Tarihi sevdiren adam olarak tanınan Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, İstanbul’un Fethinin 559. yılında Ayasofya’nın durumunu Gazete İstamonu’ya Değerlendirdi
Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye’yi yönetenlerin Avrupalılara ‘’Biz sizdeniz’’ mesajı verdiğini söyleyen Bahadıroğlu, İstanbul’un Fethinin 559. Yılında Fatih Sultan Mehmet’in tapulu malı Ayasofya’nın halen belirsizliğini korumasının Fatih’e ihanet olacağını ve bunun Allah’ında hoşuna gitmeyeceğini söyledi.
Fethin 559. Yılı dolayısıyla Gazete İSTAMONU’ya özel demeç veren, Türkiye’de tarihi sevdiren adam olarak tanınan Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, Ayasofya’nın Fetih öncesi bin yıldan fazla kilise olarak kullanıldığını, Fetihten sonra ise 481 yıl cami olarak hizmet verdiğini hatırlattı.
‘’Ayasofya Fatih Sultan Mehmet’in tapulu malıdır’’
İstanbul’un Fethedilme amacının salt kaleleri ele geçirmek olmadığını, şarkın en büyük kilisesinin camiye dönüşmesinin ve Müslüman alnının secdeyle buluşmasının amaçlandığını söyleyen Bahadıroğlu, Ayasofya’nın Fatihin tapulu malı olduğunu ve bunu vakfettiğini, bunu bozana lanet ettiğini vurguladı.
500 yıla yakın Müslümanların ibadet ettiği bir mabedin müze diye yutturulmaya çalışılmasının ne Allah’ın ne de Peygamberimizin hoşuna gideceğini, bu uygulamaya dur demeyenlerin Fatih Sultan Mehmet’in lanetinin üzerlerine olacağının altını çizdi.
‘’ Camiler Kiliseleştirilmeye çalışıldı’’
Tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu şöyle devam etti: ’’ Bu uygulama, batıya ‘biz sizdeniz, bizi kendinizden kabul edin’ mesajı vermektir. Batının alfabesini almışsınız, kıyafetini almışsınız, müziğini almışsınız, sizi Avrupa Birliğine alacağız mesajını almışsınız… Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi döneminde aynı yönetim iradesi tarafından Sultan Ahmet Camii ’de resim ve heykel müzesine dönüştürülmek istenmiştir. Yine aynı dönemde İlahiyat Fakültesi’nin bazı öğretim üyeleri tarafından bir lahika tartışılıyor; Camilere sıralar konsun, temiz ayakkabılarla girilsin, girişe bir piyano org konsun musiki çalınsın, dünya meseleleri konuşulsun, farklı filozoflar tarafından hutbe okunsun. Yani tam bir Kilise tarifi, Camileri Kiliseleştirme projesi.’’
Ayasofya ya camidir ya kilise diyen Bahadıroğlu, buranın hiçbir zaman müze olmadığını, o amaçla inşa edilmediğini söyledi.
‘’Batıdan korkuyorsanız hem cami hem kilise olarak hizmete açın’’
Cumhuriyet tarihinin tüm iktidarlarına seslenen Yavuz Bahadıroğlu, ‘’ Eğer korkuyorsanız, Ayasofya’yı ibadete açarsak bize dinci derler diyorsanız o zaman size bir çözüm önerim var; hem cami hem kilise olarak ibadete açın, aynı zamanda turistlerin ziyaretine açın. Belki o zaman ne kadar demokratik bir ülke olduğumuzu da göstermiş oluruz (!)’’ şeklinde konuştu.
‘’ Fatih’in lanetinden kurtulamayız’’
Zaman zaman bunca çabaya rağmen ülke olarak gelişemediğimizin sebebi Fatih’in laneti mi acaba diye düşünüyorum diyen Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, ‘’Toplumumuzu da anlayamıyorum doğrusu… Üç kuruş zam için meydanları dolduran ve Fatih’in torunu olmakla övünenler neden ‘Ayasofya ibadete açılsın’ diye seslerini yükseltmiyorlar, nasıl bir Müslümanlıktır bu, nasıl bir ecdat mirasına sahip çıkıştır? Bu duyarsızlık devam ettiği sürece Fatih Sultan Mehmet Han’ın lanetinden kurtulamayız’’ dedi.
Gazete İSTAMONU