6.İstamonu Buluşmaları kapsamında gazetemizin düzenlediği Bir’e Çeyrek Kala il yöneticileri toplantısı Kastamonu siyasetini ve sosyal hayatını konu aldı
14 Eylül Pazar sabahı gerçekleşen kahvaltı sonrası düzenlenen “Siyasetin Neresindeyiz?” konulu panelde İstanbul’da yaşayan Kastamonuluların siyasetteki temsiliyet oranından, vizyonuna kadar birçok sorun, siyasi parti il temsilcileri tarafından açıklığa kavuşturuldu.
Vakıf Bank Yönetim Kurulu Üyesi Araçlı hemşerimiz Halim Kanatcı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen panele; Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Umur, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Mehmet Diribaş, Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Numan Konuk, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Dr. Abdullah Sevim, Büyük Birlik Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yelis konuşmacı olarak katıldı.
BBP MKYK Üyesi Ahmet Yelis “Kastamonuluların İstanbul’daki Dağılımı ve Demografik Yapıya Etkileri ” konusunda yaptığı sunumda Kastamonuluların İstanbul’daki nüfusuna oranla siyasetteki temsiliyet hakkının gasp edildiğini savunurken, SP GİK Üyesi Dr. Abdullah Sevim “İstanbul’da Bölgesel Siyaset Yapmanın Zorlukları ve Metropol Kaynaşması” konusunda Kastamonuculuk yapmamak gerektiğinin altını çizdi.
MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Numan Konuk “Kastamonuluların siyasette Ortak Vizyon Belirleme Problemi”ne nitelikli insan olmanın çözüm olacağını söyledi.
CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Mehmet Diribaş da “Kastamonu STK ve Siyasetçilerinin İletişim Eksikliği” nin temelinde yatan problemin sevgisizlik olduğuna dikkat çekti.
AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Umur ise “Son 10 yılda İstanbul Siyasetinde Kastamonuluların Varlığı”nın aday olmaktan çekinen bir yapıya sahip olunması sebebiyle geri kaldığını açıkladı.
Hakkımız gasp edildi
Büyük Birlik Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yelis “Kastamonuluların İstanbul’daki Dağılımı ve Demografik Yapıya Etkileri ” konusunda yaptığı sunumda Kastamonuluların İstanbul’daki nüfusuna oranla siyasetteki temsiliyet hakkının gasp edildiğini savundu. İstanbul nüfusunun yüzde 10’una tekabül eden kısmını Kastamonuluların oluşturduğunu hatırlatan Yelis “15 milyon İstanbul nüfusunun 1 buçuk milyonunu Kastamonular oluşturuyor. O zaman İstanbul’daki 85 milletvekilin 8 tanesinin Kastamonulu olmasını istemek demokratik hakkımızdır. Oysa şuanda İstanbul’dan 2 tane Kastamonulu milletvekilimiz bulunuyor. Bizim gasp edilmiş 6 milletvekili hakkımız var. Önce bunu elde edeceğiz. Sonrasında ise İstanbul’da ikinci sırada yer alan Kastamonuluların daha büyük bir pay alması için özel bir çaba içerisine gireceğiz. Bunun da yolu birlik ve beraberlikten geçer.” dedi.
İstanbul’daki hemşeri derneklerinin birlikte hareket etmesi gerektiğine vurgu yapan Yelis, “Bizim siyasi partiler içerisinde yaptığımız çalışmaların bir ağırlığı var. Hemşerilerimizin dışarıda doğrudan siyasete etkisi olmasa da siyasetle uğraşanlara verdikleri destekler sonucu partideki bakış açısı değişiyor. Bu nedenle yapılan etkinliklerin içerisinde bir gövde gösterisi olmalı. Heyecanınızı gösterince ‘Bizim içimizde değerli isimler var, bunları mecliste görmek istiyoruz’ dediğimizde daha ciddiye alınırız.” şeklinde konuştu.
