featured
  1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Türkiye’ye Özgü 3 Konu AB’yi Düşündürüyor

Türkiye’ye Özgü 3 Konu AB’yi Düşündürüyor

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dış işleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı, Kastamonulu hemşerimiz Faruk Kaymakcı Gazetemizi ziyaret etti. Genel Yayın Yönteminiz Hüseyin Karadeniz’le bir süre sohbet eden Kaymakcı, Karadeniz’in Avrupa Birliği ile Türkiye arasında gerginlik mi var sorusunu samimi bir şekilde cevaplayarak “Türkiye ile AB ilişkilerine gerçekçi açıdan baktığımız zaman, üyeliğimizi belirleyecek 5 ana faktör var. Bunlardan 3 tanesi başka hiçbir aday ülkede olmayan, Türkiye’ye mahsus konulardır” diye konuştu.

Kaymakcı; “Bu 3 faktör, başka hiçbir aday ülkede yok“

  • Nüfus büyüklüğümüz

  • Ekonomik gelişmişlik düzeyimizle ilgili fark

  • Türk halkının büyük bir kesiminin Müslüman olması

Onun için, bu 3 konu AB tarafını düşündürüyor. İlk defa nüfusunun büyük bir kısmı Müslüman olan ve ekonomik gelişmişlik düzeyi diğer Avrupa Ülkeleri’ne göre daha farklı olan bir Türkiye AB’ye üye olursa ne olur diye sorgulama yapılıyor. Aslında bu 3 konu ve laik bir ülke oluşumuzda aynı zamanda AB için artıya da dönüşebilir. Hele hele Birleşik Krallık gibi bir ülke AB’den ayrılmasıyla AB özgür ağırlığını kaybetmişken, bu unsurlar biraz engel ve endişe gibi görülse de aslında jeopolitik aktör olmak isteyen AB için vazgeçilmez değerler. Dolayısıyla Türkiye bu 3 konuyu bir değer, bir artı olarak ilişkilerinde kullanabilir.

KRİTELER BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Dördüncü konu: Kopenhag Siyasi Kriterleri. Yani AB’ne üye olmak isteyen ve üye olan ülkelerin mutlaka uyması gereken kurallar var. Bu sadece Türkiye’ye karşı değil, bugün Macaristan, Polonya Kopenhag Siyasi Kriterleri ile ilgili AB’den eleştiri aldıkları ve ters düştükleri için her gün 1 milyon Euro ceza ödüyorlar. Dolayısıyla Türkiye için başlangıçta saydığım 3 faktörden de daha önemli olan Kopenhag Siyasi Kriterleri hususunda bizim çok daha iyi bir konumda olmamız gerekiyor. Bu olmadan AB üyeliği olmaz, ilişkilerimiz istediğimiz düzeye gelmez. Ayrıca AB’ye üye olsak da olmasak da Avrupa Konsey’inin bir üyesi olarak Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni her şeyden önce kendi vatandaşlarımız için dört dörtlük bir şekilde yerine getirmemiz önemlidir.

DAHA DA BÜYÜDÜK

Bir başka konu sizin de söylediğiniz gibi, iyi komşuluk ilişkileri. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin veya Yunanistan’ın bizden önce Avrupa Birliği’ne üye olduk diye üyeliklerini ve veto haklarını bize karşı kullandığı ve bize karşı kışkırtmacı tutumları var. Tabii, biz bunlara gerekli tepkileri veriyoruz. Ama ben şuna inanmıyorum, Türkiye AB ilişkilerini bloke eden tek başına Güney Kıbrıs Rum Yönetimi veya Yunanistan meselesi değil. Türkiye geçmişte ki gibi 1999-2006’da olduğu gibi Kopenhag Siyasi Kriterleri konusunda çok daha iyi bir konumda olduğu zaman ve saydığım bu 3 tane konuda önemli adımlar atması, nasıl Türkiye geçmişte %7 büyüyerek Avrupa’dan en fazla yatırımcı çeken aday ülke oldu. Türkiye bu 4 faktörde önemli bir noktaya geldiği zaman Kıbrıs veya Yunanistan Türkiye’nin önünde ciddi bir engel olamaz. Türkiye’nin Kıbrıs, Yunanistan meselesinden bağımsız olarak bu süreçte ilerlemesi lazım bu kendi menfaatimize.

Haber-İSTAMONU

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!