Hüseyin Karadeniz
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Devrimin ana kenti Kastamonu

Devrimin ana kenti Kastamonu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Konuşmak istersiniz de sözler kifayet etmez ya hani bazen…
Sözün bittiği yerde çakılıp kalırsınız ya sessiz isyanlar girdabında…
Esip geçen bir fırtına, sözü biçen bir çaresizlik esir ya ruhunuzu…
Çok zordur bazı şeylerin sonuçlarına katlanmak ve üzülmemek.
Farkında mısınız bilmiyorum ama rüzgâr ekiyor, fırtına biçiyoruz yılladır.
Kastamonu TV’nin kapanmasına göz yuman aynı güruh, Kastamonuspor’un da küme düşmesine göz yumdu ve İlimizin 48 yıllık profesyonel takımı küme düştü.
Geçmiş olsun!
İçim de konuyla ilgili yazmaya dair bir şeylerin fırtınasını yaşarken, sosyal paylaşım sitelerine düşen bir yazıya takıldım.   “İktidar yolu İstiklal yolundan geçiyor. Kastamonu Kuvayı Milliye demektir. Kastamonu devrim kentidir” yazmış siyasetçi bir büyüğüm.
Çok doğru! Gerçekten devrim kentiyiz
Kimilerine göre 1915 Çanakkale Zaferi’ndeki Kastamonululuk ruhu, kimilerine göre Kurtuluş Savaşı’nda kadınlı – erkekli gösterilen vatan müdafaası ve hemen ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925 yılında Kastamonu’dan başlattığı Şapka ve Kılık-Kıyafet İnkılâbı…
Bunlar bizim gurur duyduğumuz, en önemli, devrim niteliğindeki başarılarımız.
Zaten hep öylede övündük durduk. Başka yaptığımız bir şey de olmadı Allah için…
Devrimin babasını biz yapıyoruz biz
Nüfusunun beşte dördünü göç vermekte devrimciyiz mesela.
Bir de geri kalmışlığımızla birlikte kazanılan değerleri sen ben egosuyla bir bir yitirmekteki marifetimizi kimse yaban atmamalı…
Kırılırız sonra!
İlimizin tek profesyonel takımı olma özelliğine sahip ve 48 yıldır 3.lig serüveni olan, Kastamonu bayrağını Türkiye sınırları içerisinde her ilde ve ilçede dalgalandıran tek takımımız Kastamonuspor küme düştü mü, düşürüldü mü?  Elbette failleri çıkacak önümüzdeki günlerde…
Ayağımıza gelen şans
29 Ağustos 2007 – 1 Mayıs 2009 tarihleri arasında Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı yapan Murat Başesgioğlu’nun kulakları çınlasın.  İlimizin tek profesyonel takımının 45 yıldır çakılı kaldığı 3.ligden 2.lige çıkarılmaması nasıl acizlikse, bugün de küme düşürülmesi o derece acziyettir. Yine o dönemde rahmetli Hasan Doğan’ın da TFF Başkanı olduğunu tabii ki unutmamak gerekir.  Takımın kendine özgüven duyacağı ve en iyi futbolunu oynaması gereken dönemde gerçekleşemeyen 2.lig hayalinin bugün 3.ligden düşürülmesiyle son bulmasına şaşırmamak da gerekiyor hani. Bu işlerin nasıl olduğunu anlamak isteyenler Siirtspor’un nasıl ipten alındığını ve düşürülme hattından uzaklaştırıldığına baksınlar yeter.
Hepimizce suçlu hazır değil mi? 
Yönetim!
Kolay olanı seçmeyi severiz biz; asalım onları da kurtulalım!
Ankara’yı sadece çıkarları için kullanan, zerrece lobi faaliyeti yapamayan,  bu toplumun önüne düşemeyen siyasetçilerimiz çok masum öyle mi? Başbakana yakın olmakla övünen ve sadece başbakanın iki dudağı arasını okumakla meşgul olanların hiç suçu yok değil mi?
Yaşadığımız duruma denk düştüğü kadar içinde geleceğe dair umut barındırmasıyla da önemsediğim, 48 yılın mesajı niteliğindeki özlü bir sözle tamamlayalım yazıyı:
“Bazen dibe vurmak gerekir yükselmek için.”
Esen kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!