Kastamonu’dan bakınca İstanbul uzaktır,
İstanbul’dan bakınca Kastamonu hep yakındır.
Arada yalnızca yollar değil, bir ömürlük hasret vardır.
Biz, İstamonu’yu 2012 yılında işte bu hasretin içinden kurduk.
Memleketi cebinde taşıyanların, gurbetteyken bile köyünün yolunu unutmayanların sesi olmak için…
O yüzden hiçbir zaman tekil düşünmedik.
Çünkü gurbet, insanı yalnızlaştırmaz; doğru tutulursa çoğaltır, birleştirir.
İstanbul’da yayın yaptık ama kalemimiz Kastamonu’nun taş sokaklarında yürüdü.
Sözümüz, ahşap evlerin penceresinden sarktı.
Gazete diliyle güzeli seçtik; güzeli örnek aldık, güzeli çoğalttık.
Ve her zaman doğrunun peşinden gittik.
Biz sadece haber yapmadık.
Gurbette bir tutum, bir duruş inşa etmeye çalıştık.
Çünkü Kastamonulu bilir:
Nerede yaşarsan yaşa, memleketini nasıl temsil ettiğin önemlidir.
Bugün sosyal medyada bizi takip eden yüz binlerce okur, aynı özlemi paylaşan yol arkadaşlarımızdır.
Her biri, İstanbul’un kalabalığında memleket kokusunu arayan insanlardır.
Hepsine gönülden bir minnet borcumuz var.
İstamonu, gurbette yazılan bir memleket mektubudur.
Ve biz, bu mektubu vicdanla, sadakatle ve çoğul bir sesle yazmaya devam edeceğiz.

