyle birlikte Katolik Avrupa’nın önündeki tek engel artık Sefaradlar, yani Endülüs Yahudileridir. Engizisyon her gün binlerce kitap yakmakta ve tarihin en büyük barbarlık suçunu işlemek üzeredir. İnancını saklamak zorunda kalan yüzbinlerce Yahudi’den biri olan David Marrano, Endülüs’ün eski kültürünü devam ettirmeye çalışarak gizlice İbranice ve Arapça kitaplar çoğaltır. Ne var ki, Engizisyon, David’in ve aşkı Esther’in de izini bulmuştur.
İspanyol denizci Kristof Kolombus ise kütüphane yağmalarından ele geçirdiği haritalar ve zindanlara atılan Müslüman ve Yahudilerden kurduğu mürettebatla dünya tarihini değiştirecek bir keşfin eşiğindedir.
Kara Davud İspanya’daki tüm bu gelişmeleri yıllarca payitahta rapor etmiştir. Sultan Bayezid, böylelikle tarihin en büyük kurtarma operasyonlarından birini başlatacaktır. Ancak Akdeniz’deki Haçlı korsanları ve İspanya’daki Katolik şövalyeler bu görevi imkânsız hale getirecektir…
Davud’un sır dolu geçmişi, kitap avcısı Santiago’nun iç çatışması ve hattat genç Bayezid’in kendi nefsi ile olan savaşı romanın ana izleklerini oluştururken Türk denizcileri Kemal ve Burak Reisler ile genç Piri Reis de bu epiğin diğer renkli karakterleri. Son Sefarad hem Endülüs’e yakılan bir ağıt, hem de 21. yüzyılda bile geçerliliğini koruyan bir insanlık dersi sunuyor.
Akman’ın ilk Romanının yankıları sürüyor
Yazarın Fatih’i anlatan ve onlarca baskı yapan ilk romanı “Dünyanın İlk Günü” büyük beğeni toplamış, tarihi yapımlara ilham kaynağı olmuştu.
Romanı yorumlayan edebiyat dünyasının etkin isimleri şu görüşlere yer vermişti: “…Oryantalist söylemlerden bolca duyduğumuz zevk-i sefa içindeki saray ahalisinin hikâyesi değil bu roman. Tam tersi, yaklaşık 620 yıllık kültürün nasıl ayakta kalabildiğini, medeniyetin, sanatın, insanlığın, adaletin muntazam bir şekilde nasıl uygulanabildiğini gösteren bize anlatılmamış bir tarihle yüz yüze geldik.
2010 yılında piyasaya çıkan Aşkının peşinde bir yeniçeri, kimliğini arayan bir İtalyan seyyah ve bütün dünyanın kaderini değiştirmek üzere olan genç bir sultan…
Fatih’in savaş, aşk ve macera dolu romanı… Amerika’da yaşayan genç akademisyen Beyazıt Akman’ın yerli ve yabancı 100’ü aşkın kaynağı inceleyerek beş yılda yazdığı bu göz kamaştırıcı epiği film izlercesine bir solukta okunmaya doyamamıştık.”
“Yok saydığımız kültürümüzü dirilten kalem Beyazıt Akman’ın yüzlerce kaynaktan faydalanarak oluşturduğu bu tarihi romanın macerasına katılmamak şaşkınların işidir.”
“Bazen karşınıza öyle bir tarihi roman çıkıyor ki, hem okuma hem de tarih sevginizi aynı anda okşayabiliyor, üstelik pek bilmediğiniz tarihi gerçeklerle de tanıştırıyor sizi. Beyazıt Akman’ın kaleme aldığı “Dünyanın İlk Günü” işte bu ikinci türden, nadir rastlanan iyi örneklerden…”
Yazarın imza günleri
Dünyanın İlk Günü ve Son Sefarad romanlarının yazarı Beyazıt Akman, okurlarıyla buluşmak için Türkiye’ye geliyor.
İlk buluşma Başkent’te 18 Kasım 2012 Pazar günü saat 14.00’de Kavaklıdere Tunalı Hilmi Caddesindeki D&R’da kitaplarını imzalayacak olan Yazar Akman 24-25 Kasım’da ise İstanbul’da olacak.
2 gün İstanbul’da olacak
İstanbul programı ise şöyle:
24 Kasım Cumartesi saat 13.15’de Tüyap Kitap Fuarı Büyükada Salonunda söyleşi 14.30’da
Epsilon Standında imza.
25 Kasım Pazar saat 14.00’de D&R 1. Levent Merocity AVM’de imza.