featured
  1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. AHMET MARANKİ’DEN SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ

AHMET MARANKİ’DEN SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

KALIN BAĞIRSAK, KARACİĞER VE SAFRA KESESİ TEMİZLİĞİ

SAFRA KESESİ TEMİZLEME USULLERİ

1- AMAÇ

İnsanlar yaşam enerjilerini devam ettirebilmek için beslenir ve nefes alır. Günümüzde tüketilen gıdalar ve solunan hava sağlıklı değil. Aynı zamanda hayat ritmini günlük yaşam içinde düzenleyememenin tesiriyle stresin de etkisi altında kalınıyor. Bu nedenle vücudun, metabolizma ritmi bozulur. Bu durum insan vücudunu psikolojik ve metabolik toksin içinde bırakır. İşte bu gibi nedenlerden dolayı insanlar hastalanmamak veya hastalıklardan korunmak için kendi vücudunu temizlemeye mecburdur.

30 yaşından sonra insan vücudunun temizlenme ihtiyacı daha fazla artmaktadır. Bunun sebebi bu dönemde koruma direncinin zayıflaması nedeniyle hastalık, rahatsızlık ve diğer olumsuzlukların oluşma oranının daha fazla olmasıdır. İnsan vücudunu koruma ve tedavi için psikolojik ve metabolik olarak temizlemek gerekir.

İnsan vücudunda fizyolojik temizleme sıralamasında ilk olarak kalın bağırsak, karaciğer ve safra kesesi gelmektedir

Safra kesesi:

Safra kesesi karaciğerde üretilen safrayı depo eder. Safra bağırsaklardan sindirime katıldığında:

Sindirilmekte olan gıdaların asit seviyesini nötralize eder.

Yağların formatını değiştirir ve emilim için hazırlar.

Kalın bağırsağın peristaltik hareketini sağlar.

Fazla kollestrinin dışarı atılmasını sağlar.

Karaciğerin safra üretimi beslenmeye göre değişiklik gösterir. Açlık ve vücut sıcaklığının artması üretilen safra miktarını azaltır. Bunun tem tersi şeklinde vücut sıcaklığı azalınca ve protein ve yağ bakımından zengin gıdalar alındığında safra üretimi yükselir. En fazla yağlı yiyecekler yükselmeye neden olur. Bu yüzden safranın üretimi insan metabolizması için önemlidir. Ne zaman karaciğer fonksiyonlarında bozukluk meydana gelirse safra üretimi de bozulur ve vücudun diğer fonksiyonları da bundan olumsuz yönde etkilenir. Her insan doğru beslendiğini düşünebilir ama beslenmene kadar sağlıklı olsa da vücutta devamlı toksin oluştuğu için bu organları her sene en az 2 defa olmak üzere temizlemek gerekir. Bu temizleme belli bir usulle ve sıralama ile yapılır. Bu usul ve sıralamaya dikkat edilerek yapılan vücut temizliğiyle insan sağlığı korunabilir ve sahip olunan bazı hastalıklardan kurtulma söz konusu olur.

Bitkisel Beslenme ile Temizlenme Amerikalı Dr. Walker beslenme ile tedavi konusundaki kitabında kalın bağırsak temizleme konusunu şöyle açıklamaktadır.

Eğer insanlar pişmiş yemek ile besleniyorsa, kalın bağırsak normal fonksiyonunu kaybediyor. Bu sonuçlar bilimsel deneyler ile ispat edilmiştir. Bu beslenme tercihi nedeniyle günümüzde ideal ve sağlıklı kalın bağırsağa sahip insan bulmak imkânsızdır. Bu yöntemi tercih edenler ilk önce lavman, detoks vasıtası ile kalın bağırsağı düzenli bir şekilde yıkamalıdır. Daha sonra kalın bağırsağın fonksiyonunu normale döndürmek için çiğ taze sebze suyu içilir. Sebze suları temizleyici, meyve suları besleyicidir. Bunu asla unutmayalım.

