İDRAR YOLLARI ENFEKSİYONU
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Akman, 100 kız çocuğundan 7’sinde sistit görülebileceğini belirterek, ”Sistit böbrek yetmezliğine bile neden olabiliyor” dedi.
Çocuk nefroloji uzmanı Prof. Dr. Sema Akman, mesane iltihabı anlamına gelen sistitin kız çocuklarında yüzde 7, erkek çocuklarında binde 1 oranında görüldüğünü kaydetti.
Mesanenin altında idrarın dışarıya çıkışını sağlayan üretra denilen bir bölüm olduğunu, üretranın boyu kız çocuklarında kısa olduğu için dışarıdan mikrobun mesaneye daha kolay ulaştığını ifade eden Akman, ”Bu nedenle sistit kızlarda erkeklere göre daha çok görülüyor. İdrar yaparken yanma ve acıma, gündüz çiş kaçırma, tuvalete yetişememe ve sık idrara gitme sistitin en önemli belirtileri. Bu belirtileri olan çocukta ateş de görülürse o noktada böbrek tehlikede demektir. Sistit böbrek yetmezliğine bile neden olabiliyor. Basit bir iltihap gibi düşündüğümüz durumların altında ciddi böbrek hastalıkları yatıyor olabilir” dedi.
Yüksek ateşli çocuklara tanı konulurken bazen idrar yolu iltihabının akla gelmediğini kaydeden Akman, yüksek ateşli çocuklarda çiş kaçırma, idrar yaparken yanma şikayeti olmadan da böbrek iltihabı olabileceği olasılığının unutulmamasını istedi.
Kızlarda idrar yolu enfeksiyonunun hiçbir şikayet olmadan okul taramalarında ortaya çıkabildiğini söyleyen Sema Akman, şöyle konuştu:
”Yaptığımız bilimsel çalışmalarda, Türkiye’de çocukluk çağında kronik böbrek yetmezliğinin dolayısıyla diyaliz hastası olmanın en sık nedeninin tekrarlayan böbrek iltihabı olduğu ortaya çıktı. Bu konuda ciddi bir bilinç eksikliği var. Yüksek ateşte de idrar yolu iltihabı olabileceğini düşüp tahlil yaptırmalıyız. Tekrarlayan idrar yolu iltihaplarında veya yüksek ateşli idrar yolu iltihabı geçiren her çocuğun böbreğinde çocuk nefroloğu tarafından yapısal bozukluk var mı, idrarın böbreğe doğru geriye kaçışı söz konusu mu, böbreğinde kist var mı, böbrekte taş var mı diye incelenmesi lazım.”
İdrar yolu enfeksiyonlarında su içmenin önemine dikkati çeken Prof. Dr. Akman, çocukların yaş ve kilosuna göre günde 1-2 litre su tüketmesinin önemine işaret etti.
Kızlarda hijyenin de önemli olduğunu söyleyen Akman, alt temizliğinin mutlaka önden arkaya doğru yapılması, ıslak mendilin sık kullanılmasının florayı bozabileceğini ifade etti.
Akman, ”Tekrarlayan sistitleri engellemek için bol su içip alt temizliğini iyi yapmak önemlidir. Sistitte beslenme işe yarayabilir. Örneğin yoğurt, içerdiği laktobasiller sayesinde floraya olumlu katkıda bulunur ve idrar yolu iltihabının azalmasına sağlayabilir. Böğürtlen, yaban mersini, turna yemişi de çay olarak içilmesi halinde sistitin tekrarlanmasını engelleyebilir. Ama yüksek ateşli böbrek iltihaplarında çocuğu nefroloğun görmesi şarttır. Bu iki durumu iyi ayırt etmek lazım” diye konuştu.
Limonun Mucizevi Etkisi
Uzmanlar idrar yolu enfeksiyonlarına karşı en etkili koruyucunun limon olduğunu söylüyor.
İdrar yolu enfeksiyonlarında bazı bitkilerin yararlı etkilerine de değinen Akman, şunları söyledi:
”Limon suyu tekrarlayan sistitlerden korunmada iyi olabilir. Bunun yanı sıra böğürtlen idrarı söktürüyor. Bilim, bitki tedavisini değil şarlatanlığı reddediyor. İdrar yolu hastalıklarına iyi geldiği söylenen bitkilerin ortak noktası idrar miktarını artırmaları. Halk limon suyunun farkında değil ancak idrar yolu enfeksiyonlarına karşı en iyi koruyucu limon suyu. Maydanoz muhtemelen kendini daha iyi tanıtmış. Limon suyu yeterince imaj yapamamış ancak bilimsel olarak limon daha iyi geliyor.”
İdrar yolu enfeksiyonlarında uzun süreli koruyucu antibiyotik tedavisine ihtiyaç olduğunu ifade eden Akman, rastgele ve ara sıra antibiyotik kullanmanın antibiyotiğin faydasını ortadan kaldırdığına dikkati çekti