Akademik çalışma yapılmalı
Yelis, İstanbul’da yaşayan Kastamonuluların göç sebeplerinin araştırılması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “1927 yılında yapılan nüfus sayımında Türkiye nüfusu 13 milyonken ilimizin nüfusu 335 bindi. Türkiye nüfusunun 75 milyonu aştığı günümüzde Kastamonu ise hala 360 bin bandında yer almaktadır. Bu oranı incelediğinizde Kastamonu’nun milli gelirden aldığı paylar da buna eş değer olarak kalıyor. Ülkemizde nüfus hareketleri çeşitli sebeplere dayanmakta; iş aramak için %12, eğitim için %22,evlilik – boşanma %7, sağlık sorunlarıyla ilgi ve hanedeki bireylerin birbiriyle bağlantılı ve diğer olaylar nedeniyle Kastamonu’dan İstanbul’a göç durumu gerçekleşmiştir. Devlet yaptığı araştırmada insanların İstanbul’a neden geldiği, ne yaptığı konusunda araştırma yapmıyor da nüfusa bağlı olduğu yeri öğrenmek için yapıyor. İstanbul’daki Kastamonuluların neden göç ettiğine dair akademik çalışma yapılmalı, bu çalışmaları yapacak olan akademisyenlerimize finansal olarak destek vermeye hazırız.”
Kastamonulu olmaktan faydalanmalıyız
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Dr. Abdullah Sevim “İstanbul’da Bölgesel Siyaset Yapmanın Zorlukları ve Metropol Kaynaşması” konusunda yaptığı sunumda Kastamonuculuk yapmamak gerektiğinin altını çizerek “Kastamonulu olmak, Kastamonulu olarak bir araya gelmek Kastamonu’muzun ne eksiği varsa bunları gidermek, Kastamonulular olarak dertleşmek güzel bir şey ama Kastamonuculuk yapmak güzel bir şey değil. Çünkü Kastamonuculuk yaptığımız zaman Kastamonu’daki 350 bin İstanbul’daki 550 bin insanla yani 900 bin ile sınırlı kalıyoruz demektir. Hâlbuki biz 77 milyonluk bir aileyiz. Aynı zamanda Müslüman’ız, 2 milyarlık İslam dünyasının üyesiyiz. Fakat ümmet olma vasfımızı kaybettiğimiz için bu 2 milyarlık gücümüzü kullanamıyoruz. İstiklal harbinde ümmet olma vasfımız devam ettiğinden dolayı yapılan lobi faaliyetleriyle İngiltere ve benzeri ülkeler bize karşı farklı bir tavır takınmak durumunda kalmıştır. Hindistan Müslümanlarını ayağa kaldıran güç ümmetin gücüdür. Biz 77 milyonluk küçük bir ülke olarak mı yoksa 2 milyarlık bir güç ile mi devam etmek istiyoruz. Matematik okuyanların hepsi 1’in 0’dan daha büyük olduğunu kabul eder herhalde” diye konuştu.
Bölgesel mantıkla hareket edemeyiz
Sevim konuşmasında “Kastamonulu olmaktan faydalanmalıyız, istifade etmeliyiz ancak Kastamonulular olarak Türkiye’deki 77 milyon insanımızın kardeşimizin yurttaşlarımızın tamamına hizmet edecek projeler üretmeliyiz. İşte o zaman sadece Kastamonuluların bir ili değil, Türkiye’deki tüm insanların bir ili haline geliriz. Kastamonulular da Türkiye’deki 77 milyon insanın baş tacı olur. Rabbim inşallah bize bunu başarmayı nasip etsin.” ifadelerine yer verdi.
Bölgesel siyaset konusunda hemşerilerini sağduyulu olmaya davet eden Sevim “Bir kimse bizim hemşerimiz olabilir, milletvekili adayı, belediye başkanı adayı olabilir. Ancak bu kişinin durduğu yer, savunduğu görüşler, varmak istediği hedef; ülkemiz için, insanlık için ve yeryüzündeki bütün Müslümanlar için yanlışsa hemşerimiz diye onun peşinden gidemeyiz. Çünkü biz Kastamonulu olmaktan önce Müslüman’ız. Müslüman, bölgesel bir mantıkla değil İslami bir mantıkla düşünmek zorundadır.” açıklamalarında bulundu.
Kastamonu kimliği unutulmamalı
Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Numan Konuk “Kastamonuluların Siyasette Ortak Vizyon Belirleme Problemi” konusunda yaptığı sunumda nitelikli insan olmanın vizyon belirleme problemine çözüm olacağını söyledi.
