İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer: “Madenciliğin geleceği için yeni rezervlere ulaşmalıyız.” dedi.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer, katıldığı televizyon programında maden sektöründeki gelişmeler ve ihtiyaçlar hakkında değerlendirmede bulundu.

Madenciliğin geleceği için arama faaliyetlerinin artması gerektiğine dikkat çeken Şenpazarlı iş adamı Aydın Dinçer, “Arama ruhsatı talebinde yüzde 84’e yakın düşüş var. Bu durum gelecek için önemli bir riski barındırıyor. Yeni rezervlere ulaşmalıyız.” dedi.

Türkiye’deki deniz ticaretinin yüzde 25’ini maden sektörünün oluşturduğunu bildiren İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer, artan yük taşıma ve liman ücretlerinin ihracatın hızını kestiğini vurguladı.

2020’de 4,3 milyar dolar olan maden ihracatının bu sene 5,5 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini kaydeden Aydın Dinçer, arama faaliyetlerinin azalmasının da madenciliğin geleceğini riske attığına işaret ederek, “Maden ihracatı geçtiğimiz seneye göre yüzde 50 arttı. Ancak geleceği de göz önünde bulundurmalıyız. Yeni rezervlere ulaşmak için arama faaliyetlerinin artması gerekiyor; maalesef arama ruhsatı talebinde yüzde 84’e yakın düşüş var. Bu durum gelecek için önemli bir riski barındırıyor.” dedi.

Aydın Dinçer maden sahalarının rehabilitasyon çalışmalarıyla doğaya yeniden kazandırıldığını ifade ederek: “Türkiye’de maalesef bazı çevreler madenciliğe baştan karşı gelerek önünü kesmeye çalışıyor. Ancak tüm sektörlerin ana hammaddesinin maden olduğunu unutmamak gerek. Türkiye dünyadaki 90 madenin 80’ini topraklarında barındırıyor. Madenin çıkarılmaması hammaddenin ithal edilmesi demek. Bu durum sektörlerin dünya ile rekabetini engeller. Madenciliği sürdürülebilir kılmak zorundayız. Madenler üretilip, bitirildikten sonra oralarda rehabilitasyonlar yapılıyor. Bu kanuni zorunluluktur.” diye konuştu.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer, ruhsat güvencesinin uzatılmasının da işletmecilerin yatırımlarını artırmasına etken olacağını söyledi.

Maden ihracatında hedeflenen rakamlara ulaşıldığını ancak gelecek için stratejik adımların atılması gerektiğini kaydeden Aydın Dinçer şunları söyledi:

20 milyar dolarlık ihracata eşdeğer

“Geçtiğimiz sene maden ihracatını 4,3 milyar dolar ile kapattık; 2021’de 5,5 milyar doların üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Yılın ilk 6 ayında 2,3 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştık. Maden, ithal hiçbir girdisi olmayan, tamamen yerli olan bir ürün. Bu sebeple 20 milyar dolarlık ihracat yapan sektörlere eş değer olabilecek bir konumda.”

Navlun ve liman masraflarındaki artış ihracatın hızını kesiyor

“Pandemiyle birlikte navlun fiyatlarındaki artış devam ediyor. Fiyatlar bu şekilde yüksek seyretmeye devam ederse yurt dışındaki alıcılarımız, kendilerine yakın coğrafyalardan ürünler temin etmeye çalışacaklar. Dolayısıyla ihracatımız bu yükseliş ile sürdürülebilir olmayabilir. Navlun fiyatlarının gerilemesi tüm sektörler için önemli ancak maden sektörü için özellikle mühim bir konu. Çünkü Türkiye’nin deniz ticaretinin yüzde 25’ini tek başına maden sektörü oluşturuyor. İhracatçıların en büyük sorunlarından biri de liman masraflarında yaşanan artışlar. Navlun, konteyner, lojistik ve operasyonel anlamda yaşanan gecikmeler ve gecikmelerden kaynaklı kayıp işler daha fazla artırabileceğimiz ihracatın hızını kesiyor.”

Yeni rezervlere ulaşılmalı

“Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Maden Teknik Arama Enstitüsü ciddi araştırmalar yaparak yeni rezervlere ulaşıyorlar. Özel sektörde de önemli çalışmalar var. Madencilik sektörünün geleceği için arama faaliyetleri çok önem taşıyor. Arama hem maliyetli hem de uzun zaman gerektiren bir süreç. Maalesef arama ruhsatı talebinde yüzde 84’e yakın düşüş var. İhracatımız geçen yıla oranla yüzde 50 artmış durumda ancak geleceği göz önünde bulundurarak ileride kullanılacak rezervleri bugünden keşfetmek gerekiyor. Günümüzde risk olarak görülmeyen bu durum gelecek için büyük tehlike barındırıyor. Yeni rezervlere ulaşmak için arama faaliyetleri artırılmalı.”

