Türkiye ne yapmalı?
“ Rivayet edilir ki, nereye gideceğini bilen kaplumbağa, bunu bilmeyen tavşandan daha erken oraya varırmış. Ne aradığını bilmeden yerinden kalkan, yerini de bulamayabilirmiş.”
Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’nin yol haritası dışa açılmak, dünya ekonomisi ile bütünleşmek ve global ekonominin her alanında var olarak güçlenmektir. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.” gibi kullanma tarihi geçmiş düşüncelerle dünya gerçekleri doğru biçimde algılanamaz.
Türkiye’nin AB dışında kalması hiçbir şekilde söz konusu olmamalıdır.
Türkiye gibi büyük bir ülkenin AB içinde kalıp dünyanın her grubu her bloğu ile yakın ve yoğun ilişkiler içinde olması halinde güçlü bir ülke olması mümkündür. Yoksa AB’den kopup sadece ABD’ye veya birtakım Ortadoğu veya Asya birliktelikleri ile yola çıkacak olursa kendini fakirliğe ve etkisizliğe mahkûm etmiş olacaktır. Önemli olan mutlu olmak, ülkemizde huzur içinde yaşamak, geleceğe güvenle bakmaktır.
Hayal ve cesaret
Her insanın hayalleri vardır. Olmak, yapmak, yaşamak, yükselmek istediği… Hepimizin görevi böyle bir 2023’ü şimdiden hazırlamaktır. “Geleceği hazırlamayanlar, geleceği karşılarında bulacakladır.”
Günümüzde dönüşüm ve değişimin önündeki en önemli engel ise ülke sınırları değil, zihinlerdeki sınırlar ile değişime direnenlerdir.
Umudu canlı tutmak
21.yy’da başarının yolu insan kaynaklarından geçmektedir. Türkiye’de eğitimin kalitesi azalmakta ve üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranı yüzde 25’lere dayanmaktadır.
Eğitimsiz, sürekli artan, umudunu yitirmiş ve çoğu işsiz bir gençlik, toplum için bir “varlık” değil, “sorun yumağı”dır.
21. yüzyıl, Türkiye’nin 100 yılı
Nihai hedef dünyada “en büyük” ya da “ en güçlü ekonomi” “en modern” silahlı kuvvetlerden birini değil, dünyanın “en mutlu” ve “en müreffeh” insanlarının ülkesini yaratmak olmalıdır.
21.yüzyıla girerken sahip olduğu ekonomik güç, bulunduğu coğrafi konumu ve sürdürdüğü başarılı politikaları ile Türkiye Avrupa ve Orta Doğu’da yeni roller üstlenmekte, dünya politika ve ekonomisinde ağırlığı bulunan bir ülke olma yolunda ilerlemektedir. Güçlü, akılcı, yaratıcı ve özgüvenli olduğumuz sürece kendi gelecek senaryolarımızı kendimiz yazabileceğiz, bunu başaramadığımız takdirde ise başkalarının kaleme aldığı senaryolarda çoğu zaman gizli gündemin bile farkına varmadan “figüran” olarak kalmaya mahkûm olacağız.
2023’te, dünyanın en büyük siyasi ve ekonomik gücünün saygın bir üyesi olarak geleceğe güvenle bakan bir Türkiye temennisiyle.