İş davalarında arabuluculuk uygulamasının getirileceğini bildiren Avukat Levent Pencereci, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olacağını kaydetti.

Uygulamanın yaygınlaşmasıyla birlikte yargılama süreçlerinin daha kısa ve her iki tarafı da memnun edici düzeyde olacağını vurgulayan Kastamonulu hemşerimiz Levent Pencereci (35) uzlaşmanın Türk kültürünün bir parçası olduğunu söyledi.

Şirketlerin en büyük sorununun kurumsallaşamamak olduğunu bildiren Pencereci, kurumsal yapıya bürünmenin işverene katkı sunmasının yanı sıra yargı alanında işlerin kolaylaştıracağına dikkat çekti.

Uzlaşmanın geleneklerimizde var olduğunu kaydeden Pencereci, “Toplumumuzda eskiden var olan ama şimdi çok olmadığını düşündüğüm uzlaşma kültürü maalesef günümüzde es geçiliyor. Uzlaşmanın temelinde bilgi, erdem, sevgi, fayda üreten insani duygular olmalı. Uzlaşmak insanları daha zararlı bir sonuca gitmekten kurtarmalıdır. Ben kendi adıma taraflarımı hep uzlaştırma noktasındayım. Hakkın tecelli etmesi için ilahi bir düşüncesi olmalı insanların. Her şeyden önce vicdani sorumluluk almalı insan.Vicdan devreye girdiğinde sadece iş yükü değil, sistem ve işleyiş içerisinde yaşam şartlarına doğrudan etki yapacaktır.” dedi.

Yargılama süreçlerinin uzun olmasının sebeplerine değinen Pencereci şöyle konuştu: “ Ülkemizde yargılama ve bilirkişi uzadıkça uzuyor. Bunun başlıca sebebi yeterli hakim ve savcının olmamasının yanı sıra yeterli yardımcı elemanların olmamasından kaynaklanıyor. İşlerin yavaş sürmesi nedeniyle hak kavramı denilen değeri birçok insanın kaybettiğini düşünmekten de kendimi alamıyorum açıkçası.”

Pencereci avukat olmak isteyen gençlere de şu önerilerde bulundu: “Bundan 7-8 yıl evvel bir stajyere yer bulmak çok kolaydı. Ancak bugün kolay kolay yer bulamıyorsunuz. Buda avukatlık alanına öğrencilerin ciddi bir talebi olduğunu gösteriyor. Piyasada da çok fazla avukat bulunuyor. O yüzden daha fazla çalışıyoruz. Birini diğerinden ayırabilmenin en önemli unsuru bilgidir. Daha fazla çalışarak, daha fazla bilgi sahibi olarak farklı bir bakış açısı yakalamak zorundasınız. Kısaca diğerlerinden farklı olmak zorundasınız. Bu durum kişisel gelişimi daima dinamik tutmakla mümkün. İşimizin zor olan kısmı haliyle insana hitap ediyorsunuz. İnsanı insandan ayıran özellikler üzerine uğraş veriyorsunuz. Nitelikli hizmet sektörü bizimkisi, sonuçta ürün satmıyorsunuz. Bizim işimizde en büyük aracı referanslarımız oluyor. Hukuk alanını tercih edecek kardeşlerimizin tüm bu detayları bilerek işe başlaması gerekiyor. Çalışmaya erken başlamanın çok büyük faydası var. Hiç staj yapmadan hatta fotokopi çekmeyi bilmeden işe başlayan arkadaşlarımıza rast geliyoruz maalesef.”

“2006’nın haziran ayında okulumu bitirir bitirmez işe başladım. 2010-2011 yılları arasında kendi vergi açılışımı yaptım. 2016’nın Ekim ayında Kozyatağı’ndaki merkezimizi açtık. İyi bir seçim yaptığımı düşünüyorum. Benim istediğim zaten bağımsız olmaktı. Avukatlık da bana bağımsız olarak iş yapabilmeyi sundu. Yaptığım meslekten memnunum, beni tatmin ediyor. İstanbul’un büyük olması yoruyor bazen bir de ailemin Kastamonu’da olması hasret yükünü ağırlaştırıyor.”

“İstamonu Gazetesine 2012 yılından buyana aboneyim. Yüzlerce ismi bu gazete vasıtasıyla tanıma fırsatı buldum. İstamonu ile Kastamonu’yu ve İstanbul’u bir arada görebiliyorum. Hemşerilerimizin boş durmadığını, onların uğraş ve faaliyetlerini izlemi fırsatı buluyorum. İstamonu yayın ilkesi itibariyle Kastamonulu odaklı, hangi siyasi görüşte olursa, olsun hemşerilerine hak ettiği değeri vermekte, onun içinde ayrıca teşekkür ediyorum.”

Levent Pencereci kimdir?
29 Kasım 1982 yılında Kastamonu’da doğdu. İlk ve ortaöğretimini Kastamonu’da tamamladı. 2000 yılında Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmasıyla İstanbul’da yaşamaya başladı.2010 yılında özel hukuk alanında yüksek lisansını tamamladı. Şirket danışmanlığı yapan Pencereci aynı zamanda ticaret, icra ve iş hukuku alanında kendi bürosunda faaliyet gösteriyor.