Bir camia düşün…
Görünürde kalabalık, ama içinde derin bir yalnızlık taşıyan.
Sözde birliği varmış gibi duran, fakat kendi öz evlatlarını benimsemekte aciz kalan.
Bir bahçe hayal et:
Her çiçeğin rengi var, her ağacın gölgesi…
Ama su verilmeyen, güneşe çevrilmeyen, yaprakları özenle okşanmayan fideler var orada.
Ve işte o fideler, büyüyemeden solup gidiyor.
Bürokratını önemsemeyen camia, aslında kendi damarlarını keser.
Çünkü o bürokrat; sadece bir isim, bir unvan değildir.
O, bir köprüdür: geçmişi yarına taşıyan, umudu bugüne bağlayan.
Onu sahiplenmemek; kendi geleceğini uçurumun kenarında bırakmaktır.
Bir ağacın kökü kurursa, gövde ayakta kalamaz.
Bir camia da köklerini görmezden gelirse, ilk fırtınada darmadağın olur.
Ama gariptir; bazı camialar kendi bürokratını hor görür, küçümser, yalnız bırakır.
Oysa dalı kırıldığında gölgesiz kalacak olan kendileridir.
Ama sadece camia değil; köklerin birbirine de omuz vermesi gerekir.
Her kök, diğerine suyu taşır, toprağı besler, gövdeyi ayakta tutar.
Üstteki dalların gölgesinde olan kökler, yanındaki kökleri yalnız bırakmaz.
Çünkü bilirler ki, birbirini beslemeyen kökler, en güçlü ağacı bile sessizce çürütür.
Bürokrat da bürokratına el uzatmazsa, dayanışma filizlenmez, güven kök salmaz.
Yetmez…
Daha da acısı, yeni köklerin filizlenmesine de engel olunur.
Çimlenmeye çalışan tohum, rüzgârın savurduğu bir tüy kadar kimsesiz kalır.
Toprak susuz, bahar umutsuz, güneş uzak olur.
Ve sonra aynı ağıt:
“Bizim neden fidanlarımız yok?
Neden sayımız artmadı?”
Cevap gözlerinin önündedir:
Çünkü kendi ellerinle kuruttun köklerini.
Bir camia, bürokratını sahiplenmediğinde, aslında kendi kalbine ihanet eder.
Sahiplenmek, sadece bir insanı yüceltmek değildir;
sahiplenmek, gövdeyi köküne bağlamak, yaprağı dalına kenetlemek, ormanı rüzgâra karşı dimdik tutmaktır.
Köklerini yalnız bırakan camia, karanlıkta yapayalnız kalır.
Ama köklerine sarılan camia, gökyüzüne umutla uzanır.
Çünkü bilir ki:
Köklerin çığlığı, aslında kendi çığlığıdır.
Köklerin gücü, aslında kendi gücüdür.
Ve köklerin göğe çevrilen duası, aslında kendi yarınlarının duasıdır.

