Yaşar Kızılkum
  1. Haberler
  2. ŞİRKETLER KARSIZLIKTAN DEĞİL, NAKİTSİZLİKTEN BATAR

ŞİRKETLER KARSIZLIKTAN DEĞİL, NAKİTSİZLİKTEN BATAR

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yüksek faiz – sabit kur – erişilemeyen kredi üçlüsü ile reel sektörün dayanıklılığı sınanıyor. Bu sürecin sonunda da yatırımlar ötelenmeye, üretimi ise duraksamaya başladı.

TL mevduat faizleri yüzde 50’leri aşmışken, üretici fiyatlarındaki artış yüzde 25’lerde.

Yalnızca karlılık değil, sürdürülebilirlik ve güven ortamı devlet tarafından yaratılmalıdır.

Bugünkü krizin ayak sesleri yalnızca sanayide değil, ekonominin tüm damarlarında hissediliyor. Geniş tanımlı işsizlik verileri yükseliyor.

Genç nüfusta işsizlik oranı artarken, nitelikli emeğin göçü artık münferit değil, yapısal bir eğilim. Tüketim hala sürüyor, Türkiye’de enflasyonun yükü düşük ve sabit gelirli kesimlere bindirilirken, yüksek gelir grupları finansal enstrümanlardan elde ettikleri kazançlarla servetlerini katlamaya devam ediyor.

Üretimin olduğu, istihdamın yaratıldığı, değer zincirlerine entegre olunan sanayi kolları sistematik olarak cezalandırılıyor.

Üretici sermayesini eritiyor, çünkü kredi bulamıyor; bulsa da maliyeti karşılayamıyor. Bu, sürdürülebilir bir model değil ve korkarım artık bir eşikteyiz.

Sanayi yoksa, işçi sınıfı da orta sınıf da yoktur. Sadece mevduat gelirleri ve al sat ile kazandığı para ile kazandığı para ile tüketenlerden oluşan bir toplumda demokratik kamuoyu da üretilemez. Siyasal istikrar da sağlanamaz. O yüzden bugün yaşanan yalnızca bir resesyon değil; devletin sermaye birikimi üzerindeki denetimini de kaybetmesidir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!