Atalarımızın söylediği “Her çok azdan olur” sözü, yüzyılların birikimini içinde taşıyan derin bir hayat dersidir. Bu cümle, sadece maddi birikimi değil; bilgi, emek, başarı ve hatta insan ilişkilerini bile kapsayan evrensel bir gerçeği anlatır.
Hayatta birçok şeyin başlangıcı küçüktür. Büyük servetler küçük birikimlerle, derin bilgiler küçük öğrenmelerle, güçlü başarılar ise mütevazı adımlarla başlar. “Bir çokların ilki azdır” sözü de bu gerçeği tamamlar niteliktedir. İlk adım her zaman küçüktür ama süreklilik ve sabırla o küçük adım büyüyerek çoğa dönüşür.
Günümüzde insanlar çoğu zaman hemen büyük sonuçlar bekler. Oysa bu atasözü bize sabırlı olmayı, küçüğü küçümsememeyi öğretir. Bir damla su, zamanla taşı deler; bir tohum, doğru şartlarda koca bir ağaca dönüşür. Emek verilen hiçbir “az”, değersiz değildir.
Bu söz aynı zamanda tasarrufu, planlı yaşamayı ve istikrarı da öğütler. Azı koruyabilen, çoğu yönetebilir. Azdan kaçan ise çoğu elinde tutamaz. Bu yüzden atalarımızın bu sözü, hem bireysel hayatımızda hem de toplumsal yaşamda yol gösterici bir pusula gibidir.
Sonuç olarak, “Her çok azdan olur” sözü bize şunu hatırlatır: Büyük hayaller küçük adımlarla başlar. Önemli olan azı hor görmek değil, onu doğru değerlendirebilmektir. Çünkü bugün az olan, yarının çoğu olabilir.