90 çeşit madenin 80’i Türkiye’de

“Madenciliği doğal taşlar, metalik madenler ve endüstriyel hammaddeler olarak üç çeşide ayırıyoruz. Maden ihracatının yarısını mermer, traverten gibi doğal taşlar oluşturuyor. Çin Halk Cumhuriyeti’ne, Hindistan’a, Amerika’ya, Avrupa’ya, Irak’a ciddi anlamda satışlar gerçekleşiyor. Ülkemizde dünyada bulunan 90 çeşit maden türünün 80’i mevcut. Tüm sektörlerin ana hammaddesi maden. Tüm dünyaya ve Türkiye’ye hammadde üretimi gerçekleştiriyoruz. Kendi kendine yetebilen ülke olmak zorundayız. Bunun içinde madenciliği sürdürülebilir kılmak zorundayız. Türkiye’de maalesef bazı çevreler madenciliğe baştan karşı gelerek önünü kesmeye çalışıyor. Madenler üretilip, bitirildikten sonra sahalarda rehabilitasyonlar yapılıyor. Bu kanuni zorunluluktur, Türkiye’de örnekleri var. İnanılmaz derece zeytin ağaçlarının üretildiği maden sahalarımız, bal ormanları yaptığımız alanlar mevcut. Dolayısıyla insanlarımızın madencilikten korkmaması gerekiyor. Madencilik çevreye zarar vermeden yapılabilen bir sektör.”

Yasal düzenleme şart

“Türkiye’nin yurtdışına olan bağımlılığını, cari açığa olumlu katkı sağlamak adına yerli kaynaklarımızla azaltmalıyız. Bununla ilgili de önümüzdeki dönemlerde bazı yasal mevzuatların oluşturulması gerekiyor. Maden fiyatlarının dünyadaki değişkenliği sebebiyle hazırlanan fizibilite raporlarının kısa sürede üretime geçmesi gerekiyor. Ormana tahsis edilen arazilerin kullanımı ile ilgili izinlerde gecikmelerin yaşanması, mevzuatta belirtilmeyen ret işlemlerinin gerçeklemesi işletmecilerin yatırım yapma şevkini kırıyor. Arazi kullanım izinlerinin hızlanmasıyla sektörde olumlu ilerleyebiliriz. Madencilik sektöründe işletmelere ruhsatlar 10 ya da 20 yıllık sürelerde veriliyor. Ruhsat güvencesinin daha uzun yıllar artırılmasıyla daha büyük yatırımların olması mümkün. Önümüzdeki dönemlerde işler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verdiği ruhsatlar üzerinde çalışmaların daha rahat yapılabilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte yürütmeli. Çünkü bir taraftan ruhsat alırken diğer taraftan oranın işletilmesi ile ilgili izni alamayabiliyorsunuz. Bu bakanlıklar birleştirilerek yeni bir yapı oluşturulduğu takdirde çatışma yerine fayda sağlanacaktır.”

Sürece hızlı adapte olduk

“Pandemi sürecinde fiziki olarak seyahatler, fuarlar, ticaret heyeti faaliyetleri yapılamadı. Birliğimiz sürece hızla adapte olarak online ortamda 25’e yakın ülkeyle ticaret heyeti görüşmesi sağladı. Pandemiyle birlikte tüm dünya stoklarının yetersiz olduğunu düşünerek hammaddeye yoğunlaştı. Önümüzdeki süreçte kapanmaların yeniden yaşanması, gümrüklerin ve dolayısıyla uluslararası ticareti yavaşlaması yine yoğun bir talep oluşması demek. Türkiye’nin kendi kaynaklarını üretip hem kendi sanayisini hem de dünya sanayisini kalkındırması, ihracata katkı sağlayarak döviz girdisini artırması adına ciddi çalışmalar gerçekleştiriyoruz. “

Şenpazarlı iş adamı Aydın Dinçer, farklı sektörlerde faaliyetlerini sürdüren 7 ayrı birlikten oluşan İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birliklerinin yanı sıra İstanbul Maden İhracatçıları Birliğinin başkanlığını sürdürüyor.

Haber: İSTAMONU I ÖZEL