ÖZEL HABER – Kastamonu eski milletvekillerinden Mehmet Yıldırım, tarım ve hayvancılığın kentin vazgeçilmez gelir kalemlerinden olduğunu ve yanlış politikaların bu iki alanı ciddi derecede erozyona uğrattığını belirtti.

Sarımsak, siyez ve diğer ürünlerde piyasayla rekabet edemeyecek kadar sıkıntılar yaşandığına işaret eden Mehmet Yıldırım, çözümün köy ve köylüden geçtiğini söyledi.

Gündeme ilişkin gazetemizin sorularını cevaplayan Yıldırım, Kastamonu’nun son yıllardaki gelişiminin memnuniyet verici olduğunu ifade ederken, yapılan çalışmalarla çeşitli alanlardaki iyileşmelere rağmen asıl öz kaynakların dikkatten kaçmış olduğuna dikkat çekti.

Mehmet Yıldırım, birçok alanda bir şey yapmaya çalışmanın hiç birşeyi tam anlamıyla yapamamak anlamına geldiğini de kaydederek, Kastamonu adına bir yatırım planı, turizmde tesisleşme, sanayide özelleşme ihtiyacına işaret etti.

Bölünmelerin önüne geçemedik

İl yerel yöneticileri tarafından göçün durdurulamayarak köylerin boşaldığı yönünde gerçekleştirilen beyanatlara da değinen Yıldırım, “Köylerimiz ve köylümüz eski kudretinde değil. Çünkü toplulaştırma çalışmalarını yapamadık, üretim alanlarını koruyamadık, modern tarım ve modern çiftlikler oluşturamadık. Miras hukukundan kaynaklı bölünmelerin önüne geçemedik. Evet, başarılı işler yapıldı ama köy ve köylü maalesef kendi başına bırakıldı. Ürettiğimiz sarımsakta rakibimiz Çin beyaz sarımsağı ve ne acıdır ki rakibimiz de yine ülkemizde Antep, Maraş gibi illerimiz. Siyez de aynı durumda, rekolte artmasına rağmen, değişik buğday türlerinin piyasada siyez olarak sunulması ile rekabet gücü kırılan köylü ve çiftçi çözümü büyük kentlere göç etmek olarak görüyor. Modern tarımın ve yöntemlerinin teşvikini devlet yapmalı, öncülük etmeli ve Kastamonu köylüsünü ve köylerini üretimin parçası haline getirmelidir. Konya kadar yüzölçümü olan Hollanda’nın 88 milyar dolarlık tarım gelirini yabana atmayalım, Kastamonu elbette turizm de yapsın, sanayisi de olsun ama öncelikle o eski günlerdeki tarımda söz sahibi ürünlerini ve köylüsünü de desteklesin. Kastamonu hızla tüketim toplumu haline getiriliyor. Bunun acısını yine biz çekeriz çünkü üretmeden tüketmenin faturası hep ağır olur ”dedi.

Yıldırım, Kastamonu’nun turizm yaklaşımının çalışmalara rağmen yetersiz kaldığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Ilgaz Dağı tünellerini 2 milyar liraya deldik ama bizim kent olarak gelen turiste pazar günü yemek yedirecek yerimiz yok. Esnaf pazar günleri dükkânını kapatıyor, bu yanlıştan kurtulmamız lazım. Otellerimizde yatak kapasitemiz yetersiz. Gelen turlar Cumhuriyet meydanında 1 saat zaman geçirdikten sonra doğruca Safranbolu’ya gitme alışkanlığını sürdürüyor. Devlet eliyle teşvik edilerek kente turizm yatırımları, sanayi yatırımları getirilmelidir. Yoksa bu güzel memleket tıpkı tarım hayvancılıkta yaşadığı düşüşü diğer alanlarda da yaşayarak hayal kırıklığına uğrar ve tüm çabalar boşa gider.”