Vizyon oluşturma problemin bir kişiye bağlı olmadığını ve bu sorunun bir kişi tarafından çözülemeyeceğini belirten Numan Konuk, Kastamonu kimliğinin unutulmaması gerektiğini ifade ederek “ Bizi biz yapan değerleri bildiğimiz sürece şu anki mevcut dönüşüm hızlarından etkilenmek mümkün değildir. Yan yana geldiğimiz dernekler, çıkardığımız gazeteler, kurduğumuz televizyonlar sadece bir kimlik olarak Kastamonulu olarak götürebileceğiniz bir iş değildir. Bu sadece Kastamonu meselesi değildir. Bu dünyada yaşayan birçok insanda olduğu gibi anlam problemi, kimlik problemiyle türdeş bir meseledir. Kendimizi bildirecek bu süreçte, ilimle bakabildiğimiz ulaşabildiğimiz vizyon; siyasal ve ekonomik değerlerle karşılanamaz büyüklüktedir” diye konuştu.
Ne için yaşanacağı ve ölüneceği sorgulanırdı
“Kastamonu insanı geçmişte ne için yaşanılır, nasıl yaşanılır nasıl daha mürebbi olunur düşüncesindeydi, saf değildi. Refah üzerine kurulu bir yaşam yaşamadı. Kastamonu insanı aynı zamanda ne için ölünür sorusuyla da beraber yaşardı. Bu düşünce olmasa, hiçbir birlik, hiçbir propaganda ile yüz binlerce insanını vatan denildiğinde ölüme göndermezdi. Geçmişteki değerlerimize sahip çıkmak bizim için önemli bir görev olmalı. Bunlar yapılamaz şeyler değil. Günümüz itibari ile hayatı anlamamıza, anlamlandırmamıza yarayan enstrümanlar nelerse bunların üzerinden de çalışmalarımızı sürdürmeliyiz.” diyen konuk Kastamonu insanının sorgulayıcı yapısının günümüzde de devam etmesi gerektiği söyledi.
Devlet hesaplarının tüm insanlıkla birlikte Kastamonu’ya da kesildiğine işaret eden Konuk, sözlerini şöyle tamamladı :“Çanakkale harbinden tutun, tüm mücadelelerde verdiğimiz şehitlerle de bilinen bir şehir Kastamonu. Burada kaybettiğimiz insanların büyük bir kısmının ilmiyeye mensup olması önemli bir mesele. Yani bize vizyon belirleyecek bize yol gösterecek kişilerin burada yok olduğunu düşünüyorum. İstiklal Marşı’nda ‘Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar’ dediysek de onunla mücadele edebilecek bir donanımız, onunla karşılaştığımızda yaşayacağımız zorluklar hakkında yapabileceğimiz şeyler yoktu. Vizyon sorunu, bir günün iki günün işi değil; bir zamanın işi.”
Siyasete giden yol dernekçilikten geçmiyor
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Mehmet Diribaş “Kastamonu STK ve Siyasetçilerinin İletişim Eksikliği” konusunda yaptığı sunumda temel problemin sevgisizlik olduğuna dikkat çekti.
Siyasete giden yolun dernekçilikten ya da sivil toplum kuruluşlarından geçmediğini vurgulayan Diribaş şunları söyledi: “Bir hemşerimiz Kastamonu dernek başkanı olması sebebiyle meclis üyeleri arasında yer almak istiyor. Biz sayıca fazlayız diyor. Öteki tarafta siyaset yapan arkadaşımıza bakıyoruz partinin içerisinde derneklerden bir haber kendi insanından bir haber bunda da bir sıkıntı var. Dernekler bölgesel örgütlenme yaparak, bir siyasi partinin arka bahçesi olmadan hareket etmeli. Kendi bölgeleri için kavga edebilecek siyasileri ayırt etmeli ve onları ön plana çıkarmalı. Bütün derneklerin bölgesine koşulsuz sarılması gerekiyor, ben merkezli olunmamalı. Çünkü geldiğimiz koltuklar hiçbir zaman baki değil. Siyasette de dernekçilikte de bulunduğumuz noktada hemşerilerimize bir nebze olsun hizmet edebiliyorsak, hak yolunda, halk yolunda adalet yolunda güzel bir iş yapmış oluruz.”
