featured
  1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Güneşli günler göreceğiz

Güneşli günler göreceğiz

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Avrupa Şafak Hastanesi Başhekimi Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Bülent Şahin, Kastamonu Genç Girişimciler Derneği (KASGEG) Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu’nun sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği programda Yeni Tip Korana Virüsü tedbir ve tedavisi hakkında bilgilendirmede bulundu.

Yeni Tip Korana Virüsünün güçlü bağışık sistemlerini etkileyemediğine dikkat çeken Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Bülent Şahin, hastalıkta birinci risk grubunda kronik hastalığı bulunanların olduğuna işaret ederek herkese test yapılmasının gerekmediğini belirtti.

Hastalıkla mücadelede güneşli günlerin olduğu mayıs ayında yüksek oranda başarıya ulaşılmaya hedeflendiğini bildiren Cideli hemşerimiz Bülent Şahin, “D vitamini hücreleri savaşa karşı hazırlayan çok önemli bir vitamindir. Yeni tip korona virüs güneşle çok alakalı, güneş ışınları dik gelmeye başladığı zaman bu virüsler ortadan kalkar. Şu an tedavide de başarılıyız. Bana göre nisanın 15’inde hastalık kırılmaya başlayacak mayıs başında da bitecek.” diye konuştu.

İzole ederek önlem almalıyız

Ölümlerin korna virüsü sebebiyle değil kronik rahatsızlıklar sebebiyle yaşandığına dikkat çeken Doktor Bülent Şahin, “Bu hastalık eğer kişinin ikinci bir hastalığı ya da sürekli kullandığı bir ilaç yoksa öldürücü değil. Eğer başka bir hastalığı olmadan korana virüsünden ölümler olsaydı büyük bir riskti. Önemli rahatsızlığı bulunanların hastalıkla birlikte bağışıklığı düşünce can kayıpları meydana geliyor. Kronik rahatsızlığı olanları tespit edip, onları izole ederek önlem almamız lazım. Bu kişilere test yaparak, korona virüsü taşıyor gibi davranmalı. Herkese test yapılmasının bir anlamı yok.” dedi.

Hastalıktan iyileşmenin mümkün olduğunu vurgulayan Uzman Doktor Bülent Şahin, kaygı bozukluğuna yol açmaması için tedbirlerin abartılmaması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi: “Yeni tip korona virüsünde şu an kullandığımız etkili ilaçlar var. Hastalığı tedavide uzun vadede aşı yerine büyük oranda ilaç kullanılacağını ön görüyorum. Şahsi kanaatim sokağa çıkma yasağının uygulanmaması. Eğer insanlar işini kaybederse, aile huzuru kaçarsa psikolojisi bozulur. Psikoloji bozukluğu da kortizol salgılanmasına sebep olur o zaman bağışıklık sistemi çöker. Bu durum da hastalıkla mücadele sürecini uzatır.”

Yüzyılladır var olan korona virüsünün mutasyona uğraması sonucu yeni tip bir salgına sebep olduğunu ifade eden Doktor Bülent Şahin, domuz gribi ve kuş gribi gibi bu hastalıkla da mücadelenin mümkün olduğunu kaydederek, “Virüslerin hepsi mutasyona (değişinime) uğruyor. Korana virüsün de hayvanlardan insanlara geçişi bir mutasyon. Mesela kuş gribi bu virüsten daha tehlikelidir. Bulaşma hızı da daha fazladır. Havadan direkt yayılır. Eğer zamanında tedavi edilmezse bu tip virüslerden ölümler daha hızlı ve fazla olur. Ancak şu an onların tedavisi bulunduğu için panik yapılmıyor. Virüslerin yaşamak için canlı hücrelerin içine girmesi gerekiyor. Canlı hücrelerin içinde eğer uyum sağlayamazlarsa yaşayamazlar. Daha önce giren virüsler artık insan hücreleriyle tanıştıkları için önemli bir hastalık yapmıyorlar. Yeni tip virüsü insan vücudundaki hücreler tanımadığı için aralarında bir savaş başlıyor. Bu savaşta güçlü olan insanlar hücrenin içine girmesini engelleyerek dışarı atıyorlar ve savaşı kazanıyorlar. Daha önceki korona virüsler normal soğuk algınlığı şeklinde en fazla ağız bölgesi, boğaz bölgesini tutup ayakta geçirilen bir enfeksiyon şeklinde olmaktaydı. Bu yeni bir virüs olduğu için hücreler bertaraf etmeye çalışıyor. Virüs önce boğazda oturuyor, gıcık yapıyor. Vücut bunu atmak için uğraşıyor, öksürük ve ağrı yapıyor. Ancak virüs illa vücuda girmek istiyor. Giremediği zaman balgam salgılıyoruz. Girmeye başladıktan sonra ateş yükseliyor, kan içinde birtakım hareketlenmeler başlıyor. Hücreler virüse hücum ediyor. Önemli olan üst solunum yollarından alt solunum yollarına doğru inme olayı. Eğer akciğerlere doğru inerse bu savaşı virüs kazanıyor. Şiddetli bir şekilde akciğerlerde iltihap yani zatürre yapıyor. Şu an bu hastalık tehlikeli olarak gündemde ama bundan 3 yıl sonra böyle bir hastalığın esamesi bile okunmayacak.” dedi.

Eş zamanlı pik yaptı

Virüsün dünya ile eş zamanlı Türkiye’de de göründüğünü söyleyen Bülent Şahin, tamamıyla izole bir hayatın çözüm olmayacağını belirterek “Bu tip virüsler sınır tanımaz. Bütün dünyada aynı anda pik yaptı. Şimdi uçaklarla, otobüslerle ulaşım çok olduğu için çabuk yayılıyor. Ülkelerin iyi bir strateji geliştirememesi, hazırlıkları olmaması dolaysıyla panik havası ve can kayıpları oldu. Biz Türkiye olarak virüsle savaşa hazırlıksız yakalandık. Bu virüslerde strateji ve ne kadar can kaybı olduğu, kimlerde can kaybı olduğu çok önemli. Bir de bulaşması ve yayılmasının nasıl olduğunun takibi. Bunlar masaya yatırılıp bir strateji yapılması önemli. Bu stratejiden kastım marketleri kapatmak, sokağa çıkma yasağı getirmek değil. Ülkeler kendilerine göre strateji belirlemeli. Türkiye’den kendine has strateji oluşturmasını beklerdim. Örnekler bu önlemleri aldı ama başarılı olmadı. Bu yüzden başka bir strateji oluşturmamız dünyaya örnek olmamız gerekiyordu. Bir daha böyle bir virüs olduğu zaman çok daha farklı stratejiler olacak. Şahsen sokağa çıkma yasağına karşıyım. Bütün alışveriş merkezleri, dükkanlar açılmalı. Herkesi karantinaya almanın bir anlamı yok. Risk faktörü olmayan insanlar zaten bu hastalığı yaşayacaklar ve fark etmeyecekler bile.” diye konuştu.

Sağlıklı bebek ve gençleri etkilemiyor

Virüsün bebekler ve gençler üzerindeki etkisi üzerine değerlendirme yapan Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Bülent Şahin şu açıklamada bulundu: “Öte yandan gençlerin yakalanma nedenleri konusunda da bilinçli olmalıyız. Kronik hastalığı olmayabilir, ancak uyuşturucu kullanması vücudunda HIV gibi bir virüsün taşıyıcısı olması, doğuştan gelen mikrobu bulundurması diyabete karşı oluşan komplikasyonlar gençlerde ölümü sağlayabilir. “

Tedavide olumlu sonuç almak mümkün

Başhekimi olduğu Avrupa Şafak Hastanesinde hastalığı tedavide olumlu sonuçlar aldıklarını kaydeden Bülent Şahin şu ifadeleri kullandı: “Korona virüsü için şu an etkili ve çok çeşitli ilaçlar var. Biz bütün dünyayı takip ediyoruz. Tedavi gören 20 hastam bulunuyor. Tedaviye çok iyi yanıt verdiler Uyguladığımız tedaviyle şikayetleri 48 saat içinde geçiyor.”

Bütün hastanelerde panik var. Algı olayı insanları, en çok da sağlık personellerini rahatsız etti. Bilgisi çok olan insanların bu hastalıktan korkmaması lazım. Ben bu hastalığın nasıl bulaştığını bildiğim için sürekli maske takmıyorum. Ellerimi de dedikleri gibi ova ova yıkamıyorum. Anlatılan yıkama şekli bakterilere karşı önemlidir. Doktorlar ameliyata girmeden önce yapar bunu. Virüslerle alakası yoktur. Virüsü öldürmek için kolonya yeterlidir. Sabun değdiğinde virüs zaten direkt etkisiz hale geliyor.

Yeni Tip Korana virüste organ nakli olan, kemoterapi gören insanlar dikkat etmeli. Kronik bronşit, sigara içenler, koah hastalığı olan kişiler risk faktöründeler. Bu kişilerin tespitleri çok kolay. Baştan beri bu risk grubundaki insanların tespiti ve izolesinin gerekli olduğunu savunuyorum. Çünkü yeni tip korona virüsü onlar için risk. Toplumun yüzde 90’ıyla uğraşmak bence enerji kaybı. Bu şekilde ne test ne de ilaç yetiştirebiliriz. Eğer kişinin ikinci bir hastalığı ya da sürekli kullandığı bir ilaç yoksa zaten ölüm olmaz. Öldürücü bir virüs değil. Bağışıklığınızı bozacak bir ilaç kullanmıyorsanız, kronik bir hastalığınız yoksa korkmanıza gerek yok. Şahsi kanaatimce yapılması gereken akciğer tomografisinde yaygın yaygın viral pnömoni yani zatürre bulguları tespit ettiğimiz kişileri hastaneye yatırıp tedavi etmek.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!