Makine sektöründeki yerli üreticiüretimden vazgeçerek ithalatçı konumuna geçti.

Karadağ Plasmak Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Karadağ, makine sektöründeki yerli üreticinin üretimden vazgeçerek ithalatçı konumuna geçtiğini söyledi. Karadağ, bu kapsamda 33 yıldır plastik enjeksiyon makinelerinin yerli üreticisi olan firmalarının da pazarda kurduğu baskı sebebiyle Çin’den makine ithal ederek faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydetti.

Karadağ Plasmak markasıyla geçtiğimiz ay yeni bir yapılanmaya girdiklerini bildiren Doğanyurt’lu iş adamı Ahmet Karadağ ana hedeflerinin üretime odaklanmak olduğunu belirtti. Dünyanın dört bir yanına satış ve servis hizmeti sunan firmanın Ümraniye’de 3 bin metrekare alanda yeni tesisini oluşturduğunu ifade eden Karadağ, gençlere yönelik istihdam ve eğitim çalışmalarının olacağını vurguladı.

“Üretmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur”

Sektördeki tecrübelerini aktaran Karadağ, eğitimin üretim için gerekli olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Eğitimime devam etmeyi çok istesem de dönemin zorlu şatları sebebiyle ilk okulu bitirmemin ardından 1980 yılında İstanbul’a gelerek plastik enjeksiyon makinesi üretimi yapan atölyede işe başladım. Çıraklık ve kalfalık dönemlerimin ardından 1986 yılında ortaklarımla birlikte 300 metrekare alanda İMES’te İnan Makina firmasını kurarak plastik enjeksiyon makinesi üretmeye başladık. 2010 yılında ise Ümraniye Şerifali Mahallesinde 800 metrekare alanda kendi mülkümüz olan atölyeyi kurarak imalatımızı devam ettirdik. 33 yılda gerçekleştirdiğimiz Türk plastik enjeksiyon makinelerini Suudi Arabistan, Makedonya, Kosava, Cezayir, Mısır, Filistin, Libya, Irak, Romanya, Bulgaristan, Azerbaycan, Ürdün, Tanzanya’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeye ihraç ettik. 2003 yılına kadar yılda ortalama 60 makine yapıyorduk. Çin ile rekabet şartlarının ağırlığından dolayı üretimimizde 14 yılıdır maalesef azalma oldu. Üretimi azaltıp ithalatı arttırarak yolumuza devam ediyoruz. Çin gerçeğini yakından takip ettim. Dökümhaneden imalathaneye kadar yüzlerce fabrika ve okul gezerek üretimin nasıl yapıldığını, dünyaya nasıl satıldığını gözlemledim. Makine sattığım firmalardan Türkiye’de ortak üretim tesisleri kurma teklifi aldım. Ancak ilk sermaye artırımında bu ortaklığın biteceğinin bilincinde olduğumdan teklifleri kabul etmedim. Bu anlamda Kastamonulu hemşerimiz çok dertli. Eğitmeden, üretmeden sanayi olmaz. Ülkemizde kiracı olmak zorunluluğunda kalmanın derin üzüntüsünü yaşıyorum.”

“2019 mart ayında tüm dünyada ve ülkemizde değişen konjonktürün gereği olan üretim faaliyetini merkezimize koyarak 3 bin metrekare alanda kendi markamızla yeni tesisimizi kurduk. Aile şirketi olan Karadağ Plasmak ile ülkemize ve genç nesillere istihdam sağlamayı planlıyoruz. Satış ve satış sonrası hizmetlerine birikimlerimi katarak çok güçlü bir kadroyla yolumuza devam ediyoruz.”

Kaynak: İSTAMONU