MHP İstanbul Milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, MHP’yi Batı Karadeniz bölgesinde birinci parti yapma hedefine ulaştıktan sonra, belediyeler birliği oluşturulacağını açıkladı.
Partisinin Safranbolu Belediye Başkan Adayı Mustafa Özata ve Karabük Belediye Başkanı ve adayı Rafet Vergili ile birlikte Safranbolu’da esnafı gezen Başesgioğlu ardından il başkanlığında basın toplantısı düzenledi.
Karabük belediye başkanı ile yönetiminden memnun olduklarını ve kente güzel işler yapıldığını anlatan Başesgioğlu, “İnşallah Batı Karadeniz bölgesinde Karabük, Bartın ve Kastamonu’nun yanına yeni il ve ilçeler katarak MHP’yi bu bölgede birinci parti yapmak istiyoruz. Bunu başardıktan sonra Batı Karadeniz Belediyeler birliği şemsiyesi altında belediyelerimizi toplayarak; güçlerini, imkanını ve makine parkalarını birleştirerek daha fazla hizmet nasıl üretebilir ve daha üretken belediyecilik üzerinde çalışacağız. Yine bir düşüncemiz, GAP gibi Konya ovası gibi bizimde Batı Karadeniz Kalkınma projesine ihtiyacımız var. Köylerde nüfus azalıyor. Burada nüfus azalınca ilçelerde ekonomik etkinlik kalmıyor. Bu gidişata dur demek için özel bir projeye ihtiyacımız var.”dedi.
“Türkiye’de özerk bölgeler olacak”
30 Mart seçimlerinin adının mahalli seçim olduğunu ancak bu seçimin Cumhuriyet tarihinde ülke olarak gerçekleştirilen en önemli seçimlerden biri olduğunu ifade eden Başesgioğlu şunları söyledi: “Türk milletinden saklanan Güney Doğu gerçeği var. Hükümetin yanlış politikası neticesi bugün Suriye’nin kuzeyinde PKK- PYD işbirliği ile üç bölge özerk bölge kabul edildi. Seçim sonucunda da seslendiriliyor bazı kesimler tarafından. Türkiye bazı yerlerde özerk bölge ilan edilecek ve dünya kamuoyuna bir mesaj verilmek isteniyor. Bunu yapanların niyetini ortaya koyanların göstergesi de bizim isyanımız hükümetin bu birliğimizi dirliğimizi bozacak devletin bekasını tehlikeye atacak bir tepki göstermemesi.”
Gündeme dair açıklamalarda da bulunan MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, yolsuzluk iddialarının üstünün kapatılarak gerçeği yok etmenin mümkün olmadığını, iddiaların mahkemelerde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.