Eşitler arasında tarafınız hemşeriniz olmalı
Mehmet Diribaş farklı görüşteki Kastamonuluların bir araya gelmekte yaşadığı problemi aşması gerektiğini “Bizler Kastamonuluyuz farklı düşünebiliriz farklı bakabiliriz. İnsanız… Temelinde insan olan şey; yaratanın verdiği akılla yol alır, kendini geliştirir. Dünyaya insanlara hizmet etmeyi o pencereden değil de bu pencereden bakarak yapmaya çalışırsın. Ama biz kardeşiz öyle değil mi? Canız, akrabayız. Sivas’tan ötesi kirve, kucaklaşıyor. Biz bir avuç Kastamonulu birbirimize farklı bakıyoruz. Bu nasıl bir sevgi eksikliğidir. Yunus’u, Mevlana’yı, Mehmet Akif’i özümseyen bir toplumuz biz. Kastamonu’nun milli mücadelenin başı olduğunu; Türkiye Komünist Partilisi, Milliyetçi Hareket Partilisi, Cumhuriyet Halk Partilisi, Büyük Birlik Partilisi, AK Partilisi hep birlikte yüreğinde hisseder. Bizlerde sevgi eksikliği var bunu kabul edeceğiz. Hangi partiden olursa olsun bütün Kastamonulular kardeştir. Kastamonulu davasına emek veren bütün dernekçiler kardeştir, candır. Çözümüne geldiğimizde hoşgörü ve örgütlenmeye ihtiyacımız var.” cümleleri ile ifade etti.
Diribaş, “Siyasetteki gücünüzü hakkaniyetinizi, adaletinizi eşitler arasında ya da hakkı yenilme aşamasında gücünüzü hemşeriniz adına kullanmanız gerekiyor.” diyerek siyasetle uğraşan Kastamonululara da çağrıda bulundu.
Aday olmaktan çekiniyoruz
Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Umur “Son 10 yılda İstanbul Siyasetinde Kastamonuluların Varlığı” konusundaki sunumunda Kastamonuluların siyasete olan uzaklığına değindi.
Nüfusa rağmen İstanbul’daki Kastamonuluların siyasi makamlara adaylık başvurusu yapmadığı ifade eden Mehmet Umur,30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini hatırlatarak “ İlkokul mezunu olan her Türk vatandaşı şayet sabıkası yoksa milletvekili adayı, belediye başkan adayı ya da meclis üyesi adayı olabilir. Biz sürekli temsil hakkı verilmediğinden şikâyet ediyoruz. Geri dönüp baktığımızda, kaçımız aday oluyoruz ki. 30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde İstanbul’da belediye başkanlığı için tüm siyasi partilerden sadece 7 tane Kastamonulu başvuru yaptı. Kendi mensubu olduğum patiden ise 2 başvuru gerçekleşti. Trabzonlulardan ise 70 kişi belediye başkanlığı için aday adayı oldu. Bunlardan 7’si aday gösterildi, 4’ü de belediye başkanı oldu. Bizim öncelikle kendimize güvenmemiz gerekiyor.” dedi.
Her bölgeden milletvekili olmalı
Siyasette etkili olmak için eğitim seviyesinin artmasının yanı sıra teşkilatlarda görev almanın gerektiğini ifade eden Mehmet Umur “ Siyaset yapacak bireylerde artık hem tahsil hem de kişisel gelişim aranıyor. Bizim her şeyden önce eğitimli olmamız, kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Kastamonulular eğitim sıralamasında maalesef çok ileride değil. Yeni yetişen gençlerimizle birlikte geliyor eğitim. Fakat siyasette yer edinmek için sadece eğitim de yeterli değil. Siz aday olmayacaksınız mahalle teşkilatlarında çalışmayacaksınız sonra ben makam istiyorum diyeceksiniz. Böyle bir şey yok. Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” şeklinde konuştu.
Umur, yaklaşan 2015 genel seçimlerinde ve sonrasında tüm siyasi partideki Kastamonuluların birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleyerek, “ Kendi partim adına söyleyebileceğim önemli görevlerde diğer siyasi partilere oranla daha çok temsilcimiz bulunuyor. Fakat şu gerçek PR’ımız yok. PR olmayan bir yerde başarı olmaz. Bu masada oturan herkes benim dostum, kardeşim, ağabeyim. Her zaman birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Resmi rakamlara göre İstanbul’daki Kastamonulular yaklaşık 600 bin civarında. Böyle bir durumda her bölgeden 8 tane milletvekili çıkarmamızın hayal olduğunu hepimiz biliyor. Ancak bizim hedefimiz her bölgeden, her siyasi partiden bir milletvekili çıkarmak olabilir.” diye konuştu.