25. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Avukat Fatma Benli gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Karadeniz’in gündeme dair sorularını yanıtladı.
AK Parti’nin koalisyona sıcak baktığının sinyallerini veren İstanbul Milletvekili Fatma Benli, “Siyasi rant elde etmek uğruna, koalisyon kanallarını kapalı tutan bir yaklaşım olmadığı müddetçe, bu aritmetikten bir koalisyon çıkarılması mümkündür. Ülkemizde iktidar boşluğuna asla izin vermeyiz.” dedi.
25. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Avukat Fatma Benli gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Karadeniz’in gündeme dair sorularını yanıtladı.
7 Haziran Genel Seçimlerinin yüzde 41 oranıyla AK Parti’nin başarısıyla sonuçlandığını kaydeden Fatma Benli, seçimin aynı zamanda partinin kendi içindeki hataları düzeltmesi gerektiğini gösterdiğini de söyledi.
AK Partinin CHP ya da MHP ile koalisyona sıcak baktığına işaret eden Benli,
“Parti çıkarlarını değil ülke menfaatinin önceleyen partilerle, ülkemiz için çalışmak bizim için önemlidir. Nitekim genel başkanımız ilk turda üç partiyi ziyaret edecek, daha sonra ortak bir hükümet kurmak için MHP ve CHP’yle görüşmeler yapacaktır.” diye konuştu.
Benli, girişimlerin sonuçsuz kalması neticesinde ise erken seçimin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.
25. Dönem İstanbul Milletvekili Araçlı hemşerimiz Fatma Benli kendisine yöneltilen sorulara şu cevapları verdi:
7 Haziran seçim sonuçlarını nasıl yorumluyorsunuz?
Her şeyden önce 7 Haziran seçimleri 13 yıllık iktidarını devam ettiren AK Parti için başarı ile sonuçlanmıştır. Dünyada nadir görülen bir biçimde seçmen, 13 yıllık AK Parti siyasetinin, geçerliliğine hala büyük bir samimiyetle inandığını göstermiştir.
Sizce bu meclis aritmetiğinden koalisyon çıkma umudu nedir?
Normal esaslara göre bakıldığında, bu meclis aritmetiğinden koalisyon çıkması gerekmektedir. AK Parti yeni hükümet kurulması için samimi bir çaba göstermektedir. Seçim sonrası da sorumlu bir tavır sergilemiş, açık samimi bir dil kullanılmıştır. Biz ülkemizde iktidar boşluğuna izin vermeyiz. Sadece siyasi rant elde etmek uğruna, koalisyon kanallarını kapalı tutan bir yaklaşım olmadığı müddetçe, bu aritmetikten bir koalisyon çıkarılması elbette ki mümkündür. Ancak şu güne kadar muhalefet partilerinin sergilediği saldırgan ve tribünlere oynamayı hedef edinen tutumlar bu ihtimali azaltmaktadır. Zira birinci parti olarak çıkan AK Parti neredeyse tek parti iktidarı çıkaracak ölçüde bir milletvekili sayısına ulaşmıştır. İktidarın devamı için başka bir parti ile koalisyon kurma ihtiyacı bulunmaktadır. Objektif ve iyi niyetli tutumlarla bunun için çalışmalar yapılmaktadır. Bu temel ölçütü AK Parti temsilcileri olarak bizler her ortamda değerlendirmeye çalışıyoruz. Ülkemizin geleceği ve selameti için çabalıyoruz.
Siz, hangi parti ile koalisyona sıcak bakıyorsunuz?
Bu konuya şu parti diye net bir cevap vermek gerçekten zor. Ben partiler üzerinden değil ilkeler üzerinden bir siyaset yürütmenin doğru bir kriter olacağı kanaatindeyim. AKParti’nin koalisyon ölçeğindeki esas beklentisi 13 yılda elde edilen ekonomik, siyasal sosyal ve kültürel kazanımların devam ettirilebilmesi ve istikrarın sağlanmasıdır. Parti çıkarlarını değil ülke menfaatinin önceleyen partilerle ülkemiz için çalışmak bizim için önemlidir. Nitekim genel başkanımız ilk turda üç partiyi ziyaret edecek, daha sonra ortak bir hükümet kurmak için MHP ve CHP’yle görüşmeler yapacaktır. Ülke için en yararlı olan çabayı gösterecektir.
Olası bir erken seçimin ülke ekonomisine etkisi ne olur?
Haziran seçimleri sonrası partinin tek başına iktidar olmaması doğal olarak her birimizin hayatını etkileyen sonuçları bulunmaktadır. Faizlerin artması, piyasalardaki durgunluk bunun basit bir örneğidir. Seçimler de elbette ki ülke ekonomisine yük getirmektedir. Yüksek Seçim Kurulu’nun yapacağı harcamalar, partilere yapılacak yardım ve seçim sürecinde alınan önlemler, seçim belirsizliğinin ortaya çıkardığı ekonomik durgunluk ve sair gelişmeler elbette ki ekonomiyi etkiler. Ama seçimin kazanımları ve milli iradenin sandığa yansıması ile kıyaslandığında bu etkilerin göz önünde tutmak anlamsız olur. Ancak partimizin tüm iyi niyetli çabasına rağmen koalisyon yapılamaması durumunda tekrar halka gidip sormaktan başka bir çare yoktur. Bu noktada seçimler için en doğru takvim, belirsizliklerin ortadan kalkacağı en yakın zamanı gösteren takvimdir.
Erken seçim ya da mevcut tablo sizi karamsar ediyor mu?
Millet iradesinin tecellisinden karamsar olmak diye bir şey düşünülemez. Millet bir irade ortaya koymuşsa bir karar vermişse, bize düşen bu iradeyi doğru okumak olmalıdır. Karamsarlıktan ziyade daha iyisi olması için çaba göstermek durumundayız.
Zira millet, gözü önünde seyreden olayları gayet iyi görüyor. Şu bir gerçek ki geçmişte defalarca yaşandığı üzere, millet kendi iradesine muhalif bir tutum sergileyenlere, bu iradenin sonuçlarını okuyamayanlara, ona verilen ilk fırsatta gereken dersi verecektir. Yakın tarihimiz bu durumun örnekleri ile doludur. O yüzden de ben hiçbir şekilde karamsar olmadan, milletin iradesi ölçeğinde hizmet etmenin asıl gaye olduğu bilinciyle hareket etmekte yarar görüyorum.
Yoğun bir gündem var ancak merak ediyoruz, bu yaz Kastamonu’ya gitmeyi düşünüyor musunuz?
İnşallah, Araç’taki evimize annemler genelde yazları gidiyorlar, bahçede kiraz ağaçlarımız var. Ben insan hakları üzerine çalışan bir avukat olduğum için normalde de çok yoğun bir çalışma tempom vardı, yine de özelikle dalından kiraz yemek için gidip geliyordum. Balkonda ormana karşı çay içmek çok güzeldir. Gerçi vekil olduktan sonra iş yükümüz daha da arttı. Şu an ki tablo bizim yazın da çalışacağımızı gösteriyor, meclis kapanırsa da seçim bölgemizde çalışmalarımız sürecek, yine de memlekete gitmeyi ümit ediyorum. O zamana kiraz mevsimi geçse de birkaç günlük dinlenmek iyi gelecektir.