Yılmaz Redüktör Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yılmaz, “eskiden Kastamonulular olarak bu kadar güçlü değildik.” dedi.
İstanbul’un yoğunluğunun giderilmesinin Anadolu’daki şehirlere yatırım yapmaktan geçtiğini kaydeden Yılmaz Redüktör Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yılmaz, “Duayen iş adamlarımız başta olmak üzere, ekonomik özgürlüğünü kazanmış şirketlerin sahibi olan hemşerilerimizin ellerini taşın altına koyması gerekir. Zamanında büyüklerimiz gurbette belirli cefa çektiler. Ancak biz onlara göre daha iyi konumdayız güçlüyüz. Eskiden Kastamonulular olarak bu kadar güçlü değildik.” dedi.
Kastamonulu iş adamlarının potansiyelinin farkına varması gerektiğini kaydeden Ender Yılmaz, “Biz Kastamonulu iş adamlarıyız potansiyelimizin farkına varırsak o zaman siyasi gücümüz ortaya çıkar. O halde istediklerimizi alabiliriz. Ama biz kendi gücümüzü oluşturamıyorsak istediklerimize erişemeyeceğiz. Bu kapsamda KASİAD’ın da biraz büyümesi lazım. Daha güçlü olmalıyız. Mazereti artık bir kenara bırakmalıyız.” diye konuştu.
Kastamonu’da yatırımların tabiatın korunarak yapılmasının önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, “ Kastamonu bizim için özel olduğu kadar Türkiye ve dünya içinde önemli şehirlerden bir tanesi. Orayı koruyup kollamamız gerekiyor İlla da ağır sanayi yatırımları yaparak bir yere varmak zorunda değiliz. İstihdam yaratmanın farklı yolları var, bunun da dünyada örneklerine bakarak ortak projeler üretmemiz elzemdir. Dünya ticaretinde Türkiye’nin payı 1,4, Kastamonu’nun Türkiye gayri safi milli hasılasında 43. sırada. Orta sıralardayız. Bunu daha yukarıya çekmeliyiz. Birlik olmalıyız.”
“Bir yol haritası çizmemiz gerekiyor”
Ortak projelerin ve ortak kullanım alanlarının olmasının öneminden bahseden Ender Yılmaz şöyle konuştu: “Bizim ortak projelerimiz olması lazım, bunlar nelerdir diye kafa yormamız lazım. İstanbul’da mı yoksa Kastamonu’da mı üreteceğiz? Bir yol haritası çizmemiz gerekiyor. Hiç bir şey yapmıyoruz, hiçbir dernek bir şey yapmıyor. İstanbul’da çakılı bir ağacımız bile yok. Oturacak alanımız, kendimize özgü bir yerimiz yok. Her şeyden önce toplantı yapacağımız bir alan olmalı.”