REİS Gıda Tarımsal Ürünler yönetim kurulu başkanı Mehmet Reis, çiftçiyi zarar uğratan Çin sarımsağı ve kuru gıda fiyatlarındaki düşüş ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu
REİS Gıda Tarımsal Ürünler yönetim kurulu başkanı Mehmet Reis, çiftçiyi zarar uğratan Çin sarımsağı ve kuru gıda fiyatlarındaki düşüş ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. “Çin sarımsak tohumu çiftçiyi vurdu” diyen Reis, çarenin yerli tohumda olduğunu söyledi.Reis, Taşköprülü bazı çiftçilerin daha erken hasat yapma hedefiyle Çin sarımsağı ektiğini, fazla yağışa maruz kalan ürünün dayanıklılık süresinin kısaldığını bunun sarımsakta rekoltenin düşmesine ve sezonun yüksek fiyatla açılmasına neden olduğunu kaydetti.
Rekoltenin düşmesinin bir nedeninin de hasat zamanı sarımsağın yaprağında ortaya çıkan ‘kınacık’ hastalığı olduğunu aktaran Reis, Taşköprü sarımsağının pazardaki büyük boy kg fiyatının 5 lirayı bulduğunu, sap ve darası düşüldükten sonra temizlenerek filelenen sarımsağın kilosunun tüketiciye 7-8 liradan ulaşacağını açıkladı.
Yerli sarımsak açılımı
Taşköprü’de, yerli sarımsak tohumu projesinin hayata geçirilmesiyle, daha fazla sarımsak üretimi yapılabileceğini ifade eden Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Reis Gıda Sarmoni Sarımsak İşleme Tesisi olarak, coğrafi işarete sahip yerli Taşköprü sarımsağı çeşidinin üretimini hayata geçireceğiz. Dünyada sarımsak üretimi için kendine has, tek ve özel yapı ve analizlere sahip olan Taşköprü toprağında çiftçinin yıllardır üretip sattığı yerli tohumun standardının muhafaza edilerek daha fazla sarımsak üretilmesini amaçlıyoruz. Yakın gelecekte, vatandaşın sarımsağı makul seviyede fiyatlarla satın alıp, bu sağlık hazinesine sofrasında daha sıklıkla yer vermesini, Taşköprü sarımsağının ülkemiz sarımsak ihtiyacının yüzde 50’sini karşılamasını, ayrıca dış pazarda da rekabet edilebilir fiyatlar ile daha fazla ihracat yolunun açılmasını hedefliyoruz.
İlk etapta, 2014 yılı şubat ayında, 50 dönüm arazi üzerine ekim yapılacak ve her yıl ekim alanları arttırılacak. Taşköprü sarımsağının standardı bozulmadan gelecek nesillere ulaşabilmesi için TÜBİTAK ve üniversitelerle işbirliği yaparak, bilgi birikimlerimizi çiftçimiz ile paylaşarak ve toprağı daha verimli kılarak sosyal sorumluluk projemizi devam ettireceğiz. ”
“Sözümüzde durduk, fiyat artışına gitmedik”
Reis Gıda yönetim kurulu başkanı Mehmet Reis, kuru gıdada yaşanan gelişmeleri de değerlendirdi. Reis Gıda olarak verdikleri sözü tuttuklarını hatırlatan Reis, Ramazan ayında fiyat artışı yapmadıklarını, 3 aydır fiyatların sabit tutulduğunu söyledi.
“Buğday ve nohutta fiyatlar düştü, pirinçte ise Eylül’de düşecek” diyen Reis, yeni mahsul fasulyenin fiyatının ise bir önceki yılın açılış fiyatının üstünde olacağını söyledi.
“Buğday rekoltesi açısından 2013, dünyada ve ülkemizde bereket yılı oldu. Bu yıl buğday rekoltesinde, ülkemizde son 10 yılın, dünya genelinde ise son 20 yılın rekor artışı yaşanıyor” diyen Reis, Türkiye’nin iç tüketimi karşılayacak buğdayı ürettiğini, son aylarda ciddi artış gösteren pirinç fiyatının da Eylül ayı ortaları itibariyle yüzde 20 oranında düşeceğini söyledi. Reis kırmızı mercimeğin bu yıl yaşanan yüzde 20 rekolte kaybına rağmen iç pazara yetecek üretim gerçekleştirildiğini, fasulye ve nohut rekoltesinde azalma olacağını tahmin ettiğini, barbunya fasulyesinde ise dışa bağımlı hale gelindiğini aktardı.
“Tarımsal ihracat, dış ticaret açığına çaredir”
Islah edilmiş tohum kullanımının önemine de değinen Reis, bunun bakliyatta iç pazar ve ihracat artışını sağlayacağını vurgulayarak şöyle konuştu:
“OECD’nin hazırladığı rapora göre, dünya genelinde gıda üretimindeki düşüş hızla devam ediyor. Bu durum, dünya nüfusunun beslenmesi açısından çok ciddi bir tehlike arz ediyor. Burada yapılması gereken, çiftçimizin ekim yapacağı alanların arttırılmasıdır. Türkiye, tarım alanı açısından hala şanslı bir ülke konumundadır. Daralan bakliyat ekim alanlarının arttırılmasının yanında, ıslah edilmiş tohumla birlikte, çiftçinin teşvik edilmesi ve üretimi azalan bakliyata daha fazla destekleme primi verilmesiyle, bakliyat sektöründe yıllık rekolte kapasitemizi arttırıp, hem iç pazarın ihtiyacını karşılayabiliriz, hem de dünyaya daha fazla ihracat yapabiliriz. Türkiye’nin tarımdaki ihracatının %80’i çiftçinin el emeği ve alın teridir. Ancak yüzde 20’lik bölümüne döviz ödeniyor. Tarımsal ihracat, dış ticaret açığını azaltacak olan en önemli sektördür. Günümüzde, yaklaşık 16 milyar doları bulan tarımsal ihracatın, alınacak önlemlerle bir kaç yıl içinde 20 milyar dolara ulaşması mümkündür.”
