30 Mart 2014 yılında yapılması öngörülen ve yerel yönetimlerin belirleneceği seçimlerde adaylar boy göstermeye başladı. Hadi hayırlısı diyelim…
Sözlerime başlamadan önce, İstanbul’dan Belediye Başkan Aday Adaylığı için resmi başvuru yapan Bahçelievler’den Sn. Mehmet Ali Özkan’a, Maltepe’den Sn. Muhittin Erden’e Kastamonulular adına, cesaretlerinden dolayı teşekkür ederim.
Çünkü Kastamonulular olarak İstanbul’a sığındık mı, sığdık mı? Nelere talibiz? Bu sorular açısından hem bu teşekkür manidardır hem de aday olmak!..
***
Siyaset denen icra makamında varla yok arasında gelip gitmekten öteye adım atamamış bir toplumun, siyasi partilerde görev alması ve yönetmeye talip olması sevindiricidir.
İstanbul’u hatta Türkiye’yi yönetecek beyinlerimiz var, ancak nedense ortalıkta kimse yoktu…
Ne niyetle İstanbul’dayız? Yarınların neresindeyiz? Nüfus oranına göre temsil etmek ve edilmek hakkına sahip değil miyiz?
Eğer belli bir düşünce, belli bir şehirde var olduğunu iddia ediyorsa orada söz sahibi olacağı mevkilerde ve karar mercilerinde var olmalıdır. İşte o zaman o şehre sığınmadığımızı sadece sığdığımızı ve yer bulduğumuzu anlamış oluruz değil mi?
Zaman; her şeyi kuralına göre oynama zamanı, laftan öteye icraat zamanı… Taşın altına elini koyduğunda bileğin gücünü gösterme zamanı… Nasıl bir futbol sahası top oynamaya, bir kütüphane kitap okumaya, bir pist uçak indirmeye binaen yapılmışsa mekânlar ve şehirlerde niyetlerimizin ebatlarını taşırlar. Bizim ebatla ilgili açık bir sorunumuz olduğu aşikâr.
Bu dönem, Kastamonulu adayların görev aldıkları partilerde, yerel yönetim kadrolarında söz sahibi olmak istemeleri adına çığ gibi büyüyen bir aday adaylıkları söz konusu.
Bize düşen mi? Rozete bakmasızın, Kastamonululuk bilinciyle hareket etmekten başka ne gayemiz olabilir ki.
Saygılarımla