Her gün sabahları uygulanacak olan sıkılmış sebze ve meyve suyunun En uygunu 500gr hazırlanmış havuç, elma ve kırmızı pancar suyudur.

Bu su kalın bağırsak ve ince bağırsak içindeki kasları ve sinirleri besler, güçlendirir ve yeniler. Bu karışım her sabah içilmeli ancak aşağıdaki rahatsızları bulunanlar bu karışımın içine ekleme yapmalıdır.

Eğer bu malzemeler bir arada bulunamazsa her gün sadece havuç suyu veya o mevsimde bulunabilen sebzelerin suları içilebilir.

Kalın bağırsağa normal peristaltik hareketini kazandırmak için öğle ve akşam yemek menüsüne yeterli miktarda sebze, meyve, kabuklu bulgur gibi lif bakımından zengin besinler eklemek gerekir..

Bu gıdalar ayni zamanda kalın bağırsağın hareket fonksiyonunu yükseltmektedir. Lif yapılı besinler sindirim esnasında gelen safrayı yapılarına alarak emerler. Emilen safra kalın bağırsak duvarlarını rahatsız ederek peristaltik hareket refleksinin oluşmasını sağlar. Safra lifli besinlerden ayrılmadığı için tam boşaltım olmaktadır

Kalın bağırsağın peristaltik hareketini sağlayan en etkili meyve ve sebzeler; incir, kara erik, üzüm, ceviz, hurma gibi kuru meyveler, havuç, pancar ve taze lahana ve mevsimlik sebzelerdir. Yenen meyve ve sebzeler kalin bağirsağin içinde şişer, hacim ve kütle kazanır. Bu da peristaltik hareket refleksinin oluşmasini sağlar. Kolit hastasi olanlarin sadece lahana tüketmesi doğru değildir. Gaz hissi oluşturur. Patatesle birlikte kullanılması önerilir.

Sebze ve meyve dışında kalın bağırsak sindirimine yardımca olan diğer gıdalar bal, bitkisel kabuklu buğday lapası, bütün diğer meyve ve sebze sularıdır.

Her gün boyunca 300-500 gr. bu meyve ve sebzelerin suları içilmelidir.

Eğer tüketilen sebze ve meyveler şişkinlik yapıyor ve gaz oluşturuyorsa, sadece az haşlama sebze tüketilir. Mevsime uygun olan meyve ve sebzelerden az miktarda alınır. Gıdalar şayet gaz oluşumuna ve şişkinliğe sebep oluyorsa, taze fasulye, bezelye, soğan, lahana ve pancar gibi gıdalar haşlama ve sıcak, az pişirilmiş olarak yenebilir, çiğ olarak yenmemelidir.

Gaz oluşumunu önlemenin, reflü, ülser ve diğer mide rahatsizliklarinin çözüm yolu ise taze çiğ lahana suyuna patates suyu katarak içmektir. Çok yoğun gaz problemi olanlara lahanayı haşlayarak suyunun tüketilmesi önerilir.

Sabahları içilecek olan sebze ve meyve suyu terkibi;

İlk başlangiçta vücudu aliştirmak için150gr.kırmızı pancar , 150 gr. havuç ve 150 gr.elma suyu ile yapılır. Mevsimlik sebze ve bitkilerin katılmasıda önerilir. (maydanoz, dereotu, ıspanak, tere vs.) Gaz oluşumunu önlemenin, reflü, ülser ve diğer mide rahatsizliklarinin çözüm yolu isebu karışımın içine taze çiğden150gr lahana suyu, 150 gr. Patatesle birlikte alinir.

A’dan Z’ye bitkisel yağlar ve faydaları (4)

KARANFİL YAĞI:

Kas ve eklem ağrılarında tedaviye yardımcı olarak kullanılabilir.10 damla kantaron yağı 6 damla kekik yağı ve 4 damla karanfil yağı ile karıştırılıp ağrıyan bölgeye masaj yapılır. Ağız ve mide kokularını giderir. Sinirleri uyuşturur, antiseptik ve ağrı kesici olarak kullanılır. Diş ağrılarında etkilidir. Dişeti çekilmesi ve iltihaplarında faydalıdır. Haşere kovucudur.

KULLANILIŞI: 1 fincan suya 2 damla damlatılarak içilir. Diş ağrılarında pamuk üzerine damlatılarak diş üzerine tatbik edilir.

KEKİK YAĞI:

Soğuk algınlığı, grip gibi solunum yolu rahatsızlıklarında tedaviyi destekleyici olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla karın, sırt ve ayak tabanlarına birkaç damla zeytinyağı sürüldükten sonra bu bölgeler 3-4 damla kekik yağı ile masaj yapılır.

Karın ağrısı, hazımsızlık gibi durumlarında tedaviyi desteklemek için 1-2 damla kekik yağı bir çay kaşığı toz şekere veya 1 adet küp şekere damlatılıp dahilen tüketilir. Kuvvetli antiseptik özelliği nedeni ile soğuk algınlığı, öksürük, bronşit, ağız, boğaz ve bademcik enfeksiyonlarında bronşit, nezle, grip, solunum yolu rahatsızlıklarında tedaviyi destekler.

Diş eti iltihaplarına iyi gelir. Kurt düşürücüdür. Alyuvar oluşumunu arttırır. Şeker hastalığına iyi gelir. Yara ve yanıklarda antiseptik olarak kullanılır. Romatizmaya iyi gelir.

KULLANILIŞI: Şeker üzerine 2-3 damla damlatılarak kullanılır. Parmak uçlarıyla masaj şeklinde tatbik edilir. Fazlası sakıncalıdır.

Uyarı: Hamilelik döneminde kullanılması önerilmez. 15yaş altındakiler için kekik yağı sadece haricen kullanılmalıdır.

LİMON KABUĞU YAĞI:

Limon tek başına kullanıldığında aknelerin kurutulmasında tedaviyi destekler. Limon yağı sivrisinekleri uzaklaştırmak için de kullanılabilir. Birkaç damla limon yağı sıcak su içerisine damlatılır ve kokusunun 15-20 dakika gibi bir süre bulunan ortama yayılması sağlanır.

Sivilceleri giderir, cildi güzelleştirir, tonik olarak kullanılabilir. Mikrop kırıcı, sıkıştırıcı, sağlamlaştırıcı, gerdirici özelliği vardır ve cildi yağdan arındırır. Masaj yapılarak kullanılır. Nemli bir pamuk yardımıyla cilt temizlenmelidir.

Grip ve soğuk algınlığına karşı korur. Hafızayı güçlendirir. Boğaz ağrısına karşı etkilidir. Diş etlerini kuvvetlendirir.

KULLANILIŞI: Balla tatlandırılmış suya 2 şer damla damlatıp günde 3 defa gargara yapılıp yutularak kullanılır. Tonik olarak kullanımda bolca masaj yapılarak sürülür.

ÇAY AĞACI YAĞI:

Çay ağacı yağının antiseptik özellikleri vardır. Saçtaki kepeklenmelere karşı 50 cc badem yağı ile 5 ml çay ağacı saç diplerine masaj yapılır. Akne tedavisinde yardımcı olarak beş damla susam yağına 5 damla kayısı çekirdeği yağı 2 damla çay ağacı yağı karıştırılarak akneli cilde tatbik edilir.

Uyarı: Ağız çalkalama veya gargara şeklindeki kullanımda yutmamaya dikkat edilmelidir. Hassas ciltli kişiler dikkatli kullanmalıdır.

LAVANTA YAĞI:

Baş ağrısı, stres ve kas ağrılarına iyi gelir. Ayrıca güve ve sivrisinekleri uzaklaştırmak için kullanılır. Akneleri ve vücuttaki kötü kokuları giderir. Cilde sürüldüğünde ateşi düşürür. Saçtaki sirkeleri gidericidir.

KULLANILIŞI: Bir çay bardağı suya bir şeker parçası üzerine 3-4 damla damlatılarak alınır. Ayrıca cilde masaj yapılarak kullanılır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İstamonu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!