featured
  1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. SAVUNMA SANAYİ KASTAMONU’YU SIÇRATIR

SAVUNMA SANAYİ KASTAMONU’YU SIÇRATIR

Kastamonu’nun savunma sanayine entegre olma potansiyelini değerlendiren Güvenlik uzmanı ve savunma sanayi stratejisti Mete Yarar, “Kastamonu isterse savunma sanayiinin parçası olur. Ama bunun yolu talep etmekten ve birlikte hareket etmekten geçiyor” dedi.

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Kastamonu Şubesi’nin Türkiye Ortadoğu Ticaret Fuarı (TRADEF2025) kapsamında düzenlediği panele konuşmacı olarak katılan güvenlik uzmanı ve savunma sanayi stratejisti Mete Yarar, Türkiye savunma sanayinde büyük bir dönüşümden geçerken, bu değişimin sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmadığını vurguladı. Yarar, “Artık mesele sadece silah üretmek değil. Dişli üretiminden kompozit malzemeye kadar yüzlerce kalemde ihtiyaç var. Türkiye’nin en büyük açıklarından biri dişli. Bu tarz ileri teknoloji gerektiren üretimler için Kastamonu gibi şehirler devreye girebilir. Bu fırsatlar şu anda açık.”dedi.

Organize Olmanız Gerekiyor

Yarar, savunma sanayine yönelik her yatırımın bulunduğu bölgeyi dönüştürdüğünü belirterek Bursa örneğini hatırlattı:

“Bursa’da, Kayseri’de ne olduysa burada da olur. Bir tesis kurarsınız, ardından alt yüklenici firmalar doğar, tedarik zinciri oluşur. Kendi sanayi ekosisteminizi kurarsınız. Ama bunun için önce bir araya gelmeniz, organize olmanız lazım. Bu işler tek başına olmuyor.”

Devlet Teşviki Var, Alanlar Açık

Savunma sanayine girmek isteyen firmalar için devletin ciddi destekler sunduğunu belirten Yarar, “Bugün bu sektöre adım atmak isteyen her firmaya teşvik var. Ama en önemlisi, savunma sanayiinin hâlâ talep ettiği, boşta duran yüzlerce alan var. Bu alanlarda yetkinlik geliştiren herkes bu yapının parçası olur” diye konuştu.

Tesisler Şehri Gençleştirir, Göçü Tersine Çevirir

Savunma sanayinin yalnızca ekonomik değil, sosyal dönüşüm anlamında da güçlü bir etki yarattığını vurgulayan Yarar, şu sözleri kaydetti:

“Savunma sanayi tesisleri çevreye zarar vermez. Hatta tam tersine; müthiş bir insan kalitesi getirir, şehir kültürel olarak yükselir. Genç nüfus kalır, göç tersine döner. Şehir yaşlanmaz, gençleşir. Bu tip yatırımlar bir kenti bambaşka bir lige taşır.”

Kastamonu’nun Önünde Engel Yok, Sadece Talep Eksik

Kastamonu’nun sahip olduğu potansiyeli değerlendiren Yarar, şunları söyledi:

“Kastamonu’nun önünde hiçbir engel yok. Yeter ki isteyin. Burada savunma sanayi için çalışacak firmalar olur. Ama bu istekle olur, birlikle olur. Planlı hareket etmezseniz kimse gelip size bir şey vermez. Bu yapı kurulursa, Kastamonu savunma sanayiinde söz sahibi olur.”

40 Milyar Dolarlık Atılım

Mete Yarar, Türkiye’nin savunma sanayine son 5 yılda yaklaşık 40 milyar dolarlık yatırım yaptığını belirterek, “Bu yatırımlar sayesinde bugün Türkiye, Avrupa’daki birçok ülkeden daha fazla mühimmat üretebilen bir ülke haline geldi” ifadelerini kullandı.

KAAN Türkiye’nin Kader Projesi

Milli Muharip Uçak KAAN hakkında da konuşan Yarar, bu projenin Türkiye’nin stratejik bağımsızlığı açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak “Türkiye’nin şu anda dışa bağımlı olduğu tek konu savaş uçağı motoru. Kara ve denizde kendi sistemlerimizi üretiyoruz. Havada da KAAN ile bağımsızlığımızı ilan edeceğiz” dedi.

Yarar, 5. nesil savaş uçağı motoru üretmenin kolay olmadığını, ancak Türkiye’nin bu zorluğun üstesinden geleceğini şu ifadelerle söyledi:

“Dünyada bu motoru üretebilen yalnızca üç ülke var. Türkiye bunu sıfırdan yapmaya çalışıyor. Gerçekçi olmak gerekirse, 2028’de KAAN’ın motorunu görebileceğimizi düşünüyorum.”

SİHA’lar Küçümsendi Ama Dünya Değişti

Türk yapımı SİHA’ların başta küçümsendiğini ancak savaş alanında büyük fark yarattığını hatırlatan Yarar, “Bu bir devrimdi. Şimdi sırada insansız savaş uçakları var. Türkiye bu alanda da öncü olmaya hazırlanıyor” diye konuştu.

Gazze’ye Yardım İçin Önce Güçlü Olmalıyız

Mete Yarar, Türkiye’nin Filistin gibi kriz bölgelerine yardım edebilmesi için savunma kapasitesini daha da artırması gerektiğini belirtti:

“Uçaklar yapılmadan, savunma sanayimiz tam olarak güçlenmeden Gazze’ye etkin yardım edemeyiz.”

Savunma Sanayi Tek Başına Yeterli Değil

Savunma sanayi alanında Türkiye’nin geldiği noktayı ve bu alandaki stratejik yatırımların önemini anlatan Mete Yarar, İran–Irak Savaşı’ sonuç raporunda “Toplumlar hazırlıklı olmazsa, savunma sanayiniz ne kadar güçlü olursa olsun fayda etmez” ifadesinin yer aldığını anımsattı.

Güvenilecek Tek Güç: Bu Millet

Sadece teknolojiyle değil, milletin kararlılığıyla da savaşların kazanıldığını belirten Yarar, “Ülkeler sizin silahlarınıza değil, savaş azminize, fedakârlığınıza ve milletinizin iradesine bakar. Türkiye’nin en büyük gücü bu milletin kendisidir. Bu coğrafyada dayanabileceğimiz en sağlam güç yine biziz” dedi.

İSTAMONU ÖZEL HABER-Gözde Yüksel Aygün

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!