Bu yangınların dumanı artık masum bir ihmal kokmuyor!
Haftalarca süren alevler, aynı noktalarda, stratejik bölgelerde çıkan yangınlar… İnsan düşünmeden edemiyor: Bu kadar “tesadüf”, bu kadar “ihmal” yan yana gelir mi? Yoksa bu ateş, kasıtlı olarak mı tutuşturuluyor?
Ormanlarımız yanarken, sadece ağaçlar değil, binlerce canlının yuvası, bir milletin nefesi, geleceğimiz kül oluyor. Yanan sadece toprak değil, suyumuz, havamız, umudumuz yanıyor. Bu nasıl bir ihmal ki her yaz aynı acıyı yaşatıyor, bu nasıl bir tesadüf ki rüzgâr bile sanki bir el tarafından yönlendirilmiş gibi aynı coğrafyayı hedef alıyor?
Eğer bu yangınlar gerçekten insan eliyle çıkarılıyorsa…
Bilin ki bu sadece ormanlara değil, tüm insanlığa yapılmış en büyük ihanettir. Böyle bir kötülüğün hesabı sadece yarınlara bırakılmayacak! Adalet er ya da geç harekete geçecek, doğanın hakkını da, milletin hakkını da bu dünyada sizden soracaktır.
Çünkü bu topraklar, kendi bağrına atılan ihaneti unutmaz!
Yakılan her dal, kavrulan her can, bir gün şahitlik yapacak. Her duman, gerçek failleri gösterecek. Bu ateşi çıkaran eller varsa, bilin ki bir gün bu ateş onları da saracak!
Doğa intikam almaz, ama adalet alır!
Ve bu kez adalet, ne öbür dünyaya bırakılacak ne de zamanın tozlu raflarında kaybolacak.
Bu milletin vicdanı da hukukun pençesi de, bu ihaneti unutturmayacak, affetmeyecek!
