SORU: 1985-2003 yılları arasında vergi kaydım vardı fakat Bağ-Kur’a kayıt yaptırmamıştım. Şimdi bu günleri borçlanabilir miyim?
CEVAP: 04.10.2000 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve sonra da bu KHK’nın Anayasa Mahkesince iptalinden sonra da 08.08.2003 tarihli ve 4956 sayılı Kanunla getirilen düzenleme ile 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’na göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlamaktaydı.
Ayrıca, 5510 sayılı Kanunla 01.10.2008 tarihine kadar Bağ-Kur kapsamında çalışması bulunanlardan kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların hak ve yükümlülüklerinin de 01.10.2008 tarihinden başlatılacağı hükme bağlanmıştır.
Ancak, 2003 öncesi sigortalılar için, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi E.2011/9637, K.2012/14741, T.13.9.2012 sayılı kararında “Hukuk Genel Kurulu’nun 04.02.2009 tarih 2009/10-52 sayılı kararında da belirtildiği üzere, davacının, Bağ-Kur’a giriş bildirgesi doldurarak Kuruma başvurduğu 16.05.2001 tarihinde…619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 1. maddesi Anayasa Mahkemesinin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile iptal edilmiş olmasına ve 4956 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanuna eklenen geçici 18. madde hükmü ise, Kanunun yayım tarihi olan 02.08.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmasına göre… 17.08.1993 tarihinden başlayarak devam eden gelir vergisi mükellefiyeti bulunan davacının dava konusu dönemde 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği…” yönünde kararlar verildiğinden dava yoluna başvurulması mümkündür.
SORU: 1995 yılında Ticaret Meslek Lisesi öğrenciliğim döneminde staj sigortam yapıldı. Bu beni erken emekli eder mi? Emeklilikte avantaj sağlar mı?
CEVAP: Staj döneminde ödenen primlerin emekliliğe bir faydası yoktur.
SORU: Ben özel sektörde 1,5 yıldan beri çalışıyorum ve 1475 sayılı kanunun 14/5 maddesine göre işten çıkmak istiyorum yalnız işveren bana ihbar için 1 ay çalışmak gerekli diyor. Bu doğru mudur, ben işverene bu süre kadar ihbar ödemek zorunda mıyım?
CEVAP: 1475 sayılı eski İş Kanunu’nun kıdem tazminatını düzenleyen 14/5. maddesinde; “506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,” iş akdinin feshinde kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmiştir.
Buna göre, emeklilik için öngörülen yaş dışında kalan diğer şartları veya yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle feshedilmesi halinde işçilere kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Burada işçinin ihbar tazminatı hakkı doğmadığını hatırlatmak istiyorum. 08.09.1999 tarihinden önce sigortalı olup 15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup yaşını bekleyen sigortalılara 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesine göre “Kıdem Tazminatı Alabilir” yazısı verilmektedir. Eğer bundan önceki işyerlerinizde dahil olmak üzere ilk işe giriş tarihinizden itibaren 15 yılı doldurmuş iseniz ve bu sürede de 3600 prim gününü tamamladıysanız kıdem tazminatı alabilirsiniz. Bu durumda herhangi bir ihbar süresi verilmesine gerek olmayıp, derhal fesih yoluna gidilebilecektir. Yani işverenin belirttiği bir aylık çalışma veya ihbar tazminatı ödenmesi doğru